Son Yorumlar
Son Þans, Tekrarý 105 Yýl Sonra
Bilgi
Yazým içeriði ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazý olmuþ. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu þekilde, canlýlarýn hangi amaçla bayýltýðýný bilmeden ve sonrasýnda...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLÝ
ORADAKÝ YURTTAN ÞÝKAYET GELMÝÞTÝR BELEDÝYEYE BELEDÝYEDE GEREKENÝ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de deðiþim baþlýyor!
MÜTEAHHÝT
GEYVE TEÞKÝLATI TAMAMEN DEÐÝÞMELÝ MÜCAHÝTLÝKTEN MÜTEAHHÝTLÝÐE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüþtü
dileðimizdir
sayýn Murat Kaya; TCDD'nýn genen müdürü ile görüþürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Kavala, Selanik seyahati
Pazar, 10 Aðustos 2014

Atalarýmýn doðup büyüdüðü Rumeli ve Balkanlarý görmeyi her zaman arzu ettim. Çocukluðum ve gençliðim hep bu bölgelerde yaþanmýþlýklarý içeren hikayeleri dinlemekle geçti. Annemin babasý Selanik, Babam ise Bulgaristan Kýrcaali doðumlu. Balkan Harbi sonunda Türkiye’ye göç etmiþler (Tekirdað – Çorlu).. Babam ve Atalarým yaþamlarý boyunca doðduklarý ve büyüdükleri bu topraklara özlem duydular. Ne zaman Batý Trakya’dan, Balkanlardan söz edilse üzüntüleri yüzlerine yansýrdý. Ben de buralarý, atalarýmýn yurdunu görmeyi her zaman merak ettim, bir türlü olanak yaratamadým, kýsmet bugüne imiþ.

Kökeni Batý Trakya ve Balkanlara dayanan arkadaþlarýmýzla Selanik–Kavala gezisini gündeme getirdiðimizde hemen eyleme geçmeyi planladýk. Hazýrlýklarýmýzý yaparak 13 Nisan 2014 günü Ýstanbul’dan üç araba ile sabahýn erken saatlerinde yola koyulduk. Hava geçmiþ günlere oranla bugün biraz daha serin ve kapalý. Her an yaðýþ olabilir. Ýpsala’da gümrük iþlemlerimiz umduðumuzdan daha kýsa sürede tamamlandý. Güleç yüzlü memurlar iyi yolculuklar diledi, kendimizi Yunanistan gümrük kapýsýnda bulduðumuzda 'Bir aksilik çýkar mý' diye heyecanlandýk. Buna da sebep, Türk-Yunan iliþkilerinin bir türlü rayýna oturamamasý. Gümrük iþlemlerimiz Türkiye gümrüðünde olduðu gibi kýsa sürede tamamlanabilecek mi ? diye düþünürken Yunanlý gümrük memurunun ‘’Yunanistan’a hoþ geldiniz, iyi seyahatlar‘’ sözü ile rahatladýk. Artýk Yunanistan topraklarýndayýz. Dedeaðaç’a doðru yol alýyoruz. Etrafý seyrediyoruz. Otoyol çok bakýmlý. Trafikteki oto sayýsýnýn çok az oluþu dikkatimizi çekiyor, yurdumuzdaki þehirlerarasý yollara göre adeta bomboþ.

Yol üzerinde benzin istasyonlarý ve konaklama tesisleri de yok. Etrafa bakýyoruz, gözümüzün gördüðü alanlar yemyeþil. Çok geniþ bir ova. Tüm arazi iþlenmiþ, bir karýþ toprak bile ekilmeden býrakýlmamýþ. Tarým ve hayvancýlýðýn teknolojiye uygun yapýldýðý belli oluyor. Baðlar, meyve bahçeleri ve zeytinlik alanlar çok muntazam. Ekin tarlalarý sapsarý ve canlý. Hayvancýlýðýn da yaþam alanlarý dýþýna çýkarýldýðý görülüyor. Uzaktan da olsa, görebildiðimiz kadar, ahýrlar ve aðýllar çok muntazam. Arazide yer yer arý kovanlarýna da rastlanýyor, belli ki arýcýlýk ta yapýlýyor.

Güzergahýmýz üzerinde irili, ufaklý köylere rastlýyoruz. Bu köylerde yaþayan soydaþlarýmýzýn olup olmadýðýný düþünüyoruz. Dikkatle baktýðýmýzda bazý köylerde minareleri fark ediyoruz. Soydaþlarýmýz geliyor aklýmýza “Acaba yaþamlarý nasýl, sorunlarý var mý” diye düþünüyoruz.

Yolumuza devam ediyoruz. Kuzeyimiz Balkanlar'a, güneyimiz ise Ege Denizi'ne uzanýyor. Yol kenarýndaki tabeladan Dedeaðaç’a (Alexandroupolis ) yaklaþtýðýmýzý anlýyoruz. Öðle yemeði için Dedeaðaç’ý geçer geçmez, deniz kenarýnda, önceden gidenlerin uyarýlarýna göre belirlenen lokantaya ulaþmak için otoyoldan ayrýlýyoruz. Düzenli meyve bahçeleri ve zeytinlikler arasýndan ilerleyerek sahile ulaþýyoruz. Aradýðýmýz lokantayý buluyoruz. Deniz kenarýnda. Pýrýl, pýrýl bir mekan, tertemiz ve düzenli. Güler yüzle karþýlanýyoruz. Öðlen yemeði yiyeceðiz. Lokantada vitrine zeytin yaðlý yiyecekler düzenle yerleþtirilmiþ. Balýk yemeyi düþünüyoruz. Ýri, iri barbunlar, dil balýðý, levrek ve mezgitler , kalamar ve karidesler çok taze görünüyor.. Kýzartma ve peynir tabaðý sipariþlerimizi veriyoruz. Masamýz kýsa sürede donatýlýyor. Ev yapmasý kýrmýzý ve beyaz þarap ikram ediyorlar. Yunanistan’ýn meþhur rakýsý olan Uzo'nun da tadýna bakmak istiyoruz. Grek Salatasý çok meþhur. Bizdeki çoban salatasý görünümünde, üzeri peynir ve zeytin ilaveli. Balýk çeþitleri geliyor masamýza, iþtahla yiyoruz. Yemeðimiz uzun sürüyor, mutluyuz. Baþlangýç çok iyi Kavala, Selanik ve görmek istediðimiz diðer kentleri düþünüyoruz. Bu gece Kavala’da konaklayacaðýz. Zamanýmýzý ekonomik kullanmak istiyoruz. Hesabý ödemek istiyoruz. 190 Euro öderken hayretimizi gizleyemiyoruz. On yetiþkin insan için ödediðimiz para çok az . Türk kahvesi ikramýndan sonra dondurmalý revani ikram ediliyor. Enfes…

Geliþte olduðu gibi, lokanta çalýþanlarýnýn sevgi belirten sözcükleri ile uðurlanýyoruz. Yolumuza devam ediyoruz. Güzergahýmýzda rastladýðýmýz irili ufaklý yerleþim birimlerinin düzenliliði dikkatimizden kaçmýyor. Ýnsanlarýn derme, çatma binalarda oturmadýðýný gözlemliyoruz.

Dedeaðaç’tan sonra Gümülcine’ye (Komitini) geliyoruz. Çok güzel bir þehir. 45 bin nüfuslu olduðu, 15 bin civarýnda soydaþýmýzýn yaþamlarýný sürdürdüðünü öðreniyoruz. Düzenli bir yapýlaþma görülüyor. Þehir merkezinde alýþveriþ merkezleri, oteller, lokantalar ve sýra sýra kahvehaneler var. Turizm mevsiminde hareketliliðin çok daha öne çýkacaðýný tahmin ediyoruz. Kahve molasýndan sonra yola koyuluyoruz. Zaman ilerliyor, günün aydýnlýk saatinde Kavala’da olmak istiyoruz.

