Deprem hatırlattı ama bir şey anladık mı? |
Pazartesi, 26 Mayıs 2014 |
Bu ara hareketsizlik nedeniyle kilo aldığımı düşünüyorum.
Cumartesi günü Kapalı Havuz’da Irmak’ı izledikten sonra giyinme süresince biraz yürümek için dışarı çıktım.
Çark Caddesi’nin yarısına kadar yürüyüp geri dönerken Atatürk Lisesi önündeki 3 kadının bir binaya bakarak içeridekileri dışarı çağırdığını gördüm.
“Acaba yangın mı var?” diye içimden geçirdim.
Binaya baktım, yangın yoktu.
Dışarıdaki kadınlar da içeriye seslenmeye devam ediyordu;
“ Dışarı çıkın o bina güvenli değil”
O zaman anladım deprem olduğunu.
Baktım her tarafta bir panik.
Ben de hızla havuza koştum.
Havuzda daha büyük bir panik var.
İçerde dalga olmuş.
Aileler çocuklarını kaptıkları gibi dışarı çıkartmışlar.
Bizim Irmak duştan çıkmış. Giyiniyormuş.
Anlamamış bile.
Havuz tatil edilmiş.
Anladığım kadarıyla etrafta bir yıkıntı yok ama ciddi bir sarsıntı olduğu kesin.
Tabii her sallantıda olduğu gibi yine telefonlar kitlendi.
Gazeteye gelene kadar ne olduğunu anlayamadım.
Neyse ki, depremin merkez üssü Ege Denizi’ndeymiş ve 6.5 şiddetindeymiş.
Bu kadar uzakta ve bu şiddette bir depremle bu kadar sarsılıyorsak varın beklenen büyük İstanbul depreminde neler yaşarız Allah bilir.
Evet bu sarsıntı bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı.
“Hazır olun, geliyorum” dedi.
Ama emin olun, hiçbir şey anlamadık.
17 Ağustos depreminin üzerinden 15 yıl geçti.
Hala bu şehir olası bir depreme hazır değil.
Ve en kötüsü şehri yönetenlerin de şehirde yaşayanların da depremle ilgili bir kaygıları yok.
Ne valiler, ne belediye başkanları, ne milletvekilleri hiçbirinde deprem duyarlılığı yok.
Deprem oluyor.
Sallanıyoruz, dışarı çıkıyoruz.
Sonra iki dakikada unutuyoruz.
Oysa deprem gerçeğini bir dakika bile unutmamamız gerekiyor.
Unutmayalım ki; hala bu şehirde çok çok acil bir şekilde yıkılması gereken orta hasarlı binalar var.
O binaların yıkımı sözüm ona çözümlerle geciktiriliyor.
Unutmayalım ki; deprem görmüş tüm binalarda yıkılma riski çok büyük.
O binalarla ilgili hiçbir şey yapılmıyor.
Kentsel dönüşümle ilgili yasa çıktı.
Onu da statların kent dışına çıkarılması olarak algıladılar.
Uzmanlar, Ege Depremi sonrasında da televizyonlarda İstanbul depreminin yıkıcı etkisini anlatıyor.
Anlaması gerekenler anlamıyor.
Bir gün anlayacaklar ama, o zaman da iş işten geçmiş olacak.
…
Askeri lojmanlara dikkat!
Cumartesi, depremden 20 dakika önce Tümen Sokak’tan Çark Caddesi’ne çıkıyorum.
Askeri lojmanlardaki duvar ve balkonlarda çatlaklar dikkatimi çekti.
Binalar resmen yıkılacak gibi duruyor.
“ Allah korusun, bir deprem olsa bu binalar yerle bir olur” diye düşündüm.
Depremden birkaç dakika sonra aynı binaların önünden geçerken lojman sakinlerinin panikle dışarı çıktıklarını gördüm.
Bu kez dışarı çıkmaya fırsat buldular.
Bir daha bu fırsatı bulmaları zor olabilir.
Bu yüzden Tugay Komutanı, askeri lojmanlarla ilgili derhal harekete geçmeli ve o lojmanları boşalttırmalıdır. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1251 | E-posta
|
|
|