Cumartesi, 26 Temmuz 2014 |
Gazetemizin genelde kulis haberlerinin yer aldığı Perde Arkası köşesinde önceki gün arkadaşlar, Baro Seçimleri’yle ilgili kulis bilgilerini paylaşmışlar.
Söz konusu yazıda seçimler için iki adayın adının geçtiğini, bunlardan birine mevcut Baro Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu’nun destek verdiği belirtiliyor.
Bu yazı nedense Hacıeyüpoğlu’nu pek kızdırmış.
Hemen avukatını notere göndermiş.
Hazırladığı tekzip metnini ihtar etmiş.
Noter aracılığıyla gönderdiği ihtarnamenin gecikeceğini düşünerek fakslamış.
Yetmemiş, e-postayla göndermiş.
Anlaşılan söz konusu yazıdan rahatsız olmuş.
Ve o rahatsızlığıyla da bizi de tehdit etmeye kalkmış.
Baroları eleştirmek, yargıyı eleştirmekmiş.
Yargıya karşı işlenilen suçlar en ağır şekilde cezalandırılırmış.
Kimsenin yargı erkini töhmet altında bırakmak gibi bir imtiyazı yokmuş.
Eğer gönderdikleri tekzip metnini yayınlamazsak Türkiye’deki tüm baroları organize edilmesi dolayısıyla bütün barolara hakkımızda tazminat davası açtıracakmış…
Bak sen…
Çok korktuk Recep Bey (!)
O yüzden de gönderdiğin ‘tekzip’ metnini bugünden yayınladık (!)
İşin doğrusu şu Recep Bey…
O metni korkumuzdan değil, insanlar sizi tanısın diye yayınladık.
Öyle tehditlere de pabuç bırakmayacağımızı artık öğrenmiş olman gerekir.
Bu tür kulis haberlerden rahatsız oluyorsan, gazetelerde (bizim gazete dahil) milletvekilliği için adının geçtiği haberleri de yalanla.
Hani diyorsun ya; “Baro Başkanlarının baro faaliyetleri yönünden gerek siyasi, gerek kişisel ve ideolojik tutum takınmaları doğru değildir”;
Recep Bey, adının bir siyasi partiyle anılmasına neden izin veriyorsun?
Adının baro başkan adayıyla anılmasından rahatsızlık duyuyorsun da, siyasi partiyle anılmasından neden rahatsız olmuyorsun.
Aklıma gelmişken; göreve geldiğin seçim öncesinde 8 Ekim 2012’de yazdığım bir yazı vardı.
“Baro Başkanı kim oluyor?” başlıklı yazımda (merak edenler http://www.sakaryayenihaber.com/kose-yazisi/5195/baro-baskani-kim-oluyor.html adresinden okuyabilirler) seni baro üyesi avukatlara tanıtmaya çalışmıştım.
İstersen o yazıyla ilgili de Türkiye’deki tüm barolara çağrıda bulunup, hakkımda tazminat davası açtırabilirsin.
Sen üşeniyorsan ben o yazıyı tüm barolara gönderebilirim.
….
Sesleri çıkmıyor diye!
Kaynarca önceki gün çok büyük bir afet yaşadı.
Köylülerin tanımlamasıyla cevizden büyük elmadan küçük dolu bütün ekili alanları, meyve ağaçlarını harap etti.
Bu yıl köylünün tarımdan hiçbir geliri olmayacak.
Zaten Kaynarca Sakarya’nın en yoksul iki ilçesinden biri.
Ama Kaynarca’dan ses çıkmıyor.
Kaynarca köylüsü olanı kader görmüş.
Yetkililer de kaderiyle baş başa bırakmış.
Ne gelenleri var, ne bakanları…
Yazık, çok yazık… Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1187 | E-posta
|
|
|