Geyve'den çıkan tekstil atıkları Taraklı'da tarihi tezgahlarda hayat buluyor.. Geyve'deki tül fabrikasından topladıkları atıkları, tarihi tezgahlarda değerlendirerek aile bütçelerine destek oluyorlar.
Taraklı'da yaşayan kadınlar, Geyve'deki tül fabrikasından topladıkları atıkları katıldıkları kurs aracılığıyla tarihi tezgahlarda dokuyarak hem aile bütçelerine hem de çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor.
Unutulmaya yüz tutmuş dokuma sanatını gelecek nesillere aktarmak isteyen kadınlar, halk eğitim merkezinde kurs açılması için talepte bulundu.
Talepleri kabul edilen kadınlar, Geyve ilçesindeki tül fabrikasından topladıkları atıkları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Sıfır Atık" projesine katkı sağlamak amacıyla tarihi tezgahlarda değerlendirmeye başladı.
El emeği göz nuru ürünlerini pazarlarda ve internet ortamında satışa sunan kadınlar, elde ettikleri gelirle aile bütçesine de katkı sağlıyor.
"İsteyen tüm kadınlarımıza bu kursu veriyoruz"
Taraklı Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kamil Acay, unutulmaya yüz tutmuş dokuma tezgahlarını gündeme getirdiklerini belirterek, "Kursiyerlerimize dokuma tezgahlarının kullanılmasını öğreterek, Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde hayata geçirilen 'Sıfır Atık' projesine katkı sağlamak amacıyla tül fabrikalarının atıklarından dokumalar yaptık." dedi.
Tezgahlarda dokunan atıklarla çeşitli ürünler elde edildiğini anlatan Acay, kadınların hem çevreye katkı sağladığını hem de ürünlerin satışından gelir elde ettiklerini aktardı.
Acay, merkezde 14 kadının atık malzemelerden dokuma yaptığı bilgisini vererek, "Öğrenmek isteyen tüm kadınlarımıza bu kursu veriyoruz. Atık maddeleri dokuma tezgahlarında kullanılır hale getiriyoruz." diye konuştu.
"Ürettiklerini satarak para kazandıkları için kursa severek geliyorlar"
Usta öğretici Arife Dönmez de kadınların satarak para kazandıkları için kursa severek geldiklerini söyledi.
Kursiyerlerin el alışkanlığı kazanmak için önce atık madde kullanarak dokuma yapmaya başladıklarına işaret eden Dönmez, "Yavaş yavaş pamuk ipliğinden dokumaya geçtiler. Pamuk ipinden atkı, fular, perde, gömlek, sehpa ve masa örtüsü gibi evde kullanılabilecek veya giyilebilecek her şeyi tarihi tezgahlarda yapabiliyoruz. Atıklardan da paspas, klozet takımları, araba koltuğu kılıfları, yolluk, çekyat örtüsü gibi çeşitli ürünler yapıyoruz. Atıkları çok güzel şekilde değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Kursiyerlerden Nebiye Dönmez ise kursun açılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sıfır atık projesini duyduk. Yakınımızdaki tül fabrikasında çöpe atılan atıkları getirip, ilk etapta bunlardan klozet takımları, araba örtüleri yaptık. Güzel şeyler ortaya çıktı, aile bütçesine de katkı sağlıyoruz. Atalarımızın yaptığı dokumayı yapmak da ayrı bir zevk veriyor bize. Bazen mekikler rüyalarımıza bile giriyor. Gençlerimiz bu tezgahları bilmiyor, biz de bilmiyorduk burada öğrendik. Tamamen unutulmaya yüz tutmuştu. Çocuklara geleneklerimizi, kültürümüzü anlatıyoruz."
"Artık dünya el emeğinin kıymetini daha fazla biliyor"
Halk eğitim merkezini ziyaret eden Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Taraklı'nın tarihi dokusu ve kültürel yapısıyla öne çıkan bir ilçe olduğunu anımsattı.
Tarihi ilçede yaşatılması gereken el sanatlarının bulunduğuna dikkati çeken Nayir, şunları kaydetti:
"Taraklı'nın kendine ait özel tezgahlarda üretilen bezi var. Burada kardeşlerimiz bir taraftan bunu yaşatırken, diğer taraftan atık malzemeyi de kullanarak renkli, görselliği yüksek ürünler üretiyor. Sıfır Atık projesine de destek vermiş oluyorlar. Çöpe gidecek malzeme evlerimizde, araçlarımızda uzun zaman kullanılabilecek eserlere dönüşüyor. Artık dünya el emeğinin kıymetini daha fazla biliyor. Her geçen gün sanayi ürünü olmayan, el emekleri daha kıymetli hale geliyor. Bizim gibi tarihi ve kültürel dokusu olan yerlere de yakışan bu." (Medyabar)
