Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Tükürükle Müdürlük Dağıtanların Dikkatine!
Perşembe, 10 Nisan 2014

Nutuklarında, her türlü karalama ve haksız ithamlara rağmen hızla büyüdüklerini iddia eden ve hızlı büyümelerinin kaynağını, eğitim çalışanlarının kendilerine olan güven ve bağlılığına bağlayan arkadaşlar, artık güven bunalımı yaşıyor olmalılar ki bugünlerde tükürükten keramet ile üye sayılarını arttırmaya çalışıyorlar.
Tükürükten keramet nedir diyeceksiniz.
Şudur;
Karşılıklı iki tepede iki farklı dergâh vardır.
Birisi tıka basa dolu diğeri bir şeyh ve bir avuç müritten ibarettir.
Azınlıktaki dergâhın müritleri henüz nefislerini aşamadıkları için bu durumu onur meselesi yaparlar. ‘Şeyh hazretleri bir keramet buyursanız da sayımız artsa’ diye yalvarırlar adeta.
Şeyh hazretleri, kuru kalabalık ile kalite arasındaki farkı bilen, Allah rızasından başka beklentisi olmayan mübarek bir insandır.
Bir iki nasihat eder ama bakar ki müritlerin rekabet duygusu nefislerini fazlasıyla kabartmış, ders verme babından istediklerini yapar, karışırlar halkın arasına…
Mübarek gerçekten keramet sahibidir ki besmele ile tükürüğünü sürdüğü herkes bir şifa görür.
Kör görmeye başlar, topal yürümeye vesaire…
Artık dergahları ana baba günü gibidir.
Yüksekten durumu izleyen mübarek bakar ki evet kalabalık kalabalıktır ama dergâhın manevi havasından eser yok. Ne kadar menfaatçi varsa orada…
Hemen bir plan yapar. Müritlerine kestirdiği koyunun işkembesini üstelik boşalttırmadan sırtına bağlatıp giysisi ile kamufle eder ve karışır kalabalığın arasına.
Anormal sıcak ve içindekiler sebebiyle müthiş bir koku yayılır ortalığa.
Ve artık gevşeyen işkembe şeyhin hareketi sebebiyle zart zurt sesleri de çıkarmaya başlamıştır.
Manzaranın etkisiyle kısa zamanda dağılır kalabalık, boşalır dergâh…
Yine biz bize kalırlar.
Hala mübareğin verdiği dersi anlamayan müritler arada bir ‘ya şeyhim bir keramet buyursanız’ diyecek olduklarında şeyh hazretleri hep aynı cümleyi söyler; “Evlatlarım! Unutmayın ki tükürükle gelen o.urukla gider!”
Ben bunu paralel yapı olarak adlandırılan gruba anlatalı ve kendilerini uyaralı yaklaşık 8 sene geçti. Onlar ki tükürükle gelenin o.urukla gittiğini ancak anladılar.
Sıra bu, tükürdüklerini müdür, müdür yardımcısı yaptıkları iddiasıyla kurum kurum gezenlere de gelecektir elbet.
Evet, tükürük niyetine iktidar gücünü kullanarak ‘büyüdüklerini’ sanan arkadaşların düşeceği durum budur.
Tükürükten keramet bekleyenlerin, boyuna bosuna, bilgisine görgüsüne, kariyerine kapasitesine bakmadan sadece sendika değiştirmekle idareci olacağını zanneden ve buna tenezzül edenlerin düşeceği durumu da kendi takdirlerine bırakıyorum.
Hala anlamayanlar için, aynıyla vaki bir kıssamız daha var ki bakalım ne düşecek hisselerine;
Malumunuzdur, II. Murat döneminde Bayramiler askerlikten ve vergiden muaf tutulunca Ankara ve çevresinden vergi ve asker toplanamaz hale geldi.
Herkes Hacı Bayram’ın müridi olmuştu çünkü.
Durumu öğrenen II. Murat, Hacı Bayram Veli’den gerçek müritlerinin tespitini rica etti.
Bir cuma günü Ankara dışında bir çadır kurduran Hacı Bayram Veli, namazdan sonra “benim müridim olan gelsin; Allah aşkına kurban edeceğim” dedi. Herkes bekleyip ne olacağını birbirine sorarken, kalabalıktan bir erkek çıkıp yürüyerek çadıra girdi. Hacı Bayram Veli çadırdaki koyunlardan birini keserek kanını dışarı akıttı. Kalabalık Hacı Bayram Veli’nin aklını oynattığını düşünüp dağılmaya başladı.
Bu arada bir kadın da yürüyüp çadıra girdi. Hacı Bayram Veli bir koyun daha kesti. Meydanda kimse kalmamıştı. Hacı Bayram Veli haber gönderdi: “Bir buçuk müridim var.”
Şimdi adrese teslim bir MEB Yasası ile ulufe niyetine idarecilik dağıtma imkanına kavuştunuz ya hani, yarın ‘yahu sizin gerçek müritlerinizin sayısı kaçtır kardeşim, hepinizi idareci yapınca derse sokacak öğretmen bulamıyoruz’ denildiğinde ve hakkıyla bir sınava tabi tutulduğunuzda kaç kişi kalacağınızla ilgili bir fikriniz var mı bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki yarın devran döndüğünde, yani hormonunuz tükendiğinde, yani iktidar ve bürokrasi rüzgârı kesildiğinde, yani altınızdaki sehpa çekildiğinde asıl boyunuza ve sayınıza düşeceksiniz ki 1 buçuk kişi bile kalamayacaksınız.
Ve tarih sizi, öyle iddia ettiğiniz gibi dindar ve muhafazakar bir yapı olarak değil, Yüce Mevla’nın eşrefi-i mahlukat olarak yarattığı insanları, sırf kendilerine bağlayabilmek şartıyla aşağılayan, onursuzlaştıran ve adeta hayvanlaştıran bir güruh olarak kaydedecektir.
Öbür dünyada ki hesabınız da cabası…


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1967 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.