Serdivan Belediye Meclisi ilginç bir karar almış.
İçinde fuhuş yapıldığı gerekçesiyle 80 metrekareden küçük konut yapımına izin verilmeyecekmiş.
Mantığa bakın.
Sanki 81 metrekare evde fuhuş yapılmıyor.
İlçede bir süredir sayıları artan apart dairelerde fuhuş yapıldığı gerekçesiyle alınan bu karara nerden bakarsanız bakın çok tutarsız.
Sanki fuhuş sadece küçük evde yapılır.
Bu mantığa göre küçük evde oturanlar hep fuhuş yapar.
Peki bu noktaya nasıl gelinmiş?
Son 3-4 yılda Serdivan’da yapılan apart sayısı 2 bini aşmış.
Sanırım çok sayıda da yapımı devam eden apart inşaatı var.
Bu evlerde genelde üniversite öğrencileri kalıyor.
Serdivan’da bu talebin bu kadar yoğunlaşması da üniversiteye yakın olmasından kaynaklanıyor.
Karaman’da veya Yağcılar’da kimse apart yapmıyor.
Üniversiteye ulaşımı kolay olan noktalarda inşa edilen bu evlerde 1 veya 2 öğrenci rahatça kalabiliyor.
Küçük olmasına rağmen pek de ucuz olmayan bir fiyata kiraya verilen bu apartlar, yine de yurda göre çok daha ucuza mal oluyor.
Öğrenciler ayrıca Adapazarı’ndaki deprem görmüş çok katlı apartmanlar yerine daha güvenli görünen bu binaları tercih ediyor.
Söz konusu apart evleri öğrencilerin yanı sıra başka amaçla kullananlar da olabilir.
Maddi zorluk içindeki kız öğrencilerin sıkıntılarını kullanan tipleri hep duyuyoruz.
Bu çok önceleri vardı, şimdi de var.
Ama sırf bu gerekçeyle küçük ev yapılmasını yasaklamak çok mantıklı gelmiyor bana.
O işi yapmak isteyen, 35 metrekare dairede de yapar, 90 metrekare dairede yapar.
Atatürk Bulvarı’nda gün ortasında kendini pazarlayanları unutmayalım.
Rahatsızlık yaratan fuhuş vakalarını önlemenin yolu bu değildir.
Eğer o evlerde söylendiği gibi bir fuhuş patlaması varsa, bunun polisiye önlemleri alınır.
Evlerin günübirlik kiralanması önlenir.
Özetle söylemek gerekirse, fuhuş oluyor diye apart daire yasaklamak, adam öldürüyorlar diye ekmek bıçağı satışını yasaklamaya benzer.
…

Hırsız belli

Adamın biri Hz. Süleyman’a giderek, kazlarının çalındığını ve bunu komşularının yaptığını iddia etmiş.
Hz. Süleyman hemen halkı mescide toplamış ve şu konuşmayı yapmış.
“İçinizden biri hem komşusunun kazlarını çalıyor hem de çaldığı kazların tüyleri kafasında olduğu halde utanmadan mescide geliyor:”
Hırsız bu sözleri duyar duymaz elini başına götürmüş. Saçlarında kaz tüyü aramaya başlamış.
Onun bu halini gören Hz. Süleyman hemen emretmiş.
“Yakalayın, hırsız budur.”

Alıntıdır
………….

Hastalar olmasa

II. Meşrutiyet döneminde iki kez Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) görevine getirilen Emrullah Efendi’nin şaka amaçlı söylediği “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” sözü bir asrı aşkın süredir unutulmuyor.
Dün de Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Hasan Sağlam benzer bir söz söylemiş düzenlediği basın toplantısında.
Arkadaşlar yoğun bakım yatak sıkıntısını sorduklarında şu cevabı vermiş
Hasan Efendi’
“Yatak sayısı bakımından çok da eksik değiliz. Bu konuda 2014 hedefini de aşmış durumdayız. Burada sorun yoğun bakımlık olmayıp da yoğun bakımda yatan hastalar.”
Allah aşkına biri bana söyler mi; yoğun bakımlık olmayan hastaları kim yoğun bakımda yatırıyor?
O hastalar kendilerinden mi orda yatıyor?

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum