Cumartesi günü.
Tatil günüm.
Evdeyim.
İnternette gezinirken dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın açıklamasını okuyorum.
“Tıp fakültesi kuracak üniversiteye hastaneyi biz vereceğiz” açıklamasını okuyunca beynimde şimşek çaktı.
Hemen dönemin SAÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’ı aradım.
Açıklamadan henüz haberdar değildi.
Bakan Akdağ’ın açıklamasının tümünü okudum ve “ İşte fırsat. Bakın hükümet de yeni tıp fakültesi kurulmasına sıcak bakıyor. Hemen girişimde bulunulmalı. Korucuk’taki hastaneyi size verirler” dedim.
Durman her zaman ki temkinli yaklaşımını gösterdi.
“Nasıl olur, bir düşünelim” mealinde sözleri beni sinirlendirdi.
“Hocam düşünecek bir şey yok. Bu fırsatın kaçırılmaması gerekir. Hemen harekete geçmeli” diye direttim.
Temkini elden bırakmayınca meslek hayatımın ilk ve son şantajını yaptım:
“ Hocam ya hemen, Tıp Fakültesi kuruluşu için açıklama yaparsınız. Ya da sizi ‘Sakarya düşmanı, Sakarya’ya hizmeti engelliyor’, diye manşete çıkarırım” dedim.
Biraz daha üsteleyince Prof. Dr. Mehmet Durman “Peki size özel açıklamam olsun. Tıp fakültesi kuruluş çalışmalarını başlatıyoruz. İlk Senato toplantısında kararı çıkartıp, başvuru işlemini yapacağız” dedi.
Pazartesi günü manşetimizde Durman’ın bu sözleri yeri almıştı.
Artık geri dönüş söz konusu değildi.
Durman sözünü tuttu.
Senato karar aldı.
Kısa sürede kuruluşla ilgili işlemler tamamlandı.
Sonra AKP milletvekilleri devreye girdi.
Bakanlar Kurulu 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde 9 Temmuz’da Tıp Fakültesi’nin kuruluşunu onayladı.
Seçimlerde AKP’nin en çok kullandığı argümanlardan biri Tıp Fakültesi’ydi.
Başbakan Erdoğan seçim meydanında vermişti bu müjdeyi.
Tıp Fakültesi kurulmuştu ama Dekan ataması bir türlü gerçekleşmiyordu.
Durman seçim yapmakta zorlanıyor, dışarıdan dikte edilen isimlere şüphe ile bakıyordu.
2008-2009 öğretim yılında kaydı yapılan ilk öğrenciler, hiçbir hazırlık olmadığı için mecburen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne misafir öğrenci olarak gönderildi.
Durman ne kadar dirense de sonunda kendisine dikte edilen bir ismi kabul etmek zorunda kaldı.
Prof. Dr. Osman Nuri Dilek.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Dilek geldi Tıp Fakültesi’nin başına.
Dilek yandaş yapılanmayla Tıp Fakültesi’nde çok kötü bir temel oluşturdu.
Oluşturulan yandaş jürilerle doçentlik ve profesörlük kadroları dağıtıldı.
SAÜ’de bir gün bile görev yapmayan bir çok kişiye bu unvanlar verildi.
Prof. Dr. Mehmet Durman Tıp Fakültesi’nin kurulması için verdiği karar ne kadar doğruysa kurucu dekan olarak Prof. Dr. Dilek’i görevlendirmesi o kadar yanlıştı.
Prof. Dr. Durman’dan sonra göreve gelen Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Dilek’in görev süresini uzatmadı.
Yerine Prof. Dr. Ramazan Akdemir’i getirdi.
Akdemir de beklenen hamleleri gerçekleştiremedi.
Tıp Fakültesini daha içine kapanık bir hale getirdi.
SAÜ’de hala bir çok önemli branşta hoca eksikliği var.
Tüm eksikliklerine rağmen SAÜ Tıp Fakültesi geçtiğimiz hafta ilk mezunlarını verdi.
Mezuniyet töreni çok dar kapsamlı bir protokolle geçiştirildi.
Ben her şeye rağmen SAÜ’nün kuruluş çabaları için Prof. Dr. Mehmet Durman’a, siyasilere ve kuruluşundan bu yana emek veren herkese teşekkür ediyorum.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum