Son Yorumlar
Son Þans, Tekrarý 105 Yýl Sonra
Bilgi
Yazým içeriði ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazý olmuþ. E...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu þekilde, canlýlarýn hangi amaçla bayýltýðýný bilmeden ve s...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLÝ
ORADAKÝ YURTTAN ÞÝKAYET GELMÝÞTÝR BELEDÝYEYE BELEDÝYEDE GEREKE...
Yorumu Oku

Ak Parti'de deðiþim baþlýyor!
MÜTEAHHÝT
GEYVE TEÞKÝLATI TAMAMEN DEÐÝÞMELÝ MÜCAHÝTLÝKTEN MÜTEAHHÝTL...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüþtü
dileðimizdir
sayýn Murat Kaya; TCDD'nýn genen müdürü ile görüþürken H...
Yorumu Oku

 
Hatice'nin dramý
Pazar, 04 Mart 2018

HATÝCE’NÝN DRAMI

Akþam yemeðinden sonra uzanmýþ televizyon seyrediyorum, günün yorgunluðu da eklenince gözlerim kapanýyor, býraksalar  bulunduðum yerde uyuyup kalacaðým. Telefonun tiz sesi ile kendime geliyorum, ayaða kalkýyorum aralýksýz çalan telefona kulak veriyorum.

Derinden bir ses, aðlamaklý ve tükenmiþlik var telin öbür ucunda. Merak ediyorum, gecenin bu saatinde beni arayan kim? "Öðretmenim" sesini duymasam yanlýþ arama deyip kapatacaðým. Konuþulanlarý anlayamýyorum. Heyecanla kimsiniz, kimi arýyorsunuz sorularýma aldýðým yanýt tatmin edici deðil.

Hýçkýrýk ve çýðlýk bir arada "Öðretmenim benim, benim…" Sen kimsin diyorum belli ki yardým isteyen biri var telin öbür ucunda. Sakin olun, sizi duyamýyorum, aðlamayý kesin de kim olduðunuzu tanýmaya çalýþayým. Belli ki aranan kiþi benim. Öðretmenim diyen kiþi kim olabilir ki?

Hamburg’a geleli, Türk öðrencileri ile birlikteliðim nerede ise üç yýlý geride býrakýyor. Geride býraktýðým bu koca üç yýl içinde gerek öðrencilerim, gerek se velilerim arasýnda büyük bir beraberlik oluþtu. Özel sorunlarýn  bile çözümünde yardýmlaþmalarýmýz sürdü gitti. Telefonum her velide ve öðrencimde var.

Bu telefon da mutlaka acil yardýma ihtiyacý olan bir tanýdýðýma ait. Yeniden soruyorum. Lütfen sakin ol seni, sesin sahibini tanýmak istiyorum. Eþim de benim gibi heyecanlý bekliyoruz.  Anlayabildiðim kadar  boðuk ve derinden gelen sesi dikkatle dinliyorum. "Benim öðretmenim Hatice" diyor. Çok sevdiðim ve güvendiðim, gurur duyduðum Hatice Bayrak mý diye geçiriyorum içimden, sýkýþmasa, zorda kalmasa beni gecenin bu ilerleyen saatinde aramaz. 

"Hatice sen misin?" diyorum, 

-‘’Evet öðretmenim benim‘’

Aðlama sesi azalýyor ama, uðultular, koþuþturmalar geliyor kulaðýma. Konuþulanlarý anlayamýyorum. Gergin ve hoþ olmayan bir durum yaþandýðýný anlýyorum. Heyecanlanýyorum, benden ne isteniyor bilemiyorum.

"Hatice kendine gel, sakin olmaya çalýþ, benden yardým mý istiyorsun?" 

"Öðretmenim  ben Hatice Bayrak’ým, evimizdeyim, bir felaketin eþiðindeyim, sizi çok sevdiðimi biliyorsunuz, yaþamýma son vermek için odama girdim, kapýyý da içeriden kilitledim, son kez sizi görmek ve ondan sonra bu yaþama son vermek için aradým, ne olur gelin, size söyleyeceklerim var, eðer yarým saate kadar  burada evimizde olmazsanýz yarýnlarda cenazemin baþýnda buluþuruz."

"Hatice sakýn bir çýlgýnlýk yapma, telefonu kapar kapamaz size geliyorum.  Eðer senin  üzerinde bir parça emeðim varsa ne olur beni  bekle, konuþalým."

