Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Krizde ne yapmamız gerek?
Cuma, 23 Ekim 2009

Özellikle krizin yoğun hissedildiği şu günlerde sıkıntılı günler geçiriyoruz. İsterseniz siz buna Golobal kriz diyebilirsiniz. Şu bi gerçek ki her ailenin kriz yaşadığı dönemler gibi devletlerde kriz yaşayabilir. Ancak; bu aileler bile kriz durumunda krize karşı tedbirler alabiliyor ona göre yeni bir yaşam tarzı oluşturuyorlar. Ne var ki ülkemizde ki kriz sadece global kriz değil LOKAL kriz. Zaten var olan bi krizdi. Yani dışardan gelmedi. Üretimin özendirilmediği ülkelerde kriz zayıf vucudu vuran grip virüsü gibi daha kolay etkili ve yıkıcı olabiliyor.

Kim ne derse desin halk global kriz anlamaz. Zaten geçmişten beri kemer sıkma; kısıtlı bütçe; bunada şükür; idare etmek lazım düşünceleri ile yıllardır kriz yaşarken; global kriz de gelince bizim krizimizle evlenmiş oldu. Böylece üretimin özendirilmediği ülkelerde işsizlik kat kat artmış oluyor. Kriz virisünün aşısı piyasayı canlandırıcı ekonomik tedbirlerdir. Basit örnekle; Kriz nereyi vurur? Kriz yatırımcıyı; yatırımcıda çalışanı çalışanda tüketmediği tüketemediği için piyasayı vurur. Piyasadanında kazanç sıkıntısı devletin dolaylı yada doğrudan gelirlerinin ödeme sıkıntıları içinde tahsilini güç hala getirir. Yatırımcı kaynak sıkıntısı yaşarken borçlanmalara gider. Borçlanma banka kaynaklı ve faize dayalı kaynaklar olunca zaten dönmeyen kazancı düşen üretim gelirleri karşısında çaresizlik içinde borç batağına düşer. İşte işin kötü yanı krizin tedbirsiz hükümet politikalarında yaşayacayı asıl felakette burada saklı. Sonra hükümet ve kriz madurları arasında gerilim artar ve sonrası malum halk o anki hükümete haddini sandıkta bildirir.

Tüketicinin alım güçlüğü olduğu dönemlerde üreticide üretimini düşürür. Haliyle kaynaklarında kısıtlamaya gider ister istemez. Bu durumlarda en çok madur olan yine çalışanlardır. İş ve üretim azalmasından dolayı öncelikle işçiler çalışanlar işten çıkarılır. Oysa işcide, çalışanda bi tüketicidir. Tüketici tüketmede sıkıntı yaşadıkça piyasa krizi başlar ve sonuçta hepimiz etkileniriz.

Sonuç olarak;

Şimdi hükümet ne yapmalı?

Öncelikle piyasadan para çekmekten ziyade piyasaya para kaynak alan sağlamalı üretimi özendirmeli. Yani tüketiciyi güçlendirmeli. Yani tükeciye (işçi, memur, çalışan, köylü v.s) alanlar kaynaklar aktarmalı. Böylece; iş alanları açılmalı üretime finansman kaynak alan ve para aktarılmalı. Çalışan tüketen kazancı artarsa tüketimde artar. Böylece piyasa canlanır. Örnek olarak: 1.000 TL maaş alan güç bela geçindiğinden yeni ürün almaktan kaçınır. Geliri artarsa örneğin 2.000 TL olursa; geçimini sağladığı kısmın haricinde yeni ürünler alabilir piyasaya hareket getirebilir. Piyasa hareketlenincede tükecinin tüketim harcamalarından hem üretici kazanır hemde dolaylı olarak devlet gelirleri artar. Yok bunlar olmazsa ne olur? O zaman kendi imkanları ile gemiyi kurtarmaya çalışan durumuna bırakırsanız üreticiyi, gemiyi batırısınız içindekilerle. Bankalara kredi fazilerine mahkum edersiniz üretim sektörünü.

Peki biz ne yapmalıyız ?

Aslında bizim elimizde yapacak fazla bir şey yok. Öncelikle hükümetler tedbir almadıkça mecburen bankalardan uzak duracağız. Kredilerden kaçınacağız. Çünkü, zaten kazanç ve gelir düşüklüğü içinde boğuşurken borçlanmamaya dikkat edeceğiz ne yazık ki. Hep deriz ya: bunada şükür, beterin beteri var, idare edeceğiz diye. Bu birazda tembele iş buyur sana akıl öğretsin düşüncesi değil mi? Yani işