Acilde 1 buçuk saat sıra beklemek |
Salı, 17 Eylül 2013 |
Önceki akşam kayınpederlerdeyiz.
Kayınpederin ateşi yükseldi.
Bir titreme krizi.
Ateşi ölçtük.
39’a dayanmış.
Ateş düşürücü verdik.
Fayda etmedi.
Zorla ikna ettim.
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne gittik.
Acil girişi tıklım tıklım dolu.
Provizyon yaptırdık.
Saat 19.30.
Sıramız 718.
Muayeneye giren ise 650’nci numaralı hasta.
Önümüzde 68 kişi var.
Bize sıra 21.09’da geliyor.
Tam 1 saat 39 dakikadan sonra.
Allah’tan beklerken ağrı kesici etkisini gösterdi, hastamız biraz olsun rahatladı.
Beklerken Acil Servis’te vatandaşın yaşadığı çileyi gözlemleme imkanı buldum.
Böylesi modern acil servis binasının ne kadar kötü yönetildiğine şahit oldum.
Eski hastanede daracık Acil Servis’te insanlara sıkıntı vermeden doktorları hayırla yad ettim.
Acil’de bir kere düzen değil karmaşa hakim.
Bekleme salonu balık istifi bir belediye otobüsü görünümünde.
Hastalar acı içinde yakınlarına sarılarak muayene sırasının gelmesini bekliyor.
Gerçekten durumu çok acil olan hastaların yakınları Acil’e geldiklerinde büyük bir telaşa kapılıyorlar.
Çünkü kapıda hiçbir görevli yok.
Sedye çağrıları cevapsız kalıyor.
“Sedye yok mu; görevli yok mu?” çığlıkları salonu çınlatıyor.
Bir keresinde Acil girişinde provizyon görevi yapan iki genç görevli sedye çağrısı yapan hasta yakınına; “Şu sarı çizgiyi takip et, sarı odadan sedye iste” şeklinde yol göstermeye kalkınca dayanamadım.
“Siz ne işe yararsınız. Telefon edin, getirsinler” dedim.
Meğer onlarda sarı odanın telefonu yokmuş.
Anlayın laçkalık bu boyutta…
Neyse sıra geliyor.
Muayene odasına alıyoruz.
Çok sayıda bölme var.
2 doktor çalışıyor.
Ancak ikisinin de yorgunluktan canları çıkmış gibi bir hal var.
Doktor muayene sonrası kan ve idrar tahlili, ciğer filmi istiyor.
Rontgene gitmek için çok çok acil hastalara bakılan kırmızı odayı geçmek sorundasınız.
Bunu hangi üstün zekalı planladı çok merak ettim doğrusu.
Neyse filmi çektirdik, tahlil örneklerini verdik.
Sonucu bekliyoruz.
Girişte bir cihaz koymuşlar.
Barkodu okutuyorsunuz, testler yazdırılıyor.
Sözüm ona kolaylık.
Ancak cihaz çalışmıyor.
Bekle bekle test sonuçları yok.
Testler tam bir buçuk saat sonra çıkıyor.
Muayene odasında sekreterlerin keyfinin gelmesini bekliyoruz.
Onların muhabbeti bitip, testler yazılınca doktor bakıyor.
Filme bilgisayardan bakacak. Onu da beceremiyor.
Testlerdeki sonuçlardan şüphelenince iki uzmanı aradı.
Sonunda intaniye servisine yönlendirdi.
Hastaneden ayrılırken saat 23.09’du.
Yani hastaneden 3 buçuk saatte ayrılabilmiştik.
Oysa Sağlık Bakanlığı’nın Acil Servislerle ilgili yayınladığı standarda göre hastanın yarım saat içinde muayene yapılması gerekiyor.
Acil tetkikler de yarım saat içinde yapılır.
Toplam 1 saat. Muayene için de 15 dakika geçsin.
1saat 15 dakika. Standart bu.
SEAH Acil Servis’te ise bir muayene için tam 3 buçuk saat geçiyor.
Adı Acil Servis.
Ama asıl acil müdahale edilmesi gereken yer burası.
Sakarya’da sağlıkta çok şey yaptıklarını söyleyenlere duyurulur. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1432 | E-posta
|
|
|