Telefonu kapatýp yola çýkýyoruz. Konsolosluk Din görevlisi Mustafa Öztürk’ü de arýyorum, verdiðim adrese hemen gelmesini, birlikte olmak istiyorum. Mustafa bey çok donanýmlý yurtsever ve Atatürk’çü bir görüþe sahip. Hurafelere inanmayan gerçek bir Müslüman.

Arabayý çýlgýnlar gibi kullanýyorum, uçuyorum adeta, evlerini biliyorum bizim evimize 45-50  dakika mesafede. Yarým saat içinde varýyorum.

Soluk soluða merdivenleri çýkýyorum üçüncü kattaki evlerine vardýðýmda bir sürü insanýn koþuþturduðu, her kafadan ayrý bir sesin çýktýðý  manzara ile karþýlaþýyorum. Ne kadar sakin olmaya çalýþsam da normal olamýyorum. Hatice’nin annesi baygýn yerde yatýyor, baba sinirli ve tehditkar sözlerle esiyor, etrafýndaki insanlarýn sakinleþtirici söz ve davranýþlarý para etmiyor. Ne oluyor, nedir bu tablo?  Hatice neden odasýnda ölümün ucunda anlamak mümkün deðil.

Aile fertleri dýþýndaki insanlarý tanýmýyorum, her halde hemþehrileri ya da iþ arkadaþlarý olsa gerek.  Hatice’nin odasýný soruyorum, gösteriyorlar  kapýyý çalýyorum

"Hatice ben geldim, kapýyý aç ta görüþelim"

Yanýt alamýyorum, yeniden kapýyý yumrukluyorum, adeta yalvaran sözcüklerle yineliyorum.  "Hatice kapýyý aç, beni içeri al, görüþelim, konuþalým" diyorum.

Ýçerden boðuk ve tükenmiþ sözcükler  geliyor, çoðunu anlayamýyorum. Tek isteðim odaya girmek, Hatice’nin yanýnda olmak. 

-"Öðretmenim senden baþka kimse girmeye  teþebbüs etmesin, kapýyý açmam, söylediðim gibi canýma kýyarým’’

"Söz veriyorum  yalnýz olacaðým, bana geçmiþte olduðu gibi bugün de güvenebilirsin".

Kapý açýlýp ben içeri girerken  babanýn tehditleri de sürüyor.

Hatice on dört on beþ yaþlarýnda. Son derece uysal, çalýþkan ve yaþýna göre sorumluluklarýný çok iyi bilen bir genç kýz. Çarþamba günleri ALTONA’daki Arnkiel Okulunda yaptýðýmýz eðitim-öðretim çalýþmalarýmýza katýlan çalýþkan bir kýzýmýz.

Gerek Okul içi çalýþmalarýnda , gerek ise Okul dýþý etkinliklerde her zaman örnek alýnacak bir tabloda görünür. Kendisinden küçük öðrencilere rehberlik yapmaktan kaçýnmaz. Ýyi ve baþarýlý bir öðrenci lideri.

Odasýna girdiðimde gördüðüm Hatice tanýdýðým, güvendiðim, öðündüðüm Hatice deðil. Tirtir titriyor, solgun yüzü, kan çanaðýna dönmüþ gözleri ve donuk, donuk bakýþlarý, periþan görünümü moralimi bozuyor.

Sarýldýk, bir müddet kendisine gelmesini bekledim. Elinde sýkýca tuttuðu býçaðý aldým ve bir kenara attým. Çalýþma masasýnýn üzerinde bir sürü ilaç kutusu var. Nedenini bilmiyorum ama bir facianýn eþiðinde olduðu apaçýk görünüyor.

Salondan olur olmaz moral bozucu seslerin duyulmasý hiç de hoþ deðil. ‘’Hatice ben ve Keriman yengen bu gece seni yalnýz býrakmayacaðýz, endiþen olmasýn. Her þeyi açýk açýk konuþalým, bu ruhsal çöküntüye niçin geldiðini konuþacaðýz, çýkýþ yolu arayacaðýz. Endiþen olmasýn, ‘’Ben bir iki dakikalýðýna ailenin ve konuklarýn olduðu salona gideceðim, bana biraz olanak taný ve güven, asla yalnýz deðilsin, inan bana‘’ sözlerime güven duydu.

