|
Bizleri yeni bir yıla ulaştıran Rabbime hamd; yeni doğum yıl dönümünü kutladığımız son Resülüne sonsuz salat ve selam olsun.
Ayın içinden yazımı okuma zahmetine katlanan siz gönül dostlarına hürmet ve muhabbetlerimi sunarım.Bu ayda;
İKİ PEYGAMBERİN DOĞUMU
Biri Hıristiyanların 1 Ocakta( kabul ettikleri) İsa (as)’ ın doğum yıl dönümü diğeri 12 Ocak(12 Rebiulevvel) bizim peygamberimiz (SAV)in doğum yıl dönümü seneye de hemen hemen üst üste çakışmış olacak.
1.'sinden biz Müslümanların uzaktan yakından alakalı hiçbir bağlantımız olmadığı için ve o gece anma gecesinden öte eğlence gecesine dönüşmesi aklı başında hiçbir Müslümanın yapacağı iş olmadığı gibi aklıselim Hıristiyan olanlarında böyle bir kutlama yapmasına bir anlam verilememektedir.
2.'Kutlama ki âlemlere Rahmet Peygamber(SAV)in dünyaya teşrifleri; her zaman ki kutlamalardan biraz farklı olarak gerek salonlar gerekse camileri hınca hınç dolduran Müslümanlar O Resulün doğumu hatırına bir araya gelmişler.İnşaellah Peygamberimiz sav ‘de hoşnut ve Razı olmuştur..Çünkü Dünya her zamankinden daha çok onun örnek hayatını bilme yaşama ve yaşatma özlemi ile yanmaktadır.Onun zamanında insanlık huzur bulmuş O aramızdan ayrıldıktan sonra tespihin taneleri gibi tüm Müslümanlar bu gün dağılmışlardır.Oysa benden sonra sizin sapıtmamanız için 2 şey bırakıyorum bu iki şeye sımsıkı sarılırsanız dalalete düşmezsiniz!Bunlardan biri Kitabımız Kur an-ı Kerim diğeri ise benim sünnetim.Bu gün tüm Tüm sıkıntılarımızın sebebi bu çağrıyı unutmamız, işin garip tarafı unuttuğumuzu da unutmamız.Felaketlerin yegane sebebi onun hayatını yaşamamamızdan kaynaklanmaktadır. Ayşe validemize Onun hayatını soranlara siz Kur an-ı okumuyor musunuz? Onun hayatı ve ahlakı Kur an ahlakıdır. Onu yaşamasıdır buyurmuşlardır. İşte onun hayatından birkaç kesit
* Affediciliği tabii idi, intikam almazdı.
* Boş şeylerle uğraşmazdı.
* Çok konuşmazdı.
* Dostlarına şöyle derdi: “Dünyada garip bir kimse, yahut bir yolcu gibi ol”.
* Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
* Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilmezdi.
* Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu.
* Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
* Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
* Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
* Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
* Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı.
* Konuştuğunda ne fazla ne de eksik söz kullanırdı.
* Lüzumsuz yere konuşmazdı.
* Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
* Sıradan değildi, ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
* Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
* Vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
* Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmazdı.
* Sabahları evinden çıkarken şöyle deri: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kaldırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım”buyurmuşlardır. bizlerde bu duaya amin diyerek bir başka konuya geçelim ;
KIŞ ORTASINDA YAĞMUR DUASI
Son 50 yılın en kurak kış mevsiminin içindeyiz. Tabiri caizse kış gelmeden bahar geldi. Bahçemde ki erikler ve fındıkları çiçek açtı, böyle giderse 15-20 gün sonra tufanda erikleri bahçeden yiyeceğiz gibi gözüküyor. Allah(CC) hayreylesin. Bizleri açlık ve susuzlukla imtihan eylemesin, imtihan olunacaksak eğer o imtihanı kazananlardan eylesin(âmin). Yapılan dualar mutlaka kabul edilir. İnancımız tamdır. Bugün olmazsa yarın duaların karşılığını Mevla’m verecektir. Biraz sabır.Ve Duaya da devam etmeliyiz..Allah cc Rahmetini Rahmet olarak yeryüzüne indirsin.(amin).
Bu tür kuraklıklar geçmiş zamanlarda da olmuş Bir kez Musa (as) döneminde çok kuraklık olmuş Musa(AS)’ın kavmi “Ya Musa Mevla’ya münacatta bulun, hayvanlarımız susuzluktan telef oldu, mahsullerimiz kurudu. Musa(AS) tamam der. Bir dua eder/ederler. Yağmur yok. Musa(AS) tekrar duaya devam eder. Yine yağmur yağmaz. Üçüncüde de yağmur yağmayınca Allah(CC) Musa(AS) ‘ bir nida eder “Ya Musa senin kavminin içinde 2 kişi var ki birbirleriyle dargınlar onlar barışmadan ben rahmetimi göndermeyeceğim”. Musa(AS) kavmini toplar ve aramızdaki dargınlar yüzünden Allah(CC) rahmetini üzerimizden esirgemektedir. Onlar kimlerse barışsınlar” der. Sonra dargınlar barıştılar. Allah(CC) rahmetini gönderir.
