Sakarya Cuma günü çok büyük bir afet yaşadı.
Zaman geçtikçe afetin büyüklüğünü daha fazla anlıyoruz.
Geyve, Erenler, Karapürçek, Akyazı, Hendek ve Kocaali ilçelerinde etkili olan sel felaketi evlere ve işyerlerine olduğu kadar tarım arazilerine de zarar verdi.
Bir kişi selde kayboldu.
Bu hasarın büyüklüğü kadar sel sonrası afet yönetimi ve afet müdahalesindeki acizliğimiz de bir felaketti.
Sel sonrası ilçelerden gelen acizlik fotoğrafları bu yeni felaketin boyutunu da gösterdi.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İbrahim Pehlivan, Genel Sekreter Yardımcısı Ayhan Kardan ve SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş Geyve’de, verdikleri “kriz merkezi” pozlarıyla iş yapıyor göründüler.
Başkan Zeki Toçoğlu’nun Abhazya’dan yaptığı uyarı sonrası görevlerini hatırlayan bu arkadaşların verdikleri pozlar gerçekten çok komik.
Arkadaşlar masa başında cep telefonlarıyla poz vererek iş yapıyor görünerek Başkan Toçoğlu’nu ne kadar kandırırlar bilmiyorum.
Ama bana hiç samimi görünmediklerini belirtmek istiyorum.
Sakarya’nın en büyük derdi bu zaten…
Bir afet anında bile, afeti dert etmek yerine reklamı tercih ederek sarı çizmeli, sarı yağmurluklu poz vermek iş yapmak sanılıyor…

OSB ve sel

Cuma günü yaşanan sel felaketi sırasında Hendek’teki 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaları da su bastı.
Fabrikalarda büyük zarar var.
Peki milyarlarca lira yatırım yapılan bir OSB’de bu sel hiç öngörülmemiş mi?
OSB’nin Dinsiz deresinin taşması sonucu sel altında kaldığı belirtiliyor.
İnsanın aklına da şu sorular takılıyor:
1-Bu OSB’nin yer tercihi yapılırken orasının bir taşkın sahası olduğu bilinmiyor muydu?
2-Yer tespiti yanlış yapılmış olsa da hemen OSB’nin yanından geçen Dinsiz deresinin ıslahı hiç düşünülmedi mi?
3-Doç. Dr. Emrah Doğan’ın dediği gibi dere yatağında büyüyen ağaçların ve çalıların kesilmesi hiç kimsenin aklına gelmedi mi?
4-Şimdi her türlü altyapısının var olduğunu sanarak 2. OSB’ye yatırım yapan yatırımcıların zararını kim karşılayacak?
5-Diğer OSB’lerin de benzer şekilde sel tehlikesi yaşaması söz konusu mu?

Sel ve köylerimiz

Sel en çok tarım arazilerine zarar verdi.
Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu 20 bin hektarlık alanın sular altında kaldığı ve 60 milyon liralık zarar oluştuğunu söyledi.
Bence bu rakamlar çok büyük.
Gerçekçi bir tarama yapıldığında zararın boyutu daha iyi anlaşılacaktır.
Bunca büyük zarara bakıyorum da bizim insanımızdan en küçük bir tepki yok.
Bizim insanımız çoktan afeti kabullenmiş.
Bu tepkisizlik de devleti yönetenlerin işine yarıyor.
Bu büyük zarar başka bir ilde oluşsaydı çoktan afet bölgesi ilan edilmişti.
Sessiz kalmak iyi de tarım arazilerinde yaşanan felaketin şehir ekonomisine yansımasını birkaç gün içinde göreceğiz.
Sebze meyve fiyatlarına artış olarak yansıyacak bu etki basiti…
Köylü bu yıl şehre gelip harcayacak para bulamayacak.
Bence köylünün afet zararının karşılanması için çok acil bir çalışma başlatılmalı.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum