Pazartesi, 22 Ağustos 2016 |
4 yıl önce yazmışım, görünen o ki Allah ömür verirse 40 sene sonra da kopyalayıp yapıştırmam gerekecek.
Olimpiyatlarda dökülüyoruz.
Ata sporumuz güreşte bile nal topluyoruz.
Aldığımız birkaç madalya da devşirme yani ithal sporcuların başarıları...
Elin adamı yetiştirmiş, biz kapmışız, onlardan gelen madalyanın da bence hiçbir hükmi şahsiyeti yok.
İşte son olimpiyat; Koskoca Türkiye birkaç gümüş ve bronzla idare ederken, elin tek bir sporcusu 8 tane altın kazanıyor.
Olayın vahameti Başbakan Erdoğan'ın da dikkatini çekmişti ki; Son olimpiyatlarda bizlere yakışmayan bir neticenin çıkmış olması külahımızı önümüze koyup tekrar düşünmemizi gerektiriyor demişti.
Öyle uzun boylu düşünüp kafa yormanın anlamı yok.
İşte önemli sebeplerden bir tanesi;
Kütahya-Gediz'den aranıyorum; Başkanım falan ilköğretim okulumuzun kız voleybol takımı ilinizde düzenlenen bir şampiyonaya katılacak, fakir ama gururlu bir okulumuz, kalacak yer ayarlayabilir misiniz?
İyi de bu organizasyonu düzenleyenlerin görevi değil mi misafir takımlara kalacakları yeri ayarlamak?
Yok, artık değilmiş...
İş millete gelince neresinden kısacağını şaşıran hükumet bunu da kısıtlamış, böyle organizasyonlarda takımlar kendi başlarının çaresine bakıyorlarmış.
Şimdi uluslar arası olimpiyat ve şampiyonalarda neden dökülüyoruz diye sormak ve kızmak herkesin harcıdır da bu ülkenin başbakanı, kendi oluşturduğu şartlara rağmen bu soruyu sorabiliyorsa biraz abes kaçar.
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1530 | E-posta
|
|
|