AKP’nin 13 yıllık güçlü iktidarından Sakarya nasibini alamadı.
İlin birçok sorunu çözümsüzlüğünü koruyor…
Depremin ardından geçen sürenin büyük bölümü AKP iktidarı döneminde geçti…
Sakarya hala depreme hazır değil…
Hala prefabrik binalarda eğitim verilen okullar var…
Hala orta hasarlı bina sorunu konuşuluyor bu şehirde…
Hala olası bir depremde yerle bir olacak deprem görmüş çok katlı binalar hayalet gibi başımızda duruyor…
Oysa ülkeyi depreme hazırlamak için toplanan vergi 50 milyarı aştı ama bu paranın nereye gittiği belli değil.
Bunda kuşkusuz AKP Sakarya Milletvekilleri’nin pasifliklerinin büyük rolü var…
Ancak tek kabahatli iktidar partisi milletvekilleri değil…
Onlar kadar muhalefet milletvekilleri, muhalefet partilerinin temsilcilerinin de sorumluluğu var…
Sakarya’da çok ciddi bir muhalefet yok…
Ana muhalefet partisinin durumu ortada…
Örgüt diye bir şey yoktu ortada…
Olanı da dağıttılar…
Seçime 3-5 ay kaldı…
Kimin İl Başkanlığı’nda seçime girilecek belli değil.
Milliyetçi Hareket Partisi, CHP’ye göre daha derli toplu gibi ama onlar da kendi iç kavgalarını bir türlü bırakamıyorlar…
Partinin en güçlü isimlerini ötekileştirmekten hiç çekinmiyorlar…
Muhalefet partilerinin acizliğinden, tüm belediyeler iktidar partisinin elinde…
Belediye meclislerinde tek seslilik hakim olmuş…
Böyle olunca belediye başkanlarını tam bir rehavet kaplamış…
Birçok belediye başkanı doğru dürüst makamına bile gelmiyor…
Akara-makarayla akşamı ediyorlar…
Oysa bu şehrin çözüm bekleyen onlarca sorunu var...
Anlaşılan o ki sorunlarının çözümü için çok güçlü bir muhalefet gerekiyor…
İktidarı, iktidar milletvekillerini, belediye başkanlarını sorgulayacak, tedirgin edecek bir muhalefet şart…
İktidarla iş tutan muhalefetten, iktidarın gölgesinden ayrılmayan muhalefetten bu şehre fayda yok…
….
Deve kini ve topal sinek
Nuh Peygamberden çok sonra Babil’de hüküm süren, putlara ve yıldızlara tapan, yaşadığı devrin en zalim hükümdarı Nemrut; kibri ve kini ile tarihe geçti...
Öyle bir kini vardı ki, Hz. İbrahim’i mancınık ile ateşe attırdı...
Kibir ve kin öyle bir güçlü silahtı ki;ilk önce sahibini vuracağını hiç aklına bile getirmemişti Nemrut..
Nemrut, kendisine karşı gelen herkesin kafasına vuruyor, kibri ile övünürken aynı zamanda benden kindarı yok şeklinde etrafına korku salıyordu...
Dönemin ileri gelenleri ise Nemrut’u korkudan alkışlıyorlar ve “En büyük Nemrut” çığlıkları atıyorlardı...
Taaki Nemrut, topal bir zavallı sinek ile karşılaşana kadar...
Allah Nemrut’un zayıflığını ve hesap gününün Nemrut’un zulmünden daha çetin olacağını göstermek için en aciz mahlukları olan sivri sinekleri görevlendirdi...
Sivri sinekler Nemrut’un asker ve hayvanlarının göz ve kulaklarına girerek helak etti...
Nemrut kendisini bir odaya kapatarak, bacayı, pencereyi ve tüm delikleri kapattı...
Topal bir sivrisineğin,“Ya Rabbi! Ben gazaya yetişemedim. Topallığım mani oldu” diyerek yalvarması üzerine, Allah ona “Seni de Nemrut’un helakine memur ettim, git onu bul ve helak et” diye emir buyurur...
Ve…
Kibri, kini ile övünen Nemrut’un odasına anahtar deliğinden giren topal sinek, Nemrut’un burnundan girerek beynini kemirmeye başlar...
Nemrut, önce keçeden bir tokmak yaptırır ve kafasına çekiç ile vurdurur...
Kafasının ağrısına dayanamayan Nemrut, bu defa tahtadan çekiçler yaptırır ve “Vur vur.. Daha hızlı vur” diye yanındakilere emir verir...
Nemrut’un ağrıları çekiç ile dinmeyince, başını duvarlara vura vura kendisini öldürür...
Nemrut’un feci sonunu gören birçok putperest ise imana gelir...
Alıntıdır Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1219 | E-posta
|