Türkiye’de sağlık sisteminde son yıllarda yapılan bir takım yenilikler ilk bakışta vatandaş lehine gibi görünüyor.
Örneğin vatandaşların SGK imkanlarıyla özel hastanelerden yararlanması ilk bakışta çok yerinde ve vatandaş açısından yararlı bir uygulama gibi görünüyor.
Ancak sağlık hizmetin özelin eline bırakılınca, yapılan iş sağlık hizmetinden çıkıp ticarete dökülüyor.
Çoğu kez de insafsızca ve vicdansızca.
Bir çok kez çevrenizden örneklerini duymuş ve gazete haberlerinden okumuşsunuzdur.
En son bir örnek yayınladık.
47 yaşında bir hasta ilimizde kardiyovasküler merkezi olan bir özel hastaneye gidiyor.
Hastaya anjiyo olması gerektiği belirtiliyor.
Sonrasında önüne bir rapor konuyor.
Kalbe giden 4 ana damarda yüzde 70 ile yüzde 90 arasında daralma olduğunu belirten raporun sonuç bölümünde CABG, yani byy-pas operasyonu öneriliyor.
Tarih 2 Temmuz.
Hasta daha önce de duyduğu öykülerden(!) etkilenerek Koşuyolu Yüksek İhtisas Hastanesi’ne gidiyor.
1 hafta sonra 9 Temmuz da bir daha anjiyo yapılıyor.
Bu kez çıkan raporda sadece bir damarda yüzde 40lık bir daralma işaret ediliyor. Sonuç olarak da koroner arterlerde kritik bir darlık izlenmediği vurgulanıyor.
Özetle anlattığım bu olayı Cuma ve Cumartesi günü geniş bir şekilde haberleştirdik ve ilgili yetkilileri göreve davet ettik.
Şu ana kadar bir ses seda çıkmadı.
Ancak haberle ilgili bazı okur tepkileri aldık.
O tepkilere cevap vermek istiyorum.
1- Hastane adını neden yazmıyorsunuz?
Sakarya kardiyovasküler merkezi olan iki hastane var. Bu haberde hastanenin adını yazmayarak diğer hastaneyi de töhmet altında bırakmış olabiliriz. Kendi aramızda bu konuyu da çok da tartıştık. Sonra bu yönde bir karar aldık. Belki de açıklamak daha doğru olabilirdi. Konuyla ilgili incelemelerimiz sürüyor. Hastanenin adını açıklayabiliriz. Ancak bugünden şunu söyleyelim. Yetkililer bize hastanenin adını sorduklarında veya söz konusu raporları istediklerinde kendilerine sunabiliriz.
2- Neden özel hastanenin değil de Koşuyolu’nun raporunu doğru buluyorsunuz? Hangi raporun doğru olduğuna kim karar vermiş? Bir hekim mi?
Çünkü kardiyovasküler cerrahide Türkiye’de çağdaş gelişmeyi yakalama ve en karmaşık cerrahi tedavi yöntemlerinin yerleşmesinde ve koroner cerrahisinin ilk geniş uygulamasının başlatılmasında en aktif uygulayıcıları KOŞUYOLU HASTANESİ olmuştur.
Koşuyolu Hastanesi bu alanda hakem bir hastanedir. Tartışmalı raporlarda Koşuyolu’nun görüşü istenir. Orada verilen raporların üstüne rapor kabul edilmez.
Ayrıca söz konusu olayla ilgili haberimizi oluştururken alanda güvenilirliğine inandığımız uzman hekimlerden de görüş sorulmuş, bilgi alınmıştır.
3- Neden Sakarya’daki hastaneye güvenmiyorsunuz? Asıl oyunlar büyük yerlerde, İstanbul’da değil mi?
Bir kere Sakarya’daki hastane adı üstünde özel hastane. Para kazanmak amacıyla kurulmuş. Ve bugüne kadar dile getirilen konuyla ilgili Sakarya’dan o kadar çok öykü dinledik ki… İstanbul’da son raporu veren hastane ise bir kere adı duyulduğunda üstüne söz söylemeye gerek kalmayan bir hastane. Evet İstanbul’da da olaya salt ticari kaygılarla bakan özel sağlık kurumları vardır. Ancak bizim konumuzda İstanbul’daki Türkiye’nin bu alanda en büyük ve en öndeki kamu hastanesi var.
Dolayısıyla bir güven tercihi yapılacaksa kuşkusuz İstanbul’daki hastane tercih edilir.
Umarım okurlarımızın konuyla ilgili kafalarındaki soru işaretlerinin bir bölümünü kaldırmışımdır.
Son olarak şunu belirteyim.
Bu konunu peşini bırakmayacağız.
Sakarya’da insan sağlığını hiçe sayarak birilerinin sağlık ticareti yapmasına gücümüz yettiğince izin vermeyeceğiz.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum