|
Bugün 22 Nisan 2016, yarın yurdumuzda Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşku ile kutlanacak. Ulusumuzun özgürlüğünü tüm dünyaya duyurduğu 23 Nisan 1920'den bugüne kadar 96 yıl geçti. Bu mutlu günü coşku ile Ulusça kutlamak, gururlanmak hepimizin hakkı.
Tüm televizyon kanalları ortak yayın yapıyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti ile Bakanlar kurulu, Valiler, Kaymakamlar, üst düzey bürokratlar, Ankara Beştepe Sarayında toplanmış ,saray hınca, hınç dolu. Salonda oturma, değil ayakta duracak yer yok. İğne atsan yere düşmez. İçeri giremeyenler ise bahçede itiş kakış beklemekte. Toplantıya davet edilen zevat dışında televizyondan naklen yayını izleyen milyonlar Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasını, vereceği mesajı merakla bekliyor. Kimsenin bildiği bir şey yok. Kulaktan kulağa, söylentiler ortalığa yayılıyor. İnsan selinin dalgalanması, ardından sessizlik ve mikrofonun başında Cumhurbaşkanı;
"Değerli Bakanlar Kurulum, parlementerler, Valilerim, Kaymakamlarım , Bürokratlarım, vefakar Muhtarlarım, Yurttaşlarım. Yarın Ulusça Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı coşku ile kutlayacağız. Bu mutlu gün 29 Nisan 1929'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisi ile Büyük Millet Meclisi'nde Çocuk Bayramı olarak kabul edilmiş, 1979 yılından bu güne kadar da Uluslar arası boyuta ulaşmıştır. Dünya Ülkeleri çocuklarının katılımı ile festivaller, karnavallar ile şölenler yurdumuzun en uç noktasında bile coşkulu kutlamalarla sürdürülmüş .Bugüne kadar her zaman ve her yerde "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh". Barış ve dostluk değişmeyen ilkelerimizdir.
Yarın kutlayacağımız bu anlamlı günü Çocuk Bayramını bu yıl daha da anlamlı ve değişik kutlamak istiyoruz. Bugün buradan ayrıldıktan sonra hepiniz yurdumuzun en uç noktalarına kadar görev yerlerinize gideceksiniz. Zorunlu Öğretim döneminde olup ta okutulamayan, okuyamayan, en ağır işlerde, pamuk, tütün tarlalarında, inşaatlarda, tamirhanelerde, madenlerde, küçük büyük iş yerlerinde yok pahasına ve sefalet için çalışan çocuklarımız, evlerini, barklarını terk eden sokak çocukları, dilenen, tiner koklayan itilip kakılan çocuklarımız var. Çok ciddi araştırma ile bunları bulun, tespit edin. Çocuk suçluların barınaklarına, Yetiştirme Yurtlarına, korunak adı altında bir takım yurtlarda barınan çocuklarımızı ciddiyetle araştırın. Bu bayram onların da bayramı. Yarın başta benim makamım olmak üzere tüm makamlara bu çocuklardan seçilenler getirilecek. Öyle göstermelik olsun diye değil etkinlik de yaparak gün boyu görevde kalacaklar . Sizler de bu ezilen, önemsenmeyen, itilip kakılan çocuklarımızın yerini alarak gününüzü geçireceksiniz".
Televizyonları başında Cumhurbaşkanının konuşmasını dinleyen milyonlarca insanımız bu güzel haberi coşku ve mutlulukla duyuyor . Sokakları dolduran halk bugünden coşkulu kutlamalara başlıyor. Cumhurbaşkanımızın; toplantımız sona ermiştir. Hepinize üstün başarılar dilerim ‘’ sözlerinden sonra salonda bulunanların şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyor, üzgün ve yüzleri asık bir şekilde mırıldanarak salonu boşaltıyorlar. Ulus mesajı coşku ve sevinçle karşılıyor.
Her yıl çocuklarını üst düzey makamları, Cumhurbaşkanlığı, Bakan, Vali ve Kaymakam koltuklarında görmeye alışık zevat mutsuz, üzüntülü ve şaşkın.
