Geyve, Sakarya ilinin en az göç alan ilçelerindendir. Kendine özgü gelenek ve göreneklerine göre ayakta kalma başarısını göstermiştir.
Geyve yöresi halk oyunlarında ve eğlencelerinde toprağın etkisi açıkca görülür. Yöre oyunlarının bir kısmı kaşıkla oynanır.
Bazilari sözlu olan bu oyunlar düğünlerde ve kına gecelerinde kadınlar ve erkekler arasında ayrı ayrı oynanır. Kadınların ayrıca kendilerine has Gelin Getirme Kadın Karşıama oyunları vardir.
Geyve yöresi halkoyunları açısından çok zengindir. Geyve Halk Eğitim Dernegi Folklor Ekibi, bir dönem Türkiye Folklor Yarışmalarında, en iyi dereceleri almıştır. Geyve yoresi halk oyunlarında enstruman olarak genellikle davul, klarnet, tef, cümbüş kullanılır.
"Geyve Zeybegi" kendine özgü oyun biçimi ve yorumu ile Türkiye çapında en bilinenidir.
Geyve Zeybegi: Erkekler arasında; davul, klarnet ve cümbüş eşliğinde oynanır. Geyve'ye özgüdür.
Haydi yarim mini mini maşallah
Maşallah kavuşuruz inşallah
Minarenin uçları
Öter sabah kuşları
Yaktı yandırdı beni
Yarimin bakışları
Haydi yarim mini mini maşallah
Maşallah kavuşuruz inşallah
Minarede ezan var
Gül bahçede gezen var
Şu güzeller içinde
Yüreğimi ezen var
Haydi yarim mini mini maşallah
Maşallah kavuşuruz inşallah
Karagözlüm: Geyve yöresinde kutlanan düğün ve kına geceleri; çok renkli ve ilginçtir.Oyunlar, erkek ve kadinlar ayrı ayrı yerlerde davul, klarnet, cümbüş, tef ve keman eşliğinde oluşturdukları 10- 15'er kişilik karşılıklı gruplarla oynanır.
Oyunun bir bölümünde oyuncular, hep bir ağızdan "Karagözlum" manisini yüksek sesle söylerler.
Ördek suya dal da gel
Yardan selam al da gel
Eğer yarim gelmezse
Tut kolundan al da gel
Karagözlüm yeşilim aman
Açma da yorganı üşürüm aman
Yeniden açılarak oyunu sürdüren grup, türkünün ikinci bölümünde yine birarada yüksek sesle Karagözlüm manisini seslendirmeye devam eder:
Karşılama: Sözlü bir oyundur. Bu oyun çok hareketli ve kıvrak olduğu için herkes oynayamaz. Köylerde bu oyunu oynayanlar; belirli seçkin oyun ekipleridir. Oyuncular karşılıklı dururlar; çalgılar çalmaya başlayınca oldukları yerde figürleri uygulamaya başlarlar. Oyuncular, söz ve deyişlerini yüksek sesle ve çalgının ritmine göre söylerler.
Atımı bağladım ben bir meşeye
Benden selam olsun güzelim
Adı güzel Ayşe'ye, Ayşe'ye
Bu söyleşilerle ve yine karşılıklı olarak oyun devam eder.
Gelin getirme: Düğün törenlerinde kadınların kendi aralarında oynadıklari sözlü bir oyundur.
Geyve dağlarında bir top gülüm var
HeyAllah'tan korkmaz sana bana ölüm var
Öptürmem öptürmem
Al yanaktan öptürmem
Öperse yarim öpsün
Başkasına öptürmem
Karpuz kestim yiyen yok
Halin nedir diyen yok
Öyle bir yar sevdim ki
Gözün aydın diyen yok
Dağ başından geçilsin
Tatli şerbet içilsin
Güzeller sevdigini
Hemen alsın çekilsin
Kadın Karşılaması: Bu oyun da yine düğün törenlerinde kadınların kendi aralarında oynadıkları sözlü oyundur. Sözlü kısmı "A meleğim" diye de bilinir.
Evlerim evlerim yüksek evlerim
Ben onun içinde gönlöm eylerim
A meleğim meleğim
Saat kaçta geleyim
Oyununa pek yandım
Oynada bir yol göreyim
Evlerim olsa da annem olmasa
Yar bize gelse de sabah olmasa
Ağustosta bir su içtim buz gibi
Benim yarim onbeş yaşta kız gibi
Gönder güzel gönder selamın gelsin
Sana sağlık bana ömürler versin
Şair Ahmet Kutsi Tecer, o çok bilinen "ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA" adlı şiirini Geyve'nin Sarıgazi köyüne atfen yazmıştır. Bir dönem Sarıgazi köyünde öğretmenlik yapan Tecer, Sarıgazi'ye olan sevgisini bakın nasıl dile getiriyor.
ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA
Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Orda bir ev var, uzakta,
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.
Orda bir ses var, uzakta,
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.
Orda bir dağ var, uzakta,
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
Orda bir yol var, uzakta,
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.
Ahmet Kutsi Tecer