Yeniden otoyoldayýz. Dedeaðaç-Gümülcine ve Ýskeçe “Batý Trakya”yý oluþturuyor. Toplam nüfus 350 bin. Bu üç þehirdeki soydaþ sayýmýz da 150 bin. Türklerin en yoðun olduðu bölge buralarý. Bölgeden ayrýlýyor ve yolumuza devam ediyoruz.

Bir saatlik yolculuðumuz sonunda Kavala‘ya ulaþýyoruz. Þehir Marmaris’i andýrýyor. Tepelerden sahile inerken oval bir biçimde yerleþimin oluþtuðunu görüyoruz. Þirin ve son derece modern bir kent. Otelimize yerleþmeden þehir içi turu yapýyoruz. Þehir içi trafiði yoðun deðil, düzenli ve akýcý. Sahilden bakýldýðýnda þehrin güzelliðine doyum olmuyor. Bizim büyük þehirlerimizde olduðu gibi gökdelenlere rastlamak mümkün deðil. Devasa alýþveriþ merkezleri de yok. Sahil boydan boya kafeler, lokantalar, barlar hediyelik eþya satan dükkanlarla dolu. Sahil gezinti alaný. Her zaman kalabalýk.

Kavala, Yunanistan'ýn Selanik’ten sonraki en büyük ve en önemli turizm merkezi. Turizm mevsiminin baþlamamasýna raðmen sokaklarda, caddelerde, kafelerde yabancýlara rastlanýyor. Kavala'ya Dünyanýn her yerinden Turist geldiðini, mevsimin çok yoðun geçtiðini öðreniyoruz. Son yýllarda Bulgaristan, Romanya ve diðer Balkan ülkelerinden de çok sayýda konuk geldiði söyleniyor.

Kavala zengin bir kent, mermer iþleme ve pazarlamasýnda Avrupa’nýn önemli bir merkezi. Tarýmýn ileri bir teknoloji ile yapýldýðý, zeytin yað fabrikalarý yanýnda , 15'in üzerinde þarap fabrikasýnýn da, olduðunu öðreniyoruz. Dinlenmek, günün yorgunluðunu atmak için otelimize yerleþiyoruz. Otelimiz çok güzel ve tertemiz. Pýrýl, pýrýl. Odalarýmýza güven duyarak yerleþiyoruz. Otel odasý balkonundan baktýðýmýzda sahil ve liman çok görkemli. Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda yaptýrýlan Osmanlý kalesi ve su kemerleri görülmeye deðer. Pargalý Ýbrahim Paþa tarafýndan yaptýrýlancami þimdilerde kilise olarak kullanýlýyor. Kavalalý Mehmet Ali Paþa Konaðý ise günümüzde müzeye çevrilmiþ.

Akþam yemeði öncesi otelimizde yeterince dinlendik, enerji topladýk. Þehri yürüyerek görmek için sahile indik. Sokak, cadde ve sahilde gezinen her yaþta tertemiz insanlara rastlýyoruz. Hava çok güzel, yaðýþ da yok, sýkýlmýyoruz. Dikkatle etrafýmýzý gözlemliyoruz. Kafe ve barlar daha þimdiden dolmaya baþlamýþ. Kavala’da akþam yemeði 22.00'den sonra yeniyor. Zaman geçiriyoruz yemek yiyebileceðimiz temiz bir mekan arýyoruz. Lokantalar yan yana sýralanmýþ, gözümüze kestirdiðimiz ve temizliðine güven duyduðumuz bir mekana giriyoruz. Tüm yiyecekler; mezeler, meyveler, tatlýlar, balýklar ve ýzgara çeþitleri itina ile vitrine yerleþtirilmiþ. Görüþ alaný en geniþ olan bir masayý seçiyor ve oturuyoruz. Temiz görünümlü genç bir görevli masamýza yaklaþýyor. Yakasýndaki kokartta adýnýn Murat olduðu yazýlý seviniyoruz. Servisimizi bir soydaþýmýz yapacak. Bize “Ben Ýskeçeliyim. Burada Ýktisat Fakültesinde okuyorum. Yazlarý da bu lokantada çalýþýyorum” diyor, memnun oluyoruz. Murat “Et mi, yok sa balýk mý yemek istersiniz? karar verin hazýrlýk yapayým” diyor. Düþünmeden “Balýk” diyoruz. Masamýz itina ile donatýlýyor, zeytin yaðlý yiyecekler, Grek Salatasý, deðiþik türde kýzarmýþ ekmek dilimleri, zeytin yað tabaðý, peynir çeþitleri ve kabak kýzartmasý masaya yerleþtiriliyor. Kabak kýzartmasý bize göre farklý hazýrlanmýþ, cips gibi gevrek. Çok lezzetli. Ýsteðimize göre meþrubatlar, bira, þarap dýþýnda Yunanistan’ýn milli içkisi olan Uzo da masada yerini alýyor. Türk rakýsý gibi anasonlu, derecesi de oldukça yüksek, su katýlmadan buzlu olarak içiliyor. Deniyoruz, beðeniyoruz içiyoruz. Murat hazýrlattýðý kalamar, karides ve ahtapotlarý ara sýcaðý olarak sunuyor. Masamýzda yok, yok. Barbun ve dil balýklarý tabaðý taþýracak kadar iri ve lezzetli. Mezgit yiyenimiz de var. Murat birer parça dana bonfile de getirdi. Çok nefis. Tüm lokantalar hýnca hýnç dolu, sokakta yürümek bile imkansýz. Etrafý seyrediyoruz. Yan lokanta da canlý müzik var. Her yaþtaki insanlar orkestraya uyarak þarkýlara eþlik ediyor, oturduklarý yerde dans ediyor. Herkes mutlu. Yemek ve eðlence süresince eskiden olduðu gibi tabak kýrma olayýna þahit olmadýk. Murat “Bu adet artýk siliniyor” diye bizi bilgilendiriyor. Murat masamýzýn resmini çekiyor, o da bu gece çok mutlu. Bize hizmetten memnun. Zamanýn nasýl hýzla tükendiðini saatlerimize baktýðýmýzda anlýyoruz: 01.45... Yarýn pardon bugün öðleye doðru Selanik'e gideceðiz. Otelimize dönelim dendiðinde grubumuzdaki gençlerin neþesi kaçýyor. Haklarý da yok deðil.. Murat hesabýmýzý getirdiðinde hayretler içinde kalýyoruz. Hesap bahþiþ dahil 300 Euro. Bu masa Türkiye’de sahil kasabalarýnda en vasat yerlerde bile iki, üç misli olur. Keþke bizde de böyle dürüstçe davranýlsa…

Son derece keyifli geçen akþam yemeðinden sonra otelimize dönerken barlarýn yoðunlukta olduðu caddeden geçiyoruz. Burada insan yoðunluðu çok fazla. Mekanlar týklým, týklým. En küçük bir hoþnutsuzluk yok (Bodrum Barlar sokaðý gibi).. Grubumuzdaki gençleri burada býrakarak Otelimize dönüyoruz. Kavala çok güzel bir þehir. Tekrar, tekrar gelinebilir.

Kavala’ya gidip de dünyaca ünlü Kavala Kurabiyesi yemeden olur mu? Biz de bol bol yedik. Aromasý çok hoþ, bizde yapýlan un kurabiyesi gibi, farký ise içinde fýstýk ve badem oluþu. Dostlarýmýzý da unutmadýk, paket, paket aldýk.

Kavala-Selanik arasý 153 km. oto ile 1 buçuk saat. Etrafý gözlemleyerek yol alýyoruz. Doða çok güzel. Sýkýlmadan yol alýyoruz. Yunanistan'ýn Ege kýyýsýndaki Atina'dan sonraki en büyük ve en önemli þehri. 1 milyona yakýn nüfusa sahip. Görkemli bir þehir. 2000'li yýllarda, Avrupa Kültür Baþkenti olarak seçilmiþ. Sahil þeridine bakýldýðýnda kendinizi Ýzmir Alsancak ya da Karþýyaka'da sanýrsýnýz. Çok temiz ve düzenli bir þehir. Trafik akýcý, þehir içinde toplu taþýma araçlarý oldukça yoðun. Otobüs duraklarýnda yoðunluk yok. Sahil þeridi çok iç açýcý. Bir tarafý deniz, geliþ gidiþli bulvar ve uzunca bir cadde. Cadde üzerinde sýralanmýþ kafeler, barlar, lokantalar, oteller ve küçüklü büyüklü maðazalar ve hediyelik eþya satan dükkanlar. Günün her saati canlý ve kalabalýk.

