Geçtiğimiz hafta erken seçim kararı alındıktan sonra olası milletvekili adaylarını yazarken İyi Parti ve Saadet Partisi arasında kurulması muhtemel ittifak için Hamdi Kılıçarslan’ı önermiştim.
Dün Coşkun Bilir’in dün Medyabar’daki köşe yazısında Hamdi Kılıçarslan’ın bu konudaki açıklamalarını(!) okudum.
Bilir’in yazdığına göre benim yazıya Kılıçarslan çok kızmış, sesini çok yükselterek, çok sert konuşmuş.
Coşkun Bilir’in yazdığına göre Kılıçarslan en çok da gazetecilerin kendisinin İyi Parti olan bağlantısını bir yerlere servis yapıldığı iddiasına tepkiliymiş.
Bilir’in yazısında konuyla ilgili cümle şöyle:
“Belli ki bazı gazetecilerin, özellikle İYİ Parti ile olan bağlantısının bir yerlere servis yapıldığı iddiası kendisini oldukça kızdırmıştı.”
Cümle çok karışık…
Ama, o yazıyı ben  yazdığıma göre Kılıçarslan’ın İyi Parti olan ilişkilerini bir yerlere servis eden de ben oluyorum.
Bak Coşkun Bilir…
Sen ayar vermesini bilirsin belki, ama ben servis işini hiç bilmem.
Ben yazımı yazar, gazetemde yayınlarım.
Etkisini arttırmak için bir yerlere göndermek(!) gibi hiç alışkanlığım olmadı.
Yazımı yazarken de nereye varacağını iyi hesaplarım.
Birilerinin yazılarıma farklı anlamlar yükleyerek bir yerlere çekme çabalarını bildiğim için de düşünerek, tartarak yazarım.
Ben o yazımda Hamdi Kılıçarslan’la ilgili olarak Sakarya’da sevilen ve şahsi oy potansiyeli olduğunu ve İyi Parti ile Saadet Partisi arasında kurulması muhtemel ittifak için en iyi adayın o olabileceğini yazdım:
“Bana kalırsa bu ittifaka Sakarya’da en çok oy kazandıracak isim Hamdi Kılıçarslan’dır.
Kılıçarslan’ın ikna edilmesi halinde ittifakın Sakarya’dan vekil çıkarma ihtimali kesinlik kazanır.”
Bu cümlelerde kızılacak değil, gurur duyulacak ifadeler var.
Kılıçarslan da benim ne yazdığımı anlayacak kapasitenin fazlasıyla var olduğunu düşünüyorum.
Orada yazılanı anlamayanın, daha doğrusu anlayacak kapasitesi olmayanın kim olduğunu çok iyi biliyorum.
Bak Coşkun Bilir…
Kılıçarslan’la bizim aramızda var olan ve çok eskilere dayanan dostluğu sen  de,  sana ayar verenler  de bozamaz.
Kaldı ki, Kılıçarslan, İyi Parti ile adının anılmasına kızacaksa sana yaptığını belirttiğin açıklamadaki İyi Parti kurucularıyla görüşmelerini ve yakınlıklarını dile getirmezdi.
Son sözüm şudur:
İnsanların arasını açmaya çalışmak sizin gibi kişiliği oturmuş olduğunu düşündüğümüz büyüklerimize hiç yakışmıyor.
…

Bu seçim aday bolluğu yok

Erken seçim kararı alınınca birden bire yerel siyaset de hareketlenir gibi olmuştu.
Bir çok isimle ilgili aday adayı olacağı yönünde bilgiler uçuşmaya başladı.
Siyasi partiler adaylık takvimlerini ve şartlarını açıkladı.
Ancak ortada pek adayı adayı yok gibi.
Listesinin büyük oranda değişeceği söylenen iktidar partisi AKP’de bile beklenen hareketlilik gözlenmiyor. 
7 Haziran seçimlerini bırak 1 Kasım seçimlerindeki kadar bile aday olmayacak gibi görünüyor.
Önce aday adayı olacağını söyleyip, sonra vazgeçenleri duyuyoruz.
İl Başkanı Fevzi Kılıç, aday adayı olmak için Ankara’dan yeşil ışık bekliyor.
MHP’de İl Başkanı Levent Bülbül bugün istifa ederek adaylığını açıklayacak.
CHP’de birinci sırada Engin Özkoç’un olacağı kesin gibi.
İkinci sıraya ekonomik durumu iyi bir aday arandığı söyleniyor.
İyi Parti’de de birinci sıranın en güçlü adayı olarak Ümit Dikbayır gösteriliyor.
Bir çok ilde aday adayı bolluğu yaşayan İP’nin Sakarya’da 7 kişilik listeyi doldurmakta bile zorlanacağı konuşuluyor.
Bakalım önümüzdeki günlerde hareketlilik artacak mı?
…

Günün sözü
Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
Mevlana

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum