DİYANET Mİ? CİNAYET Mİ?

‘Hz. Muhammed’in (SAV) Mekke’nin fethi sırasında gurura kapıldığını ve Allah tarafından uyarıldığını, kendilerinin bu hataya düşmediklerini ve düşmeyeceklerini’ söyleyen; İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Hazreti Muhammed hakkındaki bu sözleri’ bizleri başka dinlere mensup kişiler mi yönetiyor acaba?’Sorusunu aklımıza getirmektedir. Sen veya sizler kim oluyorsunuz da Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (SAV) eleştiri getiriyor ve kendinizi yüceltiyorsunuz.

Çünkü buna benzer birçok sözler yönetenler tarafından defalarca söylendi. Bu, bir değil, iki değil; kimi Bakara’yı makara yaptı, kimisi Başbakanın doğduğu yeri mübarek kıldı, kimisi peygamber yakıştırması yaptı, kimisi O’na dokunmanın ibadet olduğunu, Tayyip’i üzmenin Allah’ı üzmek olduğunu, ak partili olmanın başbakana nikâhla bağlı olmak olduğunu…

Ne diyelim? Allah, bu sapkınlara hidayet versin.

Diyanet İşleri Mehmet Görmez şöyle konuştu: “Bugüne kadar konuşmadım. Konuşmadığım için hakaret içerikli mailler bile aldım. Ama biliyorum ki bu kişi Hz. Peygamber’e saygılı bir insan. Konuşmama nedenim buydu. Peygamberle ilgili konular husumetlerin aracı olmaması gerekir.” Diyor.

Bu kişinin Hz. Peygamber’e saygılı olduğu içinize mi doğdu?

Ayrıca; her Cuma Namazı sonrası topladığınız paralarla da insanları camilerden uzaklaştırdığınızın farkında mısınız? Bütçemizin büyük bir kısmını kullandığınız halde, tarafınızca yapılan bir cami var mıdır?

Toplum sizin fetvalarınıza da güvenmez oldu. Hırsızlığa, yalana, soyguna, talana neden sesiniz çıkmaz? Hâşâ, dinimizin kuralları mı değişti? Yoksa kendinize göre yeni bir din mi icat ettiniz?

Makam hırsınız için; bu millete gavat dediniz, haşhaşi dediniz, terörist dediniz(teröriste değil),çapulcu dediniz, sövdünüz, hatta dövdünüz ve hatta öldürdünüz. Türklüğümüze (kimliğimize) söz ettiniz.

Sırada dinimiz mi var? Peygamberimize dil uzatmayın, dinimize laf etmeyin. Varın sizler, bildiğiniz gibi inanın ve yaşayın.

YA HEP, YA HİÇ

Önümüzde çok önemli bir seçim var. Halkın reisini seçeceğiz. Reis-i cumhurunu. Cumhurbaşkanını.

Peki, halkı temsil edecek biri nasıl olmalıdır? El cevap: Öncelikle iyi bir İnsan olmalıdır. İyi bir lider olmalıdır.

İyi bir İnsan, İyi bir liderin vasıfları nelerdir? Önemli olan, olmazsa olmazları sıralayalım:

- Yalan söylememeli,
-  Kul hakkı ve haram yememeli,

-  Rüşvet almamalı, vermemeli, 
-   Haksızlık ve adaletsizlik yapmamalı, 
-  Olumsuz ve yıkıcı tenkit yapmamalı, 
-  Kanaatkâr yaşamalı,

-  Milletini ayırım yapmadan sevmeli, başkalıklara düşmanca bakmamalı, 

-   İnsan haklarına saygı göstermeli,
- Toplumsal barışı ve sosyal uzlaşmayı zedeleyecek fikir ve hareketlerden kaçınmalı, 
- Atalarına saygı göstermeli, sövüp saymamalı,

- Lüks ve şatafat içersinde yaşamamalı,

- Dini siyasete alet etmemeli,

-Vatanın birliğini, dirliğini korumalı,

-Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı kalmalı 

Uzun lafın kısası: Lider; söz ve eylemlerinde ölçülü ve dengeli olmalıdır. Az,öz ve akla uygun söylemeli,konuşmalarında mantık ve muhakeme esas olmalı,sözleri ile yaptıkları birbirine ters düşmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısına sahip çıkmalı, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalmalıdır.

Yukarıda saymış olduğumuz temel ilkeler olmazsa olmazlarımızdır. Birinci sıradaki ak partinin adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la karşılaştırma yaptığımızda; bu ilkelerle tamamen tezat oluşturduğunu, zıtlıkların ise cuk oturduğunu görmekteyiz.

İkinci sıradaki aday Selahattin Demirtaş’ın ise; eli kanlı bebek katiliyle eşdeğer olduğu malumumuz olup, birinci sıra adayıyla kıstasları örtüşmektedir.

Üçüncü sıradaki adayımız Sayın Ekmeleddin İHSANOĞLU’nu ise; bir bilim adamı, dört dil bilen, Müslüman ve Türk olmaktan gurur duyan, Türk Oğlu Türk’üm diyen, mütevazı, alçakgönüllü kişiliğe sahip biri olarak tanıdık.

Ellerimizi vicdanımıza koyarak tercihlerimizi yapacak, ya karanlıklar ülkesinde meçhule doğru yolculuğa devam edecek veya kurtuluşa ereceğiz.

Yazımı sonlandırdığım şu anda Filistin Müslümanlar ve Kuzey Irak’ta Türkmenler kan ağlamakta, Konsolosluk mensuplarımız hala rehin tutulmaktadır. Bu işler ‘van minütle ve kınamakla’ olmuyor. Madem güçlü bir devletiz. Devlet olduğumuzu göstermenin zamanı şimdi değil de ne zaman gelecek? Allah, kardeşlerimizin yardımcısı olsun.

Cemalettin DİNÇER

Eğitimci yazar

Yorumlar (2)

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum