Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Sayın Valim! Orada mısınız?
Çarşamba, 10 Eylül 2014

Bir ilin valisi eskilerin deyimiyle o ilin şehrül emini, yani şehrin emin kişisi, görevi itibariyle de şehrin emin yöneticisidir.

Kişiliğiniz bu işe ne der bilemem ama vali unvanına sahip olduğunuz an, bizim dini ve milli vecibelerimiz ve misyonumuz gereği Sakarya’nın kıyısında kurdun kaptığı koyunun vebali günahı üzerinizde demektir.

Ayrıca;

Hz. Ömer adaleti kıssalarıyla oy devşirip iktidara geldiğinde İslam Coğrafyasının sözde lideri unvanına kavuşan devlet büyüğümüzün, ‘benim valim’ muhatabına mahzar olanlardan, Hz.Ömer’in hiç değilse tırnağı kadar adalet beklememiz ayıp karşılanmasa gerek değil mi?

O Ömer ki, Şam Valisini bir Yahudi’nin arsasına cami yaptırmak istediğinde ve bu isteğinde direndiğinde şöyle uyarılmıştır; “Valiii, Valiii. Camiyi yık ama adaleti yıkma!”

Biz sizden cami yıkmanızı falan da beklemedik.

Adalet istedik ADALET…

Gerçi yüz yüze görüşemedik, daha doğrusu siz bu şehri birlikte yönetmek ve her kesimden önce görüşmek zorunda olduğunuz mesai arkadaşlarınızın randevu talebini bile kabul etmediğiniz için henüz görüştürülmedikse de, burnunuzun dibinde yaptığımız eylemlere ve sağır sultanın bile duyduğu feryadımıza karşılık, “ne oluyor orada, derdiniz nedir, gelin hele anlatın” demenizi ve aramızda adalet ile hükmetmenizi beklerdik.

Boşuna beklemişiz…

4 yılını dolduran kurum müdürlerinin sözüm ona performanslarının değerlendirilmesi adına kurulan komisyonların bize kurdukları kumpas ve yaşanan müdür kıyımı sizi de en az bizim kadar ilgilendirir sanıyorduk.

Yanılmışız…

Kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen, yapılarına, partilerine ve sendikalarına biat ve itaat etmeyen lakin çalışkan, dürüst, ehliyetli, liyakatli, kariyerli ve namuslu eğitimcilerin, iktidar gücüyle çıkardıkları mesnetsiz, haksız, hukuksuz yasa ve yönetmeliklerle görevlerinden edilmesi, sizi en az Sakarya’nın kıyısında bir kurdun koyunu kapması kadar ilgilendirir sanıyorduk.

İlgilendirmiyormuş…

O zaman bundan kelli siz de bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyorsunuz.

Bilin istedim…

*          *          *          *

Bu güne kadar Patagonya’da yaşamadığım ve az çok devlet-siyaset ilişkilerini bildiğim için, her iktidarın üst düzey kadrolaşmasına kerhen de olsa sesimi çıkarmamışımdır.

Ama siz resmen ayağa düşürdünüz.

Bakan atama Allah’ın emri(!), İl milli eğitim müdürleri eh işte, ilçe milli eğitim müdürleri de hadi neyse ama kadrolaşmanın ve kendinden olmayan, kendisi gibi düşünmeyen lakin görevini her halükarda başarıyla yürüten okul müdürlerine kadar düşürülmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

O da yetmezmiş gibi kelle avcılığı, şimdiden müdür yardımcıları seviyesine indirildi.

Yahu hadi yönetmelik istediğinizi müdür yapma şansı veriyordu tamam ama o yönetmelik kurum müdürüne, kiminle çalışacağının, kimi müdür yardımcısı yapacağının kararını verme yetkisi de tanıyordu.

Tamam, müdürleri siz belirlersiniz ve belirlediniz de ama müdürün kendi kurumunda kiminle çalışacağını belirleme hakkına niye müdahale ediyorsunuz?

Nedir bu tahammülsüzlük?

Son iki gündür bu konuda onlarca ihbar aldım.

Örneğin Hendek ilçesinde, hasbelkader müdür olarak kalabilmiş bir arkadaşımız, üstelik iki mamul-sen’den biri sendikamızdan olmak üzere üç müdür yardımcısı teklifi yapıyor ama ilçe milli eğitim müdürü kabul etmiyor, bu Türk Eğitim-Sen’liyi çıkart öyle gel diyor.

Hadi şimdilik ismini vermeyeyim de bir başka ilçe, yine müdürün teklifini geri çeviriyor, yazısını kabul etmiyor, işleme sokmuyor, ‘illaki o ismi sileceksin, biz bunu ile (il milli eğitim demek istiyor) bu şekilde gönderemeyiz’ diyorlar.

Merak ettim.

O ilde ne var?

Bunları bu kadar korkutan nasıl bir canavar?

Acaba o kelle avcısı il milli eğitim müdürü mü?

Yoksa orada gölge bir milli eğitim müdürü mü var?

Tamam bazılarınızın seviyesi malum da, Türk milli eğitim organizasyonunu bu kadar ayağa düşürmeye hakkınız var mı?

Yazıklar olsun…


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1887 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.