Salona çýktým ve topluluða ‘’Anne ve babanýn dýþýnda olan konuklarýn evi terk etmelerini rica ediyorum, bizi yalnýz býrakýnýz. Aile içi sorunlarýn mutlaka bir çözümü vardýr. Ben de þimdilik durumu bilmiyorum. Böyle durumlarda saðlýklý düþünülebilmesi için, ortamýn da uygun olmasý gerekir. Bakýn hepinizin yakýndan tanýdýðý din görevlimiz Mustafa bey de gelmiþ, biraz bizi yalnýz býrakýn’’.görüþüme katýlanlarýn desteði ile salon boþalmaya baþladý. Bir iki yakýn dost ve akraba dýþýndakiler evi terk ettiler.

Yeniden odaya girdiðimde’’ haydi anlat bakalým. Seni bir facianýn eþiðine kadar sürükleyen olay, nedir?

‘’Öðretmenim beni üç yýldýr tanýyorsunuz. Bu süre içersinde bir gün olsun sizlerle yaptýðým dersleri aksatmadým, aksatmak bir yana haftada iki saatlik çalýþmalarýmýzýn hiç bitmemesini de hep istedim. Sizi tanýyana kadar Türklerle pek yakýnlýðým yoktu. Ben ailemle üç yaþýnda Almanya’ya – Hamburg’a geldim. Annem ve babam ayrý iþlerde çalýþýyor. Bana bakacak kimsemiz olmadýðý için evimizin yakýnýndaki Kindergarten‘a (ana sýnýfý) gönderildim. O günden bugüne kadar da Alman akraným kýz ve erkeklerle yaþamýmý, öðrenciliðimi ve arkadaþlýðýmý sürdürüyorum. Babam ve annem aralýksýz çalýþma hayatýndalar, hiçbir sosyal etkinliðimiz yok. Babam ve annem para kazanmanýn ötesinde hiçbir þeyle ilgilenmez . Pek çok Türk aileler yaz aylarýnda Türkiye’ye tatile giderken biz boþ zamanlarýmýzý da burada geçiririz. Hamburg’ta Türk öðrencileri için açýlan sýnýf benim için yaþamýmda çok önemli bir yer teþkil etti, pek çok Türk arkadaþým oldu, sizlerden büyük güç aldýk, hayatý daha da çok sever oldum. Annem ve babam özel hayatýmla ilgili hiçbir konuyu benimle paylaþmadý. Annem hiç okula gitmemiþ, sadece okur yazar, dünya ile iliþkisi sadece çalýþmak, para biriktirmek. Babam bana ve anneme karþý her zaman mesafeli, boynuma sarýldýðýný, beni sevip okþadýðýný hiç hatýrlamýyorum. Annem ise genç kýz olmaya baþladýðým þu günlerde hiçbir konuda yardýmcý olmadý, ya da benimle mesafeli kalmayý uygun gördü. Ýþinin dýþýndaki zamanlarýný evimizde babamla dini konular dýþýnda sohbet ettiklerini görmedim. Monoton hayatýmýz sürdü gitti bugüne kadar.

Bu yýl Realschule 9. Sýnýf öðrencisiyim, önümüzdeki yýl okulum bitiyor, Alman Okulunda da çok baþarýlý bir öðrenciyim ileriki yýllarda Ýngenierschule'ye (Mühendislik okulu) gitmek istiyorum. Okulda pek çok kýz ve erkek Alman arkadaþým var. Ailemden habersiz okul çýkýþý saatlerinde topluca kafelere gittiðimiz de oluyor, aileme bu konuda hiç bilgi veremiyorum. Haberleri olsa Okula gidiþim bile engellenebilir. Geçtiðimiz ay bir erkek arkadaþým oldu. O’nunla olmak, bir yerlere gitmek, sohbet etmek hoþuma gidiyor. Son günlerde okul çýkýþýnda sýkça buluþur olduk. Alman olan bu arkadaþým dondurmacý, benden de biraz büyük. Dün okul çýkýþýnda da buluþtuk, önce bir kafeye, daha sonra da gençlerin uðrak yeri olan bir lokale gittik, dans ettik, el ele tutuþarak sohbet ettik. Eve geldiðimde vakit hayli gecikmiþ.

Annem ‘’Bu saate kadar neredeydin, babaný bilmiyor musun, bu saatte eve geldiðini öðrense senin de benim de kemiklerimizi kýrar, sakýn tekrarý olmasýn?‘’ deyince dünyam yýkýldý. Oysa ben bu mutluluðumu hemcinsim olan, caným kadar sevdiðim annemle paylaþmak istiyordum þaþýrdým, mutluluðumu kiminle paylaþacaktým. Bana annemden daha yakýn kim olabilirdi, yýkýldým. Ok yaydan çýkmýþtý.

Anneme ‘’Benim bir erkek arkadaþým var. O’nunla olduðum zamanlar çok mutlu oluyorum, el ele tutuþup gezmek, dans etmek çok hoþuma gidiyor, dün de Okul çýkýþý ilk kez saçýmý okþadý öpüþtük ‘’ deyince annem saçýný baþýný yolmaya baþladý’’. El memleketinde bu da mý baþýmýza gelecekti, biz þimdi insanlarýn yüzüne nasýl bakarýz. Bir Türk ve Müslüman kýzý elin gavuru ile böyle durumlara nasýl girer. Öte dünyada cehennemin dibinde kaynayan katran kazanlarýnda kavrulacaksýn, Bir Müslüman evlenene kadar hiçbir erkeðin elini tutamaz, hele beraberliði asla mümkün olmaz. Yaktýn bizi Hatice, namusumuzu, þerefimizi iki paralýk ettin. Bu pisliði nasýl temizleteceðiz, babandan bu durumu saklayamam, bu akþam babana her þeyi anlatacaðým, baban seni ve beni asla yaþatmaz’’.

Annem saçýný baþýný yoluyor, kendini yerden yere atýyor feryadý figan çýlgýnlar gibi kendinden geçiyor, ben þimdi ne yapacaðým, bilemiyorum, panikteyim. Annemin dünyasý yýkýlmýþ evimize felaketi ben getirmiþtim. Akranlarým bu tür yaþantýlarýný anne ve babalarý ile rahatça paylaþýrken evlerine mutluluk, ben ise felaketi getirmiþtim. Bu kirli sayfa nasýl kapanacak, cehennem azabýndan nasýl kurtulacaðým, tek çýkar yol ailemin namusunu kurtarmak için canýma kýymam gerekiyor. Öte dünyanýn cehennem azabýný hisseder gibi oluyorum, Ben böyle bir dünyada hesap vermeyi bugüne kadar hiç düþünmemiþim, ne olacak benim halim. Gerçekten öldüðümde kaynayan katran kazanlarýnda cezamý çekecek miyim ? Bunalým geçiriyorum. Ölmekten baþka bir þey düþünemiyorum.

‘’Öðretmenim siz bize gerek derslerimizde gerek ise sosyal etkinliklerimizde hep doðrularý ve güzellikleri yaþattýnýz. AÝLEME GÖRE YÜZ KIZARTICI SUÇ SAYILAN ERKEK ARKADAÞ EDÝNNE, ÇOK BÜYÜK SUÇ VE AYIPMIDIR. GERÇEKTEN ÖTE DÜNYADA BU AYIBIMDAN ÖTÜRÜ KATRAN KAZANINDA MI YANACAÐIM ? ‘’ Sizi çaðýrmamýn nedeni bu.

Boynuma sarýldý, birlikte aðladýk yorulana kadar. ‘’Hatice; yaptýðýn davranýþ annenin abarttýðý kadar kötü bir durum deðil, elbette gençliðin gereði olarak kýzlar olduðu kadar erkek arkadaþlarýn da olacak. Erkek arkadaþlarýndan özel ilgi duyacaðýn da olacak. Bu özel arkadaþlýðýn ilk veya son da olmayabilir. Annenin ve babanýn yetiþme þartlarý günümüzce uygun olmayabilir. Onlarý da fazla kýnama, sen hayatýnýn baharýndasýn, yaþamýn içinde çok daha önemli olaylarla karþýlaþacaksýn, moralini bozma ve abuk subuk yersiz inançlara da kapýlýp hayatý kendin zehir etme. Sen çok güvendiðim, öðündüðüm gurur duyduðum bir öðrencimsin. Kendine gel, sakinleþ, çözümü olmayan sorun yoktur. Önce þu elinden býrakmadýðýn býçaðý ve ilaçlarý topla bana ver, þu divana uzan ve beni bekle. Din görevlimiz de burada ben biraz onlarla da konuþacaðým, tatsýzlýklar sonsuza kadar sürecek deðil. Çok gençsin, saðlýklý ve güzel bir kýzsýn, sana güvencimi de sarsma.

Biraz kendine gelir gibi olan Hatice’yi býrakarak salona geçiyorum. Anne hala yerlerde yuvarlanýyor, baba bu namus nasýl temizlenecek teranelerinde atýp tutuyor.

‘’Beni biraz dinler misiniz?‘’ dediðimde anne yerinde doðruluyor, aðlamaktan þiþmiþ gözlerini ovuþtururken ‘’Hocam öleceðim aklýma gelirdi de Hatice’nin böyle namussuzluk , þerefsizlik yapacaðý aklýma gelmezdi. Bizim gibi insana reva mý? ‘’ ‘’Havva haným ortada sizin düþündüðünüz gibi namussuzluk ve þerefsizlik yok. Ben Hatice’yi üç yýldýr tanýyorum. Bir gün olsun derslerini aksattýðýný görmediðim gibi tüm çalýþmalarýnda arkadaþlarýna örnek olacak davranýþlarda bulunmuþ, örnek bir insan. Böyle bir evlada sahip olduðunuz için mutlu olmanýz, gurur duymanýz lazým. Elbette yaþamýnýz Yurdumuzda deðil, el memleketi dediðiniz batý dünyasýnda yaþýyoruz. Gelenek ve göreneklerimiz farklý, bizim ülkemizde hoþ olmayan bazý davranýþlar burada sýradan bir olay. Sen ve eþin de yabancýlarla çalýþýyorsunuz, birçok davranýþ hoþunuza gitmiyor olabilir. Elbette gurbettesiniz, buraya uyum saðlamak için uðraþ vermemiz gerekli. Almanlar gibi yaþamamýz mümkün olmayabilir ama , tepkilerimiz de sýnýrlý olmalý. Eskilerin dediði gibi YA BU DEVEYÝ GÜDECEÐÝZ, YA DA BU DÝYARDAN GÝDECEÐÝZ .

Hatice daha hayatýnýn baharýnda, genç kýz adayý. Canýnýzdan kopardýðýnýz evladýnýzý baðrýnýza basýn, yanýnda olun, O’nu dinleyin, arkadaþ olun, yaptýðý küçük bir hata nedeni ile CEHENNEM AZABINA MAHKUM ETMEYÝN. Yazýktýr. Bir insan bu günlere kolay gelmez. Sýkýntýlarýnýz sonsuz, uyum sorununuz var, Vatanýnýzdan uzaktasýnýz ama kendinize de bu kadar eziyet etmeyin. ‘’ Bu sözlerim Ahmet bey kardeþim için de geçerli. Evladýnýza sahip çýkýn, geleceðinin daha güvencede olmasý için de gayret sarf edin. Bakýn gecenin þu saatindeyiz, nerede ise sabah olacak, yarýnlara daha güçlü ve birlikte girmek zorundayýz. Uzun süre sizlerle olan beraberliðimiz, dostluðumuz ve arkadaþlýðýmýz sürecek. Birbirimize olan güven ve saygýyý yitirmeyelim. Din görevlimiz Mustafa bey hepimizin güvenini kazanmýþ, donanýmlý bir din görevlisidir. Havva hanýmýn bilerek ya da bilmeyerek Hatice’ye layýk gördüðü cehennem azabýna açýklýk getirecek. Kendisine söz verelim.

Mustafa bey ‘’Ben uzun süredir Hamburg’ta din görevlisi olarak bulunuyorum. Çoðu zaman Türk vatandaþlarý ile sýkça bir araya geliyorum. Dini yönden ihtiyaç duyulan konularda herkese elimden geldiði kadar yardýmcý olmaya gayret ediyorum. Öðretmenimiz Ýlhan beyin telefonu üzerine buraya geldim. Sizin facia olarak gördüðünüz bu durumun kat be kat üzerindeki vakalara þahit oluyor ve çözüm yolu arýyor ve buluyoruz. Kýzýnýz daha on dört, on beþ yaþlarýnda ergen bir kiþi. Aklý baþýnda, öðretmeni ve Türk öðrenci arkadaþlarýnýn güvenini kazanmýþ bir kiþi. Böyle bir evlada sahip olmak gurur verici, siz bunun farkýnda deðilsiniz. Türk ailelerden neler duyuyorum, nelere þahit oluyorum. Uyuþturucu kullananlar, kavgalara karýþýp çete oluþturanlar, hýrsýzlýk yapanlarýn sayýsý az deðil. Hapishanelerde ve barýnma evlerindeki çocuk ve gençleri görüyor, telkinlerde bulunuyorum. Ýþte parçalanan ve kimliðini yitiren bu çocuklarýn aileleri de periþan. Sorunlu olan bu tür çocuklar ve gençler Türkiye’ye zorunlu olarak gönderiliyor. Ben Hatice’nin erkek arkadaþý ile okul çýkýþý saatlerinde sýkça olmasa da zaman, zaman buluþmasýný sizler kadar dramatik bulmuyorum, Korkulacak bir durum deðil. Hatice ile evladýnýz ile arkadaþ olun, dertlerini, sorunlarýný dinleyin, çýkýþ yollarý arayýn. Öte dünyayý karýþtýrmayýn. Cehennemde kaynayan kazanlardaki katran örneði insanlarý bunalýma sokar. Gerçekten böyle bir cezalandýrma olacak mý diye kusurlu kiþiler bunalýma girer, çýkýþ yolu bulamadýðý için de intiharý seçer. Odasýnda böyle bir eylem için bulunan kýzýnýza yardýmcý olmak öncelikle insanlýk görevidir. Bizim dinimizde affetmek önceliklidir. Allah'ýn þefaatýndan yararlanmak istiyorsanýz kýzýnýzý kucaklayýn, sarýlýn, O’nu hayata baðlayýn. Gerek Öðretmenimiz, gerek ise ben birer elçiyiz. Sizin yanýnýzdayýz. Bu konuyu uzatmayalým, dillendirmeyelim, iyi niyetli olmayan insanlara da fýrsat vermeyelim. Þimdi kýzýmýzýn yanýna giderek O’nu baðrýnýza basýn ve bu konuyu da gündemden kaldýrýn. Yarýnlar bizim olsun’’

