Dünü ve bugünüyle Geyve
Zaman zaman olduðu gibi 6 Kasým 2016 günü yine Kadýköy Validebað Adile Sultan Öðretmenevi'nde altmýþa yakýn Geyveli ve Geyve'den uzakta yaþayan Geyve gönüllüsü insanlar bir araya geldi. Yaþlýsý, genci, birbirini tanýyan ya da tanýmayan insanlarýn kaynaþmasý, hasret gidermeleri göz yaþartýcý idi. Ýki-üç neslin oluþturduðu bu güzide topluluk, buruk ama özlem ve hasretin sonunda, buluþmanýn mutluluðunu yaþadý.
Adresler alýndý, telefonlaþma ve buluþma sözleri verildi. Kahvaltý bitiminde toplantýyý düzenleyenlere teþekkür edilerek gündemde tek konu olan "Dünü ve bugünüyle Geyve" konuþuldu. Toplantýda hazýr olan çocuklar ve gençler Geyve’nin dünü hakkýnda yeterli bilgiye sahip olmadýklarý için sanki baþka bir ilçe, baþka bir kültür merkezi, baþka bir coðrafyadan bahsediliyormuþçasýna dinliyor ve hayretler içinde kalýyor.
Geyve 1300'lü yýllardan bu yana yerleþim merkezi ve kent. Marmara Bölgesi'nde, Sakarya Nehri'nin kýyýsýnda yemyeþil, þirin mi þirin bir cennet. Kurtuluþ Savaþý'nýn da en önemli mücadele cephesi. Milli Mücadele sonrasý Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasýnda önemli rolü olan yerleþim merkezlerinden biri.
Uzun yýllar Geyve merkez nüfusu 5 bin civarýnda iken çok partili döneme geçiþ olan 1950'li yýllara gelindiðinde adeta mantar gibi öncelikle köylerden, daha sonraki yýllarda da baþka bölgelerden kent merkezine göç hýzla sürmüþ, halen de devam etmektedir. Bugün Geyve merkezi 20 binin üzerinde nüfusa sahip.
Nüfusun 5 bin civarýnda olduðu yýllara döndüðümüzde halkýn ekonomik gücü yeterli. Esnaf ve ticaret adamlarý iþ yerlerinin gelirlerine bahçe ve tarlalarýnýn ürünlerinden elde ettiði geliri de ekleyince yaþam sýkýntýsý yok denecek kadar aza inmiþtir.
Doðanýn ikramý ile ekilebilir araziler çok verimli, bilinçli iþlenen toprakta cömertliðini göstermiþ elde edilen ürün paraya dönüþtüðünde halkýn refah seviyesi yükselmiþtir.
Eskiler çok iyi hatýrlar. Bir zamanlar ipek böceðinden elde edilen koza, tarlalarýndan pancar, tütün ve tahýl, bahçelerden elde edilen kiraz, üzüm, elma, þeftali, ayva ve benzeri meyveler yurt dýþýna gönderilerek hem üreticiler kazanmýþ, hem de ülkemiz döviz elde etmiþtir.
Yaþam standardý oldukça iyi durumda olan Geyve halký sosyal ve kültürel alanda da çevre il ve ilçelerine örnek olmuþ 1950'li yýllara gelen kadar merkezde sadece iki ilkokul var. Bunlardan biri Atatürk Ýlkokulu diðeri Kazýmpaþa Ýlkokulu. Ortaokulun olmadýðý bu yýllarda aileler kýz ve erkek çocuklarýný ilçe dýþýnda okumaya yönlendirmiþ, hemen hemen her evden en az bir kiþi orta- lise ve yüksek öðrenimini böylece tamamlamýþ, çevreye örnek olmuþtur.
Geyve’de ortaokul 1949'da, lise 1970'te, yüksek okul ise ancak 1996'da hizmete girmiþtir.
Dünün Geyve’sine baktýðýmýzda sosyal ve kültürel alandaki etkinlikler sayýlamayacak kadar çok idi. Yazlýk ve kýþlýk sinema (Tarhan Sinemasý ) aralýksýz hizmetini sürdürmüþ, tiyatro, konser ve söyleþiler halkýn bilinçlenmesinde önemli etken olmuþtur.
Görev yaptýðým dönemlerde Geyve ilçe merkezindeki þirin ve güzelim park, günün her saatinde hizmet sunmuþ, belediyenin titiz ve sürekli çalýþmasýyla halkýn yaz-kýþ nefes alabileceði, eþ dostun buluþma mekaný olmuþtur. Uzun yýllar Geyve halkýnýn hizmetinde olan parkýn bugünlerde içler acýsý halde olduðunu ve amacýna uygun hizmet edemediðini üzülerek öðrendim.