Sahil þeridi üzerindeki baþlangýç noktasýnda, her saat baþýnda þehir içi turu yapan üstü açýk otobüsler var. Turlar bir saat sürüyor. Oturma koltuklarýnda batý dilleri ile bilgi veren kulaklýklardan yararlanarak þehri tanýmak mümkün.

Selanik'te görülmesi gereken yerlere gelince :

  • ATATÜRK EVÝ: Osmanlý döneminde Koca Kasým Paþa Mahallesi, Islahhane Caddesi üzerinde Þimdiki adres ise ( APOSTOLU PAULU CADDESÝ) Türk Konsolosluðu bitiþiðinde yeni restore edilmiþ. Ziyaretçi sayýsý günün her saatinde yoðun. Binada ATATÜRK ‘ ait özel eþyalar, restorasyon çalýþmalarý sýrasýnda depoya kaldýrýlmýþ, aradan üç yýl geçmesine raðmen hala yetkililerce yerleþim yapýlmamýþ. Çok ayýp ve utanç verici. Dýþ Ýþleri Bakanlýðýnýn bu konuda daha duyarlý olmasý gerekir. Boþ binanýn gezilmesi hoþ deðil.

  • TSIMISKI CADDESÝ: Ýstanbul Baðdat Caddesi görünümünde , Alýþ veriþin yoðun olduðu yer.

  • OTE TOWER: Televizyon Kulesi, Döner Kule Kafe,

  • LADOCLIKA: Tavernalarýn, barlarýn, Lokallerin ve Lokantalarýn yoðunlukta olduðu bir yer. Özellikle geceleri yoðun.

  • KAMARA MEYDANI (Rotonto) Genellikle gençlerin buluþma yeri.

  • ARISTOTELA MEYDANI (ARÝSTO): Tüm insanlarýn uðradýðý , görmek istediði bir meydan. Buluþma yeri.

  • BEYAZ KULDE: Osmanlý döneminde zindan olarak kullanýlmýþ. Þimdi ise beyaza boyanarak görülecek yerler arasýna sokulmuþ.

  • SELANÝK ÞEMSÝYESÝ: Sahil þeridi üzerinde cadde kenarý süsü olarak ta düþünülebilir.

Selanik, ticaret merkezi olduðu gibi ayný zamanda sanayi ve kültür merkezi olarak ta önemli bir kenttir. Turizm alanýndaki önemi de inkar edilemez.

Dönüþe hazýrlandýk. Farklý yollarý kullanmayý, yeni, yeni yerler görmeyi arzu ediyoruz. Selanik'ten batýya doðru sahile yakýn yoldan gidildiðinde yazlýk siteleri görmek mümkün. Mevsim öncesi olduðu için konutlar boþ, bahçeler düzenli ve bakýmlý. Lokanta ve otellerde mevsim hazýrlýðý baþlamýþ, deniz pýrýl pýrýl, yazlarý buralarý çok keyifli olabilir. Kahve molasý veriyor ve etrafý izliyoruz. Tek kelime ile harika.

