Yenihaber gazetesi olarak 13 Aralýk 2004'te yola çýkarken logomuzun altýna "Sakarya'nýn Cesur Gazetesi" ibaresini koyduk…
Eskilerin deðimiyle Sakarya Yenihaber Gazetesi'nin kelamý kibarý " Sakarya'nýn Cesur Gazetesi" oldu…
Bu ibare nedeniyle zaman zaman eleþtirildik…
Dendi ki; "Gazete dediðin zaten cesur olmalý, böyle bir vurguya ne gerek var…"
Biz de ayný düþüncedeydik…
Gerçekten de bize göre gazetecilik cesaret isteyen bir iþti…
Fakat uygulamada gazeteciliði baþka türlü algýlayanlarýn varlýðýný da gördüðümüz için böyle bir ayraca gerek gördük…
Önlerine getirilen her türlü metne, önüne, arkasýna bakmadan sayfalarýna koyan gazetecilerle aramýzda bir farklýlýk olmalýydý…
Bu anlamda "Cesur gazete" ifadesini kendimize yakýþtýrdýk…
Aralýk 2004'ten bu yana süregelen yayýn hayatýmýzda hep dik durduk…
Hiç yalpalamadýk…
Patronlarýmýz her zaman yanýmýzda oldu…
Bize sonuna kadar editöryal baðýmsýzlýk tanýdýlar…
Hiçbir zaman korkmadýk, yýlmadýk…
Ne baskýlar gördük…
Þehrin zenginliklerini kendi aralarýnda paylaþmaya çalýþan þer güçlerine karþý kafa tuttuk…
En güçlü yerlerden ölüm tehditleri aldýk…
Evet hiç abartmýyorum…
Etkili, güçlü kiþiler bizim baþýmýzý ezmekle tehdit ettiler…
Hakkýmda "Bitirin iþini, faili meçhul kalýr, hepimiz kurtuluruz" dendi…
Arkadaþýmýz Uður Kaya daða kaldýrýlýp darp edildi, olay faili meçhul kaldý…
Defalarca telefonlarla, mektuplarla tehdit edildik…
Biz adam gibi mücadelemizi sürdürdük…
Kalemimizi ne paraya, ne de güce sattýk…
Ancak saldýrýlar hiç bitmedi…
Biz hep doðrularý yazdýk…
Yazdýðýmýz doðrular birilerine battýkça, bazen paralarýyla, bazen baþka güçleriyle refiklerimiz üzerinden bizi saldýrdýlar…
Zaman zaman meslektaþlarýmýz, refiklerimiz bize karþý kullanýldý…
"Olsun" dedik…
Sinemize çektik, mücadeleye devam ettik…
Yine öyle oldu…
Sakarya Grup adýnda bir firma, hakkýnda yazýlanlarý yalanlamak için gazetelere ilanlar verdi…
Refikimiz gazeteler 3-5 kuruþ uðruna içeriðine bakmadan bu ilanlarý sayfalarýna bastýlar….
…
Bizi de þaþýrttýlar
Kapatma davasý AKP'nin elinin ayaðýnýn dolanmasýna neden oldu.
83 yaþýndaki Ýlhan Selçuk gece yarýsý kapýsýna dayanan polisler tarafýndan gözaltýna alýndý…
Ancak 48 saat sonra serbest býrakýldý…
Ýktidar yanlýsý basýn bu korkunç gözaltýya kýlýf bulabilmek için sayfalar dolusu yalan uyduruyor…
Ortalýk karýþýk…
83 yaþýndaki adama çete yakýþtýrmasý bizzat Baþbakan tarafýndan yapýlarak yargý yönlendiriliyor…
Ayný yargý AKP'ye kapatma davasý açtýðý için Ergenekon'cu diye yaftalanýyor…
Gerçekten de durum hiç iyiye gitmiyor…
Bizim elimizden de olan biteni izlemekten baþka bir þey gelmiyor…
Geliþmeleri yakýndan izleyip, olan biteni anlamaya çalýþýyoruz…
Küçük yaþlardan itibaren ülke siyaseti iyi izlediðimi sanýrdým…
Olaylarýn perde arkasýný gördüðümü düþünürdüm…
Bugün artýk, hiçbir þey anlamadýðýmý, bilmediðimi anladým…
Kafam karýþýk…
Kim doðru söylüyor…
Kim çeteci, kim deðil…
Anlamýyorum…
Anlamýyorum… Sezai Matur hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 2521 | E-posta
|