Mustafa beyin telkinleri biraz olsun etkisini gösterdi. Katý ve acýmasýz görünen babanýn gözleri yaþardý, boynumuza sarýldý, hep birlikte Hatice’nin yanýna giderek kucaklaþtýk.

Bütün gecenin yorgunluðu, gerginliði aile bireylerinin sarmaþ dolaþ olmasý ile son buldu. Nerede ise sabah olacak, anne ve baba gün doðmadan iþlerine gidecek, Hatice de Okuluna biz de hiçbir þey olmamýþ gibi yaþamýmýzý sürdüreceðiz.

Yurt dýþýnda görevli Devlet memurlarýnýn görev alaný sýnýrlý deðildir, ben okulda, Din görevlisi Camide Konsolos ve çalýþma ataþeleri de ofislerinde görev yaparak iþlerini tamamlamýþ olamaz. Bazen bireysel ya da toplumsal sorunlar olay yerlerinde çözülmek durumundadýr. Evimin yolunu tutarken ben de üzgün ve yorgunum. Böylesine üzüntü veren sorunlarýn bir daha yaþanmamasýný dileyerek evime giriyorum. Bakalým yarýnlarda hangi olaylarla karþýlaþacaðýz. Ýþimiz kolay deðil.

 

SONUÇ : * HATÝCE BAYRAK YAÞADIÐI ÞOKUN ALTINDAN KALKAMADI , BUNALIMA GÝRDÝ

· OKULUNU BIRAKTI , TÜRK DERSHANESÝNE DE BÝR DAHA GELMEDÝ

· REHABÝLÝTASYON MERKEZÝNDE ( KURHAUS ) TEDAVÝ GÖRDÜ

· TANIDIÐI BÜTÜN ÝNSANLARLA ÝLETÝÞÝMÝNÝ KESTÝ

· GELECEÐÝNÝ KARANLIÐA BOÐDU

· MÜHENDÝS OLMA HAYALLERÝNÝ YÝTÝRDÝ

· AÝLESÝNÝ VE SEVENLERÝNÝ ÜZDÜ

· GELECEÐÝNÝ KARANLIÐA BOÐDU

· KAYBOLUP GÝTTÝ

 

Ýlhan Baykal hakkýndaki diðer yazýlar
Gsterim: 7286 | E-posta

Yorumlar (1)
RSS Yorumlar
1. 05-03-2018 11:00
Ýbretlik
Ýlgiyle korkuyla endiseyle okudum.yurt disinda yasayan ailelerin cocuklari iki ara bir deredeler.burda yasayan genclerse din egitimi adina tarikat yuvalarinda..Eyy turk gencligi diye baslayan kutsal nutugu bizlere teslim eden yuce ATATURK GENCLÝGÝMÝZ KAYBOLUYOR..
Yazar Saziye uludag akkoyun. (Misafir)

Yorum Yaz
  • Ltfen Yorumlarnz Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kiisel Szl Kelimeler Silinecektir.
Adnz:
Balk:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Gvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazlan Yorumlar Hakknda E-Posta Araclyla Bilgilendirilmek stiyorum

Yazdr E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.