SELANÝK'TE 19 MAYIS
4 Yýl süren 1. Dünya Savaþý’ndan yenilmiþ olarak çýkýp, 30 Ekim 1918'de Mondros Ateþkes Antlaþmasý'ný imzalayarak, Ýtilaf Devletlerine teslim olan Osmanlý Devleti, antlaþma gereði ordularýný daðýtmýþ, silahlarýný toplayýp teslim etmiþ, limanlarýný, gemilerini, demir yollarýný ve daha neyi varsa teslim etmiþ, düþman bununla da yetinmeyip antlaþmanýn 7. Maddesine dayanarak yurdumuzun birçok yerini iþgal etmiþtir.
Ýstanbul’da Ýngiltere Fransa, Ýtalya ve Yunanlýlar, Antep, Maraþ ve Urfa bölgesi Fransýzlar. Antalya, Muðla bölgesi Ýtalyanlar, Doðu Anadolu’yu Ermeniler iþgal etmiþ ve herbirinini yanýnda Amerikalýlar.
Ýç Anadolu Bölgesinde henüz iþgal edilmemiþ küçük bir bölge.
Bu þartlarda 16 Mayýs günü Ýstanbul’dan Samsun'a yola çýkýp, 19 Mayýs 1919 günü Ýstiklal için ilk adýmý atmýþtý.
16 Mayýs’ta Ýstanbul’dan hareket etmeden 1 gün önce Yunan ordusu Ýzmir’i iþgal etmiþ Hürriyeti ve Ýstiklali yakarak yayýlmaya baþlamýþtý.
19 Mayýsta Samsunda atýlan ilk adýmdan sonra sýrasýyla Havza da görüþmeler yapýp, Amasya’da bir genelge yayýnlayarak Sivas’ta bir kongre tertipleyecek, bu arada Erzurum’da düzenlenen kongreye katýlan Mustafa Kemal Paþa doðu illerini Ermeni iþgalinden kurtarabilmek için çareler arayan doðu illerimizin temsilcilerini de ‘’ Hattý müdafaa yoktur sathý müdafaa vardýr. Bu satýh bütün vatandýr’’ diyerek yanýnda alan Mustafa Kemal Paþa, Sivas Kongresinden sonra 23 Nisan 1920'de TBMM’yi açmayý baþararak, Kurtuluþ Savaþý için önemli bir mesafe kat etmiþtir. Anadolu’nun her yerinde Türk Milleti düþmana mukavemet göstererek iþgalin yayýlmasýný önlemiþ, düþmanýn karþýsýna efeler, çeteler ve eli silah tutan kahraman vatan evlatlarý çýkarak Yunan kuvvetlerini yavaþlatmýþ, yer yer durdurmuþtur.
Düzenli ordu kurulmasýyla artýk düþmanýn karþýsýna ordumuzla çýkarak 1. Ýnönü ve 2. Ýnönü Zaferleri elde edildiyse de kesin sonuç alýnamamýþ, Ankara yakýnlarýna Polatlý ya kadar ilerlemeyi baþaran Yunan kuvvetleri , Mustafa Kemal Paþa’nýn Baþkomutanlýðý’nda 22 gün 22. Gece süren Sakarya Meydan savaþýnda aðýr bir yenilgiye uðrayan Yunan kuvvetleri geriye çekilerek Afyon bölgesinde tutunmayý baþarmýþtýr.
Hazýrlýklar tamamlandýktan sonra 26 Aðustos sabahý Büyük Taarruzu baþlatan Türk Ordusu Mustafa Kemal Paþa’nýn Baþkomutanlýðýnda 30 Aðustos günü zaferi kazanmýþ ve bir kýsmý esir alýnýp bir kýsmý imha edilen Yunan kuvvetleri ölülerini arkada býrakarak Ýzmir’e doðru kaçarken Türk Ordusu da arkalarýndan amansýz bir takiple 9 Eylül günü Ýzmir’de denize dökülmüþtür.
Bunda sonraki süreçte Türk Ordusu’nun kazandýðý büyük zafer sonucu Mudanya Ateþkes Antlaþmasý yapýlmýþ, daha sonra da Lozan Barýþ Antlaþmasý yapýlarak yeni bir devlet kurumuþtur. Sonrasýnda Cumhuriyette ilan edilerek Türkiye Cumhuriyeti adýný almýþtýr.
Anadolu da yayýlan Yunan iþgali sýrasýnda Anadolu da yaþayan yerli Rumlar neredeyse bin yýldan beri beraber yaþadýklarý ayný köyde, ayný þehirde, ayný mahallede Türklere karþý acýmasýz bir katliama giriþen Yunan kuvvetleriyle iþbirliði yaparak bin yýllýk barýþý bozmuþ artýk bir arada yaþamayý imkansýzlaþtýrmýþtýr. Eski barýþ ortamýnýn bir daha pek mümkün olmadýðý bir realite oluþmuþtur. Bunu çok iyi anlayan Yunanlýlar Lozan barýþýnda nüfus deðiþimi (mübadele) istemiþ ve Türk tarafý da bunu kabul ederek Türkiye'deki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Türkler de Türkiye'ye gelmiþlerdir.
