Aylar önce Geyve.com sayfalarında yaşamını İstanbul’da sürdüren bir vatandaşımız "Ben de Geyve’liyim, aslına bakarsanız Kozan köyündenim. Bugüne kadar sayfalarınızda köyümüzle ilgili bilgiler yayınlamadınız. Ben de köyüm hakkında bilgiler öğrenmek istiyorum, hakkım değil mi?" diye sitemlerini belirtmişti. Duygulandım, Kozan Köyü hakkında bir şeyler yazayım istedim. Kısmet bu güne, imiş.
Kozan Köyü Geyve’nin Sakarya nehri kenarında tarıma çok elverişli arazileri olan bir köydür. Geyve’ye, onbeş, Adapazarı’na ise ellibeş kilometre mesafede çok şirin bir köydür. Verimli topraklarında her çeşit tarla ve bahçe ürünleri yetiştirilir. İklimi sert değildir. Karadeniz iklimi hakimdir. Köylü bilinçli tarım yaparak geçim standardını yükseltmiştir. Tarım ve bahçe ziraatı yanında büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği, arıcılık ve su ürünleri (sazan balığı) ile de uğraşır. Köylünün geçim seviyesi iyidir. Sosyal yaşamları ve kültürel seviyeleri çevre köylerine örnek olacak kadar gelişmiştir. Her yönü ile örnek alınacak yaşam biçimini bu köyde görmek mümkündür. Köyün okur- yazarlık oranı da oldukça yüksektir. Köylü eğitime çok önem verir. Köyden yetişen pek çok üst düzeyli Bürokrat, yurdun çeşitli bölgelerinde hizmetlerini sürdürmektedirler. Kozan’lılar kendileri ile ne kadar gurur duysalar haklarıdır. Ben Kozan köyünü ve halkını çok sever ve beğenirim. Çok akıllı ve pratik insanlardır. Zekalarını çok iyi kullanırlar. Zamanlarını boşa kullanmazlar. Planlı ve programlı yaşamları vardır. Kendilerine güvenleri tamdır. Hak aramasını bilirler.
Zaman tünelinden gerilere gittiğimizde, dönemin muhtarı, elinde onlarca doğum belgesi ile sabahın erken saatinde Nüfus memurluğundan içeri girer, yetkili memura; (rahmetli Baha Bülbül)
-Efendim ben Kozan köyü muhtarıyım. Köyümüzde yeni doğan çocuklarımız için nüfus cüzdanı almak için geldim. Size erkenden gelişimin sebebi ise hemen köyüme dönme zorunluluğundan.
Nüfus memuru doğum belgelerini incelediğinde doğum tarihleri ne hikmetse kızların hepsi ayni günde, erkekler ise iki ayrı güne yazılmış. Şenliğe bakın bir hafta içinde köyün nüfusunda artış…
Nüfus memuru tekrar, tekrar incelemiş otuzu aşkın çocuk ayni hafta içinde doğmuş, olacak iş değil diye Muhtara çıkışmış. ‘’ Ben bu çocuklar için Nüfus Cüzdanı veremem. Yetkimi aşamam, Sen görevini kötüye kullanıyorsun. Buyurun, Kaymakam’a gidelim". Muhtar gayet rahat bir şekilde "Efendim tarihlerde hiç hata yok, nereye istersen oraya gidelim" der. Kaymakam’ a giderler.
Nüfus Memuru "Efendim, Kozan köyü muhtarı bana bu sabah otuzu aşkın doğum raporu getirdi. Hemen, hemen hepsi aynı tarihte doğmuş, olacak iş değil, buyurun bir de siz inceleyin" der.
Kaymakam belgeleri inceler kafasını kaldırır muhtara dönerek "Nasıl iş bu muhtar?" deyince, muhtar gayet rahat bir şekilde söze başlar; "Efendim bizim köyde adettir. Birlik ve beraberliği tüm işlerimize yansıtırız. Ben köy lideri olarak kahvehanede geceleri toplandığımızda ,’’ arkadaşlar yarından itibaren tarlalarımız sürülecek, başında erkeği olmayan komşularımızın da tarlaları imece usulü ortaklaşa sürülecek. İtirazsız işler başlar, ekim zamanı gelince de aynı komut, hasat mevsimi, mahsülün toplanması, satılacak ürünlerin pazar ya da panayırda değerlendirilmesi sürdürülür. Yeni mevsim için dinlenmeye geçileceği de tarafımda duyurulur. Haydi bakalım biraz da dinlenin eğlenin derim. Herkes sözümü dinler.
Bu hafta da çok bereketli geçti otuzun üzerinde çocuğumuz dünyaya geldi. Tabii nüfus cüzdanlarını almak ve yeni vatandaşlarımızı kütüğe işletmek de bana düştü. Bu günü bu işe ayırdım. Yanlış bunun neresinde"
Kaymakam gülümser, nüfus memuruna döner; "Muhtarın hazırladığı ve size getirdiği doğum belgelerindeki tarihler doğru. Nüfus cüzdanlarını hazırlayarak muhtara verebilirsin. Ben de tüm yavruların ailelerine mutluluklar diliyorum" der ve hep birlikte gülüşürler. Muhtar yeniden söz alarak. ‘’Efendim, ben Köy Muhtarı olarak her doğan çocuk için kapınızı çalmaya kalkarsam benim işlerimi kim görecek, tarlalarımı kim ekip biçecek, zamandan kazanmak için bu yola başvurdum. Erkekleri iki ayrı tarihe yazmam ise askerlik gelip çattığında köy boşalmasın, diye ‘’.
Muhtarın pratik zekası ve uyguladığı yöntemi beğenen Kaymakam konuklarını güler yüzle uğurlar. Yeni nüfus cüzdanları da hazırlanır.
Bu hikayeyi yeni nesil Kozan’lılarla paylaşmak, sitemkar Kozan’lıya da tatlı bir anı olarak sunmak istedim.
Kozan köyü halkı her zaman başı dik, görevini yapan, sosyal ve kültürel alanda çevreye örnek olacak davranışları ile tanınır. Kozan köylüleri kendileri ile ne kadar övünseler yeridir. Hakları vardır. Buradan tüm Kozan köy halkına selam ve sevgilerimi iletiyorum.
İlhan BAYKAL İlhan Baykal hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 4936 | E-posta
|