Tarih:14 Temmuz 1921. Yunanlýlarla ölüm kalým savaþý içindeyiz. Ulusal baðýmsýzlýk savaþý veriyoruz.Ulu önder Mustafa Kemal Ankara'da Maarif (Milli Eðitim) Kongresi yapýlmasý talimatýný vermiþ. Yetkililer ''Paþam Kurtuluþ Savaþý bütün ciddiyeti ile devam ediyor. Kongreyi ileri bir tarihe ertelesek'' önerisine hýþýmla
''Beyler savaþ her zaman kazanýlýr ya da kaybedilir ama maarif þurasý asla ertelenemez. Milletin güvenini kaybederiz. Bir daha da asla güven tazeleyemeyiz. Yenik duruma düþeriz. Þura toplanacak ben de cepheden gelerek, toplantýlara katýlarak görüþ bildireceðim. Yolu týkamayýn. Yurdumun öðretmen temsilcilerini Ankara'da toplayýn, asla ertelemeyin. Öðretmenlerin istek ve dilekleri dinlenerek, çözüm üretilecek ve sonuç alýnacak. Geleceðimizin durumu öðretmenlerce belirlenecek."
Tarih 24 Mart 1923 (Kütahya Lisesi)
"Muallime hanýmlar, muallim efendiler; bu irfan yuvasý altýnda hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum. Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluða ulaþtýmak için iki orduya ihtiyaç vardý. Biri vatanýn hayatýný kurtaran asker ordusu, diðeri memleketin geleceðini yoðuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de hayatidir. Siz irfan ordusu mensuplarý, sizlere mensup ordunun deðer ve yüceliðini anlamak için þunu söyleyeyim ki sizler ölen, öldüren birinci orduya niçin öldüðünü öðreten bir orduya mensupsunuz.
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadýkça savaþ meydanlarýnda ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusu ile mümkündür.
Bu iki ordu olmadan birinci ordunun elde ettiði kazanýmlar sönük kalýr. Milletimizi gerçek mutluluða ulaþtýrmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare þeklimizin sonsuzluðunu istiyorsak bir an önce büyük kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluðunda bulunduðumuzu inkar edemeyiz."
Nereden nereye geldik. Üzülmemek elde deðil. Hala Milli Eðitimi bir rayýna oturtamadýk. Karmaþa içindeyiz, ilkellikten bir türlü kurtulamadýk. Çaðdaþ ve uygar devletlerde uygulanan eðitim politikasýndan gittikçe uzaklaþtýk, geriye hýzla gidiyoruz.
Cumhuriyetimizin kuruluþundan bugüne dek yetmiþdört bürokrat, Milli Eðitim Bakanlýðý koltuðuna oturdu. En son Milli Eðitim Bakaný Ýsmet Yýlmaz kum falýna bakar gibi her gün fikir deðiþtirerek Eðitim-Öðretim rotamýzý içinden çýkýlmaz bir duruma getirdi. Temel eðitimden tutun da, Yüksek Öðretim kurumlarýna kadar belirsizlikler diz boyu. Ne acýdýr ki; Milli Eðitime yön verecek kiþinin düþüncelerinde bile nitelikli ve niteliksiz okullar diye bir kavram varsa, yarýnlara umutla bakmak mümkün olabilir mi?
Öðrenciler, veliler, öðretmenler 2018-2019 öðretim yýlýnda öðrenci yerleþimlerinin nasýl yapýlacaðýndan habersiz ve endiþeli. Bugüne kadar inandýrýcý ve güven duyulabilecek bir deðerlendirme (Ölçme ve deðerlendirme) sunulamamýþtýr. Belirsizlikler sürmekte, yeni yeni uygulanacak metotlar da kamuoyuna duyurulmakta ama sonuç belirsiz. Ýnandýrýcýlýk ve güven yok.
Bugün yirmidört Kasým ikibinonyedi.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, baþöðretmen sýfatý ile bu günü Öðretmenlere armaðan etmiþtir. Þartlar ne olursa olsun Türk Öðretmeni yýlmadan yarýnýn yetiþkinleri, bugünün çocuklarýna hizmetten asla kaçýnmayacaklardýr.
Baþöðretmen Atatürk'ün Öðretmenleri olumlu ve olumsuz þartlara göðüs germesini bilir ve Ata'nýn izinden asla ayrýlmaz.
Tüm Atatürkçü, yurtsever ve çaðdaþ öðretmenlerin "Öðretmenler Günü kutlu olsun".
Ýlhan BAYKAL
Ýlhan Baykal hakkýndaki diðer yazýlar Gsterim: 2758 | E-posta
|