Ýstanbul ve Adalar'daki Rumlar ile Batý Tarakya’daki Gümülcine bölgesindeki Türkler mübadelenin dýþýnda býrakýlmýþtýr. Bu mübadelede Selanik'teki Türkler Ege bölgesindeki ve Marmara bölgesindeki illere yerleþtirilirken, Trabzon bölgesinden gönderilen Pontus artýðý Rumlar da daha çok Selanik þehrine yerleþtirilmiþtir.
Ýnsanýn hayatýnda ölümden, iþkenceden sonra en aðýr vaka doðup büyüdüðü, kendine yurt edindiði topraklarý terk etmek zorunda kalmasýdýr. Dolayýsýyla her iki taraf da bu bakýmdan büyük acýlar yaþamýþtýr.
Mübadele gereði yerlerini, yurtlarýný, evlerini , barklarýný terk etmek zorunda kalan bu insanlarýn büyük çoðunluðu doðduðu topraklarý bir daha göremeden oralara hasret bir yaþam sonucu bu dünyadan göçüp gitmiþlerdir. Fakat iki devletin anlaþmasý sonucunda yapýldýðý için mübadele sineye çekilmiþ, zor da olsa kabullenmek zorunda kalýnmýþtýr.
Yunanistan ile Türkiye arasýnda bazý baþka sorunlar devam ederken bu mübadele sonrasýnda vatanlarýndan ayrýlarak yeni vatanlarýnda yerleþen insanlar da her iki devlet için de bu mesele kapanmýþken 1987 yýlýnda bir gurup Yunan milletvekili Yunan meclisine bir tasarý getirmiþler bu tasarýya göre 19 Mayýs tarihi Trabzon bölgesinden mübadele sonrasý Selanik’e yerleþen Rumlar için sürgün yýldönümü olarak kabul edilmesi ile ilgili verilen bu yasa tasarýsý maalesef Yunan Parlementosu tarafýndan kabul edildi ve kanunlaþtýrýldý.
Yunanlýlar o tarihten beri her 19 Mayýsta Selanik’te Atamýzýn doðduðu zamanlarýn en çok Türk'ün yaþadýðý þehirlerden biri olan ve Ýzmir'e çok benzeyen, hala buram buram Türk kokan, adýný her söyleyiþte bize iç çektiren Selanik'te sahildeki gözetleme kalesindeki meydanda ve yol boyunca büyük kalabalýklar oluþturarak, en önde belediye baþkanlarý, valileri ve devlet erkaný ile Selanik'teki bütün papazlarýn katýlýmý ve dualarý ile arkalarýnda büyük bir halk kitlesiyle ellerinde yaktýklarý meþaleler ve Yunan bayraklarýyla büyük bir yürüyüþ gerçekleþtiriyorlar. Bu büyük yürüyüþü de Trabzon bölgesinden mübadele gereði Selanik’e yerleþtirilmiþ olan Pontus Rumlarýnýn sözde sürgünlerinin yýldönümü olarak anma yürüyüþü yapýyorlar.
1987 yýlýnda bu tasarý kanunlaþtýktan beri Türk hükümetleri, Selanik'teki büyük elçiler, Türk dýþiþleri bunun farkýnda deðil midir. Türk dýþiþleri yetkilileri ve hükümetlerimiz bu kanunun iptali için giriþimlerde bulunmuþ mudur. Yunan devletinin isteði ile iki ülke arasýnda anlaþmalar ile gerçekleþtirilen mübadele gereði Selanik'e yerleþtirildikleri halde bunu sürgün olarak nitelendirip Yunan halkýna böyle öðretilirken bunlarý engelleyemediysek bile devletler arasýndaki iliþkilerde mütekabiliyet esasý gözetilmesi gerekirken, Türkiye’nin de Yunanlýlara cevaben Selanik'ten mübadele sonrasý gelen Türklerin de geliþ tarihi veya uygun görülen bir tarihi Selanik sürgününün yýldönümü olarak kabul edilip kanunlaþtýrýlmasý gerekmez miydi?
Acaba devleti yönetsin, bizleri temsil etsin, ulusal ve uluslararasý alanda haklarýmýzý korusun diye seçip meclise gönderdiðimiz milletvekillerinin kaç tanesinin bu olaydan haberi vardýr.
Mübadelenin tarihi 19 Mayýs olmadýðý halde neden 19 Mayýs’ý sürgün olarak kabul etmelerini ise, bütün bu sonuçlarýn sebebini Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayýs 1919'da Samsun'a çýkmasýyla baþlayan sürecin bir sonucu olduðu için bu tarihi seçtiklerini de açýk açýk söylüyorlar.
Bu mevcut durumu kamu oyunun bilgisine sunar, yetkililerden bu duruma cevaben Selanik sürgünü adý altýnda Yunanlýlarýn yaptýðýnýn aynýsý bir karþýlýk beklentimiz 1987'den beri devam etmektedir. Türk Milletinin bilgisine sunarým.
‘’NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE’’
Ali ÇETÝNKAYA
Ali Çetinkaya hakkýndaki diðer yazýlar Gsterim: 6279 | E-posta
|