Günümüzde Allah’ın rahmetini durduracak acaba dargın insan var mı? Lütfen burdan aşağısını her hangi bir siyasi görüşe yamamaya çalışmadan okuyunuz. Ortaya yazıyorum ki herkes (ben dahil) nasibini alsın. Soruyu tekrar soruyorum halk içinde, ülke içinde dargın var mı? Bugün mevcut siyasi irade ; bir cemaat ki sayısı 1000 değil 10.000 değil belki milyonları bulan sayıdaki aynı bayrak, aynı din, aynı Kitap, aynı Peygambere tabi ama dargın değil mi?
Aday belirlemelerin yapıldığı şu günlerde benim görüşüme ters bir insan diye partisinden istifa eden/edenler Mevcut siyasi iktidardan- ana muhalafetten- yavru muhalefetten yönetimine dargın olanlar var değil mi?
Ülkemde bir top uğruna (bir kara sevda olmuş) milyonlarca insan bu kupa senin değil benim olmalı diyen, futbol federasyonuna, takımlarına, yönetimlerine,ve mevcut hükümete sitemli ve dargın değil mi?
Daha cicim aylarında kimisi 1-2-3 aylık kimisi 3-5 yıllık evli, 1-2 çocukları olan insanlar boşanma kuyruğunda; başlarken pazara kadar değil mezara kadar sözünü unutanların boşanma dosyalarında patlamalar olmuş; Her akşam Tv kanalları bu dargınlıkların sadece dargınlıkla kalmayıp kimisi intihar kimisi öldürme yaralama eylemleri ile dolu değil mi?
Musa as döneminde 2 kişinin dargın olması ile mevlamız rahmetini kesmişken bu gün ülkemde yağmur yağmıyorsa sebebine biraz da kendimizde aramamız gerekmektedir. Çünkü Rabbimiz bir ayetinde “Başınıza gelen felaket ve musibetler kendi ellerinizle işlediklerinizdendir”buyurmaktadır.Şipariş verilmiş kargo kapıya gelmiş ben bunu almam deme lüksümüz yoktur. Peki çaresi yok mu elbetteki var.Tüm günahlardan istiğfar etmek bunu topluca yapmamız lazımdır. O zaman ekonomide düzelir,rızık endişesi de olmaz.Yağmur endişesi de olmaz.Yani dostlar çaresizseniz eğer Çare yine sizsiniz Topluca aileden başlayarak herkes birbirleriyle barışsın bakın o zaman neler oluyor.
Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberin ayında; ülkemiz susuzluk telaşında,komşuda ki yangın ülkemizi tehdit etmekte ve çember her geçen gün daralmakta bu gün Rahatımız iyi yarın ne olacağını /olabileceğini kestiremiyoruz. Ama şu bir gerçek ki Peygamberimiz sav “Tearref ilallahi fi rrahahi yeğrifke fi şiddeti”buyurmuşlardır Ne demek hocam bu“ Rahat zamanda dua eden yakaran yarın sıkıştığı şiddetli zamanında Rabbini yanında(hazır) bulur buyurmuşlardır. O zaman ne yapalım? O Resülün hatırına ve geleceğimiz için aşağıda birkaç tanesini seçtiğim güzel hasletleri kendimizde yaşayalım, yani onun yaptığı gibi yapalım ki bunlar;
* Ayıpları Yüze Vurmaktan
* Boş Konuşmaktan
* Çabuk Sinirlenmekten
* Çok Gezmekten
* Çok Gülmekten
* Çok Uyumaktan
* Çok Yemekten
* Gıybet Etmekten
* İnsanları Eleştirmekten
* İsraf Etmekten
* İstişaresiz İş Yapmaktan
* Kin Tutmaktan
* Mü'min Kardeşinin Kalbini Kırmaktan
* Mü'min Kardeşine Küsmekten
* Sünnetine Göre Yaşamamaktan
* Televizyon müptelası olmaktan,
* Tembellikten
* Vaktimizi Boşa Harcamaktan
* Yalan Söylemekten
* Verdiği Sözde Durmamaktan
Vaz geçelim….
Rabbim okuduklarımızla yazdıklarımızla dinlediklerimizle sırf kendi Rızası için amel etmeyi bizlere nasip ve kolay etsin. (amin)
Ayın içinden -1-yazımı burada sonlarken O Resülün doğum ayı hatırına Rabbim tüm müşkülatlarımızı ortadan kaldırsın (amin). Komşumuzda yanan ateşin bir an önce sönmesini ve başta tüm İslam alemi olmak üzere hayırların fethi (açılması) şerlerin defhi ( ortadan kalkması)ne vesile olmasını dilerim.
Sadi KARAKAYA (22 OCAK 2014-21 RABİÜLEVVEL 1435)
Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2295 | E-posta
|