Bugün 23 Nisan 2016 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkulu kutlamalar başladı. Tüm TV kanalları naklen yayın yapıyor. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna hiç okula gitmemiş, 17 yaşında önce okuma yazma öğrenmiş, sonra da dışarıdan sınavlara girerek Lise son sınıfa gelmiş yağız ve yiğit bir genç çoban oturmuş. Danışmanlarını da kendisi gibi düşünenlerden oluşturmuş. Bakanlar kurulu oluşturulmuş, Valiler, Kaymakamlar, üst düzey Bürokratlar yerlerini almış, ciddiyetle çalışmalar başlamış. Eylem gün boyu sürecek. Görev başına gelenlerin mesajlar sevindirici.
Makamlarını bırakan Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar ve üst düzey Bürokratlar sabahın erken saatinde yol, su, baraj, köprü inşaatları, madenler, tamirhaneler, fındık, çay ve pamuk tarlalarında çalışmalara başlamış harıl, harıl çalışıyorlar. Hepsi kan ter içinde. Yorulmak, acıkmak yasak . Mesai saatinin bitmesini beklemekten başka çareleri yok. İşveren acımasız ve katı. Bir gün de olsa bu çalışmalarda ezilen, itilip kakılan, hakarete ve haksızlığa uğrayanların haddi hesabı yok. Dinleyen kim.
Büyük Kentlerde görev yapan ünlüler mesai bitiminde otobüs duraklarında itilip kakılma ve saatler süren çileli günün bitiminde evlerinin yolunu tutarken yorgunluk ve tükenmişlik yüzlerine yansıyor. Yarın görevleri başına döndüklerinde bir günlük de olsa yaşadıklarını hayatları boyunca asla unutamayacaklar. Yarın yeni bir gün başlayacak itilip kakılmalar, acımasızlıklar, cinsel saldırıya uğrayanlar, yersiz yurtsuz Yurdumuz çocukları için umut ışığı doğacak. Parlementodan çıkarılacak yeni yasalarla her çocuğun hakkı eşitlenecek. Çocuk hakları yasası noksansız uygulanacak. Türkiye dünyanın en mutlu çocuklarının ülkesi olacak.
Bu bayram, başka bayram. Coşkulu kutlamalar sürüyor, insanımız mutluluğun zirvesinde. Dikkatle töreni izliyorum. Caddeler, stadyumlar, meydanlar coşkulu kutlamalarla hınca hınç dolu. Büyük, küçük herkes sokaklarda Çocuk Bayramı'nın coşkusunu yaşıyor. Kapının zili hızlı, hızlı çalınca kendime geldim, yataktan fırladım; uyku sersemliği ile kapıyı açtım, üç dört sokak çocuğu bayramlaşmak için gelmişler bayramlaştık. Şaşkın şaşkın salona döndüm, televizyonu açtım, spiker "Bu yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı güvenlik nedeniyle meydanlarda kutlanmayacak. Sadece okullarda, kapalı alanlarda tören yapılacak" duyurusu ile irkiliyorum. Meğer gördüklerim, yaşadıklarım rüya imiş. Burkuldum…Umutlarımı yitirdim. Keşke rüyamda gördüklerim gerçek olsaydı, üzüldüm, moral bozukluğu ile ekrana yöneldim.
Tüm televizyon kanallarındaki yayında geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da süslü, püslü ünlü ve popüler aile çocukları üç beş dakikalığına da olsa makam koltuklarına oturmuş, abuk subuk konuşuyor, makamın asıl sahipleri de gevrek, gevrek gülüyor.
Bu yıl da değişen bir şey yok. Çocuklar yine cinsel istismara uğrayacak, itilip kakılacak , çeşitli iş yerlerinde üç kuruşa çalıştırılacak, horlanacaklar, tacize uğrayacaklar gelecekleri rastlantılara kalacak. Eğitim ve öğretimdeki eşitlik ilkeleri olmayacak. Devlet okulları, araçsız, gereçsiz ve noksan öğretmen kadroları ile öğrenimlerini sürdürecek, Özel Okullar çoğaldıkça çoğalacak. Özel Ana Sınıflarının bile 2016 -2017 yılı ücretleri şimdiden belirlenmiş. Büyük kentlerde yıllık 30-40 bin lira. Kayıt yaptırmak için şimdiden sıraya girilemez ise bu olanaktan da yararlanmak mümkün olmayacak.
96. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
İlhan BAYKAL
İlhan Baykal hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2544 | E-posta
|