Geçmiþ yýllarda yerel siyaset adamlarý parti gözetmeksizin ilçenin kalkýnmasý için her türlü güç birliðini göstermiþ, hizmet yarýþý sürerken halkýn huzuru, gururu birlik ve beraberliði ön planda tutulmuþ, hangi partiye mensup olursa olsun siyaset adamlarý kiþisel çýkarlarýný asla düþünmemiþlerdir. Halka hizmette sýnýr tanýmadan adeta yarýþýrcasýna yarar peþinde koþmuþlardýr.
Dünün Geyve’sinde yaþayan 7'sinden 70'ine herkes birbirini tanýr ve yardýmlaþýr idi. Ortak algýlama alanlarýna giren konularý paylaþýlýr, bütünleþilir; kentlilik bilinci hoþgörü ile sürdürülür idi. Ýnsanlarýn giyim, kuþam ve davranýþlarý çevre il ve ilçelerde yaþayanlara örnek olurdu. Halk, daima yapýcý ve yararlýlýðý ön planda tutar. Ýnsanlar Geyveli olmaktan ya da Geyve’de görev yapmaktan her zaman mutlu olmuþ ve gurur duymuþtur.
Gelelim bugüne;
Türk toplumunun demokrasi ve çok partili döneme geçiþin baþlangýcý olan 1950'li yýllardan bu yana süreklilik arz eden iç göç kent görünümünü olumsuz etkilemiþ, gecekondulaþma ön plana çýkmýþtýr. Kent toplumu içinde yerleþme ve konut sorununu çözümleme olanaðý bulanmadan plansýz programsýz, saðlýksýz konut yapýmý ile gecekondulaþlaþma hýz kazanmýþtýr.
Göç her yerde ve her zaman yaþamýmýzýn bir parçasýdýr. Ülkemizde göçün en önemli sonucu kentleþmede yozlaþma ve varoþ oluþumunu hýzlandýrmasýdýr. Son yýllarda iç göç dýþýnda Ortadoðu'daki sorunlar nedeni ile baþta Suriye, Irak ve Afrika ülkelerinden gelenler de kentlileþmeyi olumsuz etkilemiþtir.
Geyve'de görülen iç göç de olumsuzluklarý beraberinde getirmiþtir. Ekilebilen arazi, verimli topraklar konut alanýna dönüþtürülünce kentin ortak kullaným alanlarýnda çarpýklýklar ve bozukluklar da beraberinde gelmiþtir. Yerel yönetim hizmetlerini yerine getirebilmek için kaynak yaratamamýþ ya da çözüm için yeterince uðraþ verilmemiþ.
Geliþmiþ ülkelerde kentin ortak sorunlarý yerel yönetim ve sivil toplum örgütleriyle paylaþýlarak çözülür. Siyasi ve maddi rant peþinde koþulmaz .Yurdumuzda olduðu gibi Geyve'de de ötekileþtirme her geçen gün biraz daha kendini gösterir olmuþ, sonuçta sevgiden, paylaþýmdan uzak bir durum yaratýlmýþtýr.
Þöyle ki;
Etnik (Türk, Kürt, azýnlýklar)
Mezhepsel (Sünni, Alevi)
Siyasi fikir ve eylemsel (Solcu-saðcý, dinci-laik v.s )
Yurdumuzun pek çok bölgesinde olduðu gibi, Geyve’de de bu faktörler öne çýkmýþ, kutuplaþmalara neden olunmuþtur. Farklýlýklarýmýzý inkar edemeyiz. Tek millet ve tek devlet olarak yaþam tarzýmýz devam edecektir.
Türkiye, son yýllarda kültürel açýdan çok farklýlaþtý. Bir tarafta din odaklý kesim (Kadýnlarýný çalýþtýrmayan, baþý örtülü, muhafazakar, sosyal etkinliklerden uzak kalan), diðer yanda ( Laik, örtünmeyi zorunlu görmeyen, çalýþma ve Eðitim alanýnda ilerlemeyi hedef edinen, kadýn ve erkek eþitliðine odaklanmýþ kesim). Hepimiz bu ülkenin insanlarýyýz .Omuz omuza vermemiz gerekir.
Fikir ve düþüncede farklýlýklara raðmen ötekileþtirmeden birlikte yaþamayý sürdürmeliyiz. Buna mecburuz. Yaþam biçimimiz nasýl olursa olsun bölgemizde, yapýcý, katýlýmcý ve üretken olmalýyýz.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milleti'ne muasýr milletler seviyesine çýkmayý hedef göstermiþtir.
ÝLHAN BAYKAL
Ýlhan Baykal hakkýndaki diðer yazýlar Gsterim: 2154 | E-posta
|