Selanik'ten dönüþümüzü farklý yoldan yapmayý deniyoruz. Devlet yolu geliþ ve gidiþli, temiz, trafik yoðun deðil. Buralara kadar gelmiþken HALKÝDÝKÝ YARIM adasýný da görmek istiyoruz. Halkidiki KASSANDRA YARIMADASINDA. YUNANÝSTAN’IN turizm merkezi. Tüm yerleþim birimleri oteller, kafeler, Lokantalar, eðlence yerleri ve villalarla kaplý. Sezon hazýrlýðý hemen, hemen tamamlanmýþ. Mola veriyoruz. Öðlen yemeðini temiz bir Lokantada yiyoruz. Her þey yine enfes ve ucuz. Yolumuza Devlet yolundan devam ediyoruz. Yol üzerindeki tanýtým levhalarýnda gördüðümüz NEA MUDANIA ve NEA TRÝGLIA adlarýný okuyoruz. Aklýmýza BURSA MUDANYA ve BURSA TÝRÝLYA geliyor. Baðlantý kurmaya çalýþýyoruz. Yoldan ayrýlarak sahile doðru yol alýyoruz. Karþýmýzda NEA MUDANIA, hayretimizi gizleyemiyoruz. Burasý da Yunanistan’ýn Mudanya'sý. Selanik’e 50 Km. uzaklýkta. Þipþirin ve temiz bir kasaba. Lozan antlaþmasýndan sonra mübadele ile Mudanya'da ki Rumlar buraya yerleþtirilerek benzeri bir kasaba oluþturmuþlar. NEA TÝRÝGLÝA da ayný. Tirilya. Halkýn tamamý göç sonunda buraya yerleþmiþ, yaþlýlarýn hala kendi aralarýnda Türkçe konuþtuðunu duyduk. Halen MUDANYA ile KARDEÞ ÞEHÝRLER, karþýlýklý turistik ve kültürel etkinlikleri yapýlýyor.

Yunanistan’ýn en önemli Turizm merkezi buralarda oluþmuþ. Sahil Kavala'ya kadar turistik iþletmelere açýk. Türkiye'de turizm açýsýndan tesisleþme, Yunanistan’ýn çok ilerisinde, hizmet ve fiyat söz konusu olunca tartýþýlýr. Ýrili, ufaklý yerleþim bölgelerini geride býrakarak Ýskeçe'yi görmeyi arzuladýk gidiyoruz. Yolumuzu þaþýrdýk, daðlardan, iniþli çýkýþlý yollarý kývrýla, kývrýla ilerliyoruz. Giderken saðnak yaðmura da tutulunca biraz heyecanlandýk. Yollar gidiþ, geliþli ve virajlý. Allah'tan yolda fazla araç yok. Dikkatla yolu takip ediyoruz. Yavaþ yavaþ yol alýyoruz. Yol kenarlarýnda kuþ kafesi büyüklüðünde minyatür evlere rastlýyoruz. Kapýsý penceresi de var. Baktýðýnýz bu evlerin içinde sigara paketi, çakmak, anahtarlýk, gözlük, kitap, bira kutusu vs. görüyoruz. Bu minyatürlerin bulunduðu yerlerde ölümcül kazalarýn olduðu, sergilenen eþyalarýn da ölenlerden toplandýðýný öðreniyoruz. Virajlý yollarda sýk sýk, diðer yollarda da ara sýra rastlanan bu uyarý sembolleri bizi de etkiliyor. Yavaþ yavaþ yol alýyoruz. Ýskeçe'ye gideceðimiz ana yola çýkana kadar heyecanýmýz sürdü.

Ýskeçe Türkler için çok önemli bir þehir. Mübadele döneminde burasý kapsam dýþý býrakýlmýþ. Nüfus , 65 bin'in üzerinde. Bu þehirde yaþayan soydaþlarýmýzýn sayýsý da 25 bin'den fazla.

Ýskeçe sahil þehri deðil. Kent merkezinde uzunca bir caddenin her iki yanýnda sýralanmýþ alýþveriþ merkezleri, oteller, kahvehaneler, lokantalar görülüyor. Yoðunluk bu cadde üzerinde. Türkler'e ait iþ yerleri ve kahvehaneler tabelalarýndan belli oluyor. Sýk sýk Türkler'in yoðun olduðu kahvehaneleri görünce kendinizi bir Anadolu kasabasýnda sanýyorsunuz. Ýskeçe'de her yýl Mart ayýnda karnaval, Eylül'ün ilk haftasýnda da festival etkinliklerinin yapýldýðýný öðreniyoruz. Þehrin merkezindeki saat kulesi ise sembol gibi. Ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.

Kent modern bir kimliðe sahip olmasýna raðmen, halkýn geçim kaynaðý çiftçilik, hayvancýlýk ve tütün. Rum ve Türk halký eskiye oranla daha kaynaþmýþ durumda. Sorunsuz yaþýyorlar. Þehri otolarla gezdikten sonra Gümülcine-Dedeaðaç üzerinden Ýpsala'ya geliyoruz.

Dolu dolu geçen 3 gece ve 4 günün sonunda yeniden Türkiye’deyiz. Yorgunluklar iyi ve uyumlu bir gezi sonunda hemen unutuluyor. Biz de on kiþiden oluþan grubumuzla bu keyfi yaþadýk. Yeniden baþka bölgeleri görmek, tanýmak için birbirimize söz verdik, Ýstanbul’da vedalaþtýk.

ÝYÝ KÝ BÖYLE BÝR GEZÝ DÜZENLEMÝÞÝZ. ATALARIMIZIN DOÐUP BÜYÜDÜÐÜ, YAÞAMLARININ BELLÝ BÝR BÖLÜMÜNÜ GEÇÝRDÝÐÝ BU BÖLGELERÝ GÖRÜP TANIMAK BÝZLER ÝÇÝN BURUK BÝR ANI…

EGENÝN ÝKÝ YAKASINDA ASIRLARCA , AYRI DÝN, DÝL VE GELENEKLERE SAHÝP ÝNSANLARIN ÝÇ, ÝÇE YAÞARKEN EGEMEN GÜÇLERÝN YAPTIRIMI ÝLE DÜÞMAN KARDEÞLERE DÖNÜÞTÜRÜLMESÝ ÇOK ACI.

KIRGINLIKLAR, KIZGINLIÐA, KIZGINLIKLAR DA NEFRETE DÖNÜNCE, ÖLÜMLER, ARD ARDA GELÝYOR.

SELANÝKLÝ YUNAN KADININ DEDÝÐÝ GÝBÝ “BENZERLÝKLERÝMÝZ, AYKIRILIKLARIMIZDAN DAHA FAZLA”

YETER ARTIK, DÜNYA BU TABLOLARI GÖRMESÝN… YETER…


Ýlhan Baykal hakkýndaki diðer yazýlar
Gösterim: 4259 | E-posta

Yorumlar (3)
RSS Yorumlar
1. 10-08-2014 22:51
teþekkürler hocam
Ýlhan hocam çok güzel aný seyahat yazýnýzý bir solukta heyacanla ve zevkle okudum. Akýcý uslup içerisinde bu kadar güzel bu kadar bir edebiyatcý ifadelerýyle ancak Ýlhan hocam yazabilir dedim kendi kendime. Hocam ellerine yüreðine saðlýk çok güzel yazmýþsýnýz böyle güzel yazý denemelerinizin devamýný bekler saygýlar sevgiler eþinizle beraber yaþamýnýzda uzun yýllar saðlýklar diliyorum...
Yazar erol akyel (Misafir)
2. 12-08-2014 16:07
yazýk oldu
500 sene bizim olan o topraklarý sadece bir hafta içinde kaybetmek yazýk oldu.belki bir gün geli alýrýz.
Yazar fatih (Misafir)
3. 27-12-2014 09:06
Elinze, dilinze ve yüreðinize saðlýk.
Ýlhan Hocam.Hürmetler ederim.Elinize, dilinize ve de yüreðinize saðlýk.Akýcý bir uslupla yazýlan bir yazýyý bir nefeste okumamak mümkün mü?Saðolunuz, var olunuz.
Yazar Mustafa Hamdullah ERGÝN (Misafir)

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarýnýz Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kiþisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adýnýz:
Baþlýk:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazýlan Yorumlar Hakkýnda E-Posta Aracýlýðýyla Bilgilendirilmek Ýstiyorum

Yazdýr E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.