Sağlıkta çıkmaza mı giriyoruz! |
Cumartesi, 12 Temmuz 2014 |
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kurulduğu müjdesini Süleyman Gündüz vermişti.
AKP’nin ilk Sakarya Milletvekilleri’nden Gündüz, sağlık konularıyla ilgileniyordu.
400 yataklı hastanenin yapımı için çabalarken Devlet Hastanesi’nin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne çevrilmesini bir müjde olarak duyurmuştu.
Önce Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ardından Tıp Fakültesi, Sakaryalı için çok önemliydi.
Eksiklikleri olmasına rağmen bu iki adım da Sakaryalı’yı sağlık hizmeti aramak için başka illere gitmekten önemli oranda kurtarmıştı.
Onkoloji ünitelerinin kurulması, kalp ameliyatlarına başlanması sanki bir rüya gibiydi.
Tüm bunlar olurken kadrolaşma adına hep yavaştan alındı.
Burada ciddi bir kadro oluşturulamadı.
Olanların çalışma şartları da iyileştirilmeyince gelen de kalmayı değil gitmeyi düşündü.
İşte önümüzde çok taze örnekler var.
2 tıbbı onkoloji uzmanı dün Sakarya’dan ayrıldı.
Kemoterapi hastalarının kahramanı iki çok değerli doktor yoğun iş yükünden bunalıp başka illere tayinlerini istediler.
Aynı şekilde insanların randevu alabilmek için artık neredeyse Sağlık Bakanı’nı devreye sokacakları endokrin uzmanımız da gidiyor.
Bu branşlarda doktorlar çok az.
Geleni elde tutamayıp kaçırdığımızda yenisini bulmamız çok zor olacak.
Bunun için gibi hayati alanlarda da henüz doktor bulamadık SEAH’a…
Örneğin bir çocuk nefroloji uzmanı yok Sakarya’da.
Bununla ilgili bir ailenin feryadını haberleştirdik bugün.
Daha geçen gün diyaliz hastaları için hayati öneme sahip katater ameliyatlarının doktor yetersizliği nedeniyle yapılamadığını yazdık.
Allah’tan Vali Coş müdahale etti de sorun çözüldü.
Galiba sağlıkta bir çıkmaza doğru gidiyoruz.
Bakan Ayşenur İslam, Vali Hüseyin Avni Coş ve AKP Sakarya Milletvekilleri, SAÜ Rektörü Muzaffer Elmas bu işe ciddi bir şekilde el atmalı bence
…….
O otobüs şoförüne yazıklar olsun
Bazen bizim Şener Sak’ın “Vatandaş Ne diyor?” köşesine dönüyor bizim köşe de.
Yine bir vatandaş şikayeti aktarayım.
Şikayet konusu olay dün gerçekleşmiş.
Bir anne.
21 yaşındaki oğlunu, rehabilitasyon merkezindeki eğitimine getirmek için Camili-1’deki evinden sırtında tam 3 kat indiriyor.
Tekerlekli sandalyede belediye otobüs durağına kadar götürüyor.
Gelen otobüsün şoförü engelli rampasını açmadığı gibi, kaba ifadelerle engelli annesini üzüyor.
Sonra yolcu bir bayan engelli rampasını açıyor.
O engelli annesi anlattı;
Otobüs şoförleri bizim Yenikent’te MOBESE kamerası olmadığı için yerlerinden kalkmıyormuş.
Çarşıya gelince kameraların etkisiyle olsa gerek hemen değişiveriyorlarmış.
Dün o anne daha fazla dayanamamış, o saygısız şoförü şikayet etmiş.
Umarım Büyükşehir Belediyesi bu olaydan ders alır ve otobüslerin direksiyonlarına oturttukları şahısları ciddi bir şekilde takip eder. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1107 | E-posta
|
|
|