Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bu ara akademik kimliğine hiç de yakışmayan açıklamalar yapıyor.
Sapanca Gölü’ndeki çekilmenin endişe edilecek hali yokmuş.
Göl’de 1 milyar tondan fazla su varmış.
Bu su yıl sonuna kadar hem Sakarya’ya, hem de Kocaeli’ne yetermiş…
Bu kadar rahat olmak için farklı bir şeyler içmek lazım.
Bakan Erdoğlu içtiği suyun markasını(!) söylesin, biz de ondan içelim.
Baksanıza koca Bakan, bakıyor ama Sapanca Gölü’nü kurutan faktörleri bir türlü görmüyor.
Sakarya sınırlarında 20, Kocaeli sınırlarında da 10 civarında su fabrikası göle gelen dereleri kuruttu.
Dere yatakları kuruyunca fabrikalar artezyenleri çaktı, şimdilerde şişelere artezyen suyunu dayıyorlar.
Arkaları da sağlam olduğu için denetleyenleri yok.
Bir yürekli Savcı çıktı.
Bir fabrikanın artezyenini tespit etti.
Artezyen suyunu şişeleyip sattıkları iddiasıyla fabrika yöneticileri hakkında dava açtı.
Adama anında “haritadan yer beğen” durumu yaşattılar.
O kaçak fabrika, o Savcı’dan sonra bölgeyi tümüyle neredeyse kontrol altına aldı.
Havzanın en büyük sorumlusu SASKİ ise hep cambaza bak oynadı.
Tek hedefi TÜPRAŞ’tan İSU’nun aldığı paraya konmak.
Yıllarca su fabrikalarının kontrol yetkisi için çabaladılar.
Özel İdare’den yetki kendilerine geçti, fabrikalarla ilgili tek bir adım atmadılar.
Dertleri Sapanca Gölü olsa, göle akan dereleri kurutanları görürler.
Gerçi görmek isteseler de göremezler.
Çünkü neredeyse her fabrikanın arkasında bir siyasi var.
Siyaset işin içine girince Bakan da, bakmayan da asıl sorunu görmüyor…
Biz ise elden giden Sapanca Gölü için çırpınıyoruz.
Galiba rahat olmak için onların içtiğinden içmek lazım…
Ne içiyorlarsa!...
….

İyi ki Tatangalar var!

17 Ağustos felaketinin 15’inci yıl dönümü yaklaşıyor.
Felakette binlerce canımızı kaybettik.
Tam 15 yıl aradan geçmiş…
Bize depremi unutturmak için her şeyi yapmışlar.
Her yıl dönümünde “unutmadık, unutturmayacağız” türünden manşetler atsak da hepimize unutturdular.
Depremi birlikte yaşadığımız kentler, bu büyük acının yıl dönümlerinde doğru dürüst programlar düzenlerken biz bunu birkaç yıl dönümü hariç hiç beceremedik.
Depremi de, depremde ölenleri de unuttuk.
15’inci yıl gelince ciddi anma programları düzenlenir diye düşündüm.
Hiç kimse ortalıkta yok.
Bir tek Tatangalar var…
Her seferinde horladığımız bu kentin çocukları Tatangalar…
16 Ağustos’u 17 Ağustos’u bağlayan gece için bir anma programı düzenlemişler.
Sakaryalılar’ı gece 01.30’da Kent Meydanı’nda buluşmaya çağırıyorlar…
Tatangalar şöyle diyor;
“Unutmadık, Unutmayacağız!
Unutanları, Utandıracağız!”
İyi ki varsınız, çocuklar…
Baştan söyleyeyim, beni utandırdınız…

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum