Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Sadettin Özalp Anısına
Cumartesi, 14 Şubat 2009

Sadettin Özalp anısına... Bugün yitirdiğimiz Sadettin Özalp anısına 2006 yılında kendisiyle yapmış olduğumuz sohbet ve görüşme notlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

M.SADEDDİN ÖZALP HATIRALARI
Sayın M.Sadeddin Özalp güzel Geyvemiz'in en değerli simalarından olup asırlık bir çınar misali gölgesinde ilçemizin tarihini öğrenme fırsatını bulduğumuz ve ileride yerini dolduramıyacağımız büyüğümüzdür.

1872 doğumlu Geyve Boğazı müdafaası kahramanlarından İstiklal madalyası (kırmızı istiklal madalyası) sahibi gazi Hafız Şevket (Özalp) Bey'in oğlu’dur. Gazi Hafız Şevket bey 1945 yılında vefat etmiştir. M.Sadeddin Özalp 1914 doğumlu olup (hicri 1332 )ilk ve orta okul tahsili yapmıştır (Eski Türkçe ile eğitim görmüştür).

Sağlık memuru olarak uzun yıllar devletine hizmet etmiş ve emekli olmuştur. Yakın zamanda tanıma fırsatı bulduğum sayın M.Sadeddin Özalp amcamız adeta yaşayan bir tarih. 3 saat soluk almadan dinlediğim sayın Özalp beni Geyvemizin 1900-1950 yıllarını götürdü. O gün yaşananları bilmek,atalarımızın hangi zorluklar içerisinde bizlere bu günleri bıraktığını hissetmek mutluluk versede hüzünlenmemek mümkün değil. Sayın Özalp uzun yıllar boyu bir çok belge ve bilgi birikimi ile büyük bir arşiv oluşturmuş.

M.Sadeddin Özalp Anılarından

PULLUK
Ankara hükümeti 1920-1925’li yıllarda çifçimizin daha modern şartlarda tarım yapması için saban yerine her köye 10 lira karşılığında sırayla sürülmek şartıyla 1 adet Macar Pulluğu verilir. O günün şartlarında 10 lira büyük paradır. Köylümüz daha önce hiç görmediği bu pulluğa itibar etmez.Demirden derler hayvanlarının bunları çekemeyeceğini düşünür.Saban kullanmaktan vazgeçmezler.Durumu iyi olan Ali rıza Efendi pulluğu ziraat mühendisinden alır ve tarlalarını Macar pulluğu ile sürer o sene buğdayda 1’e 15 ürün alır.Köylümüz bu gelişme karşısında köylümüz sabanı bırakıp pulluğa geçer.Tabi buradaki zorluk Macar pulluğunun ülkemizde üretilmemesidir. Bu sorunun üstesinden’de Türk’ün keskin zekası devreye girer ve muhacir pullukcu Ali bu pulluğu taklit eder ve üretir.O yılları unutmamak dileğiyle.

GEYVE TREN İSTASYONU
1920-22 yıllarda Alifuatpaşa beldesi istasyon mahallesi yada köprü olarak anılırdı.İstasyon mahallesinde 20-25 hane mevcut olup ikamet edenlerin tamamı gayri müslimdir.Geyve istasyonu olarak’ta anılır.

1939-40 yıllarda Geyve belediye başkanı Konyalı ali bey bu günkü alifuatpaşa yolunu yaptırmıştır.

ÖZALP'TEN YÖREMİZE AİT ATASÖZLERİ

M.Sadedin Özalp’ın Geyve Taraklı, Pamukova yörelerinden derlediği atasözlerinden örnekler:

"Acırsan Taraklı'nın öküzüne acı", Ta­raklı'nın güç doğa koşullarından kaynakla­nır. Burada toprak işlemenin zorluğundan yola çıkılarak, gerçekten zorda olanlara acıma gereği vurgulanmaktadır.

"Aynan yoksa komşuna bak", kişinin özellikleri, komşuluk ilişkilerine de yansır anlamındadır.

"Ben çekerken sen, sen çekerken ben bırakırsam arada tire kopmaz, ama sen çekerken ben, ben çekerken sen çekersen zincir bile kopar" atasözü, yapılan işte birbi­rine saygı duyma ve yardımcı olma gereğini vurgular, herkes bir işi ya da konuyu kendi yönüne çekmeye çalışırsa, olumsuz sonuçlar doğacağını anlatır.

"Ana rahminden geldik pazara, kefen aldık gidiyoruz mezara", yaşamın bir yo­rumlanış biçimidir. insan yaşamının geçicili­ğini, ölümün doğal bir sonuç olduğunu dile getirir.

"Çalı tepesinden sürüklenmez" sözü, kararlı ve yöntemli bir çalışmayla başarıya ulaşılabileceğini anlatmaktadır. Tepeden in­me bir görüşün tutunamayacağını anlatmaktadır, önce bir taban oluşturma gereğini vurgular.

"Düğün arpası ile at beslenmez", baş­kalarının sağladığı olanaklar gelip geçicidir; buna güvenerek bir işe 'kalkışmamak gerekir anlamındadır.

"Düğün evinde kız, yaylada öküz beğe­nilmez", doğal olmayan koşullarda verilen kararların sağlıklı olmayacağım dile getirir.

"Dövendeki öküze burunsuluk (yem yemesini engelleyen başlık), takılmaz", Çalı­şan, yararlı olan kişiye sağlanan olanakların kısıtlanmayacağını dile getirir. Bunun karşı­tıysa;

"Yatan öküze saman verilmez" atasö­züyle vurgulanır.

"Etten evvel çömleğe düşme", hiçbir konuda aceleci olmamayı öğütler.

"Ekmek mayadan, kız anadan olur", kız çocuğunun yetişmesinde anaların, etkisini dile getirir. Kızların kimi değerleri ve bece­rileri analarına bakarak kazanacağını vur­gular.

"Fakir gülerse kim ağlar?"
, geçim der­dine düşmüş, yoksul kişinin umarsamazlığını dile getirir.

"Yaylanın çayırlısı, evladın hayırlısı", kişilerin evlatlarına ilişkin beklentilerini yansıtır.

"Laf ebesi, çömlek tepesi",
çömleğin en önce tepesinin kırıldığı gibi bir olayda da en önce laf taşıyan ya da çok konuşanın zarar göreceğini dile getirir.

KÜLTÜR VARLIKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Toplumların ve bunları oluşturan bireylerin çağdaş ve uygar olduğuna dair en önemli göstergelerden birisi de doğal çevreye ve kültürel mirasın korunmasına gösterdikleri duyarlıktır. Yurttaş olma bilincinin bu duyarlığı artırdığı bilinmektedir. Zira bu bilince sahip olan ulusların bilimde, sanatta, sanayide ve teknolojide de ileri bir düzeyde oldukları görülmektedir.

Tarihi kentler bir ülkenin, bu kentlerdeki tarihi yapılar ise o şehrin hafızasıdır. Kültürel miras, toplumun kültür düzeyi hakkında ipuçları veren kanıtlardır. Bunları yıkıp yok ettiğiniz zaman o ülkenin, o şehrin geçmişinde var olan ve yaşayan kültürler hakkındaki bilgileri de kaybedersiniz.

kentlerdeki tarihi yapılar bir bakıma eski aile fotoğraflarındaki kişilerin simalarına benzer. Eski aile fotoğrafları yırtıldığında o kişilerin simaları nasıl kaybolursa, tarihi yapıları yıkılan kentlerin de simaları unutulur, kaybolur.Diğer yandan tarihi yapılarımızı temellerine varıncaya kadar yok ederek gelecek nesilleri kültür mirasından mahrum etmeye kimsenin hakkı olmamalıdır.

Tarihi yapılar aynı zamanda bir ulusun tapu senetleri, geleceği kucaklayan yüzleridir. O ulusun yüzlerce yıldan, binlerce yıldan beri o topraklarda yaşadığının kayıtlarıdır, belgeleridir.

Yurdumuzun bir çok kentinde ve ilçesinde olduğu gibi, geçmiş yıllar içinde Geyvenin tarihi dokusu üzerinde de maalesef çok büyük tahribatlar yapılmıştır. Belediyelerce,kentleşmeye sağlıklı çözümler getirilmesi yerine ; bu güne kadar birçok kentte olduğu gibi, imar sorununa çözüm bulmak adına tarihi mimari doku yırtılmış,yapılan yetersiz çalışmalar ve ilçemiz içersine yapılan gelişi güzel yapılarla şehircilik sorunu daha da güç çözümlenebilir duruma getirilmiştir. Bu olumsuz uygulamalar genel olarak sürmüş; belirli dönemlerde daha da ivme kazanmıştır. Böylece tarihi doku üzerindeki baskının daha da artmasına yol açılmıştır.

Bu bağlamda, geçmişte Geyve'de görev yapmış kaymakamlarımız,Belediye başkanlarımız görev dönemleri içinde, tarihi yapıların yıkılmasını önlemek için herhangi bir çaba gösterip göstermedikleri bilinmemektedir.Son elli yıl içindeki uygulamaları gören ve bu gün hayatta olan Geyve'lılerdır .

Sadece taşınmaz kültür varlıklarının yok olmasına sessiz kalınmamış ,otantik Geyve Müziğinin ve folklorunun özgünlüğüne sahip çıkma adına gerçekci projeler üretilememiştir sadece halk eğitim merkezinin çalışmaları yeterli olmamaktadır.

Bu gün, son yıllarda sürdürülen ve manevi kültür varlıklarımız olan; folklorumuz, otantik müziğimiz ve ilçemizin . Somut olmayan kültür varlıklarımız da aynen taşınmaz kültürel varlıklar gibi korunmadıkça Geyvenin kendi özgün kimliğini ortaya koyamayacaktır. Bu anlayıştan hareketle tüm kültür varlıklarının korunması için yoğun çaba harcamalıyız.İlçemize ve geçmişimize sahip çıkalım.

Geyve yöresi yerel kıyafetleri
Şalvar genellikle çizgili keten ya da ipektendir .Üsteki motiflere göre “ makaslı kutnu,düz kutnu ,ibrahime ‘’gibi adlar alırlar.Kadın giyiminin belirli özelliği de yaşlıların genellikle kara ya da koyu,gençlerin açık ve canlı renkleri tercih etmesidir.

Günümüzde geleneksel kıyafetleri tercih edenlerin sayısı her geçen gün azalmaktadır.Gençlerimiz günün kıyafetlerini tercih ettiklerinden dolayı giyim kültürümüz zarar görmektedir.Ne yazık ki kamu kurum ve kuruluşları da kaybolan bu değerlerimize sahip çıkmamaktadır.Yöresel kıyafetlerin tanıtımında ve korunmasında adeta hiçbir çalışma yapılmamaktadır.Bu kıyafetlerin tespiti, belgelenmesi,kayıt altına alınması,fotoğraflarının çekilmesi, okul,belediye,kaymakamlık,müze ve benzeri yerlerde teşhir edilmesi adına çalışmaların süratle yapılması için yetkilileri uyarıyoruz

“Geçmişe gösterdiğimiz saygı geleceğimizin teminatıdır"

Geçmişimize sahip çıkmak, ilçemizin gönüllü kültür elçileri başta olmak üzere herkesin görevidir.Kentlerdeki tarihi yapılar bir bakıma eski aile fotoğraflarındaki kişilerin simalarına benzer. Eski aile fotoğrafları yırtıldığında o kişilerin simaları nasıl kaybolursa, tarihi yapıları yıkılan kentlerin de simaları unutulur, kaybolur. Diğer yandan tarihi yapılarımıza ve kültür değerlerimize karşı üzerimize düşen vefa örneğini ne kadar gösterebiliyoruz soruyorum.Gelecek nesilleri kültür mirasından mahrum etmeye kimsenin hakkı olmamalıdır. İlçemiz hakkında birçok konuda fikir paylaşımında bulunduk.Ya geçmişimize gösterdiğimiz saygı konusunda ne yapabildik…..

(Röportaj ve derleme: YILMAZ YÜREK 05/01/2006)

Not:Cenaze fotoğrafları Hamdullah Ergin tarafından çekilmiştir.

 

 

 

 


Geyve Haberleri hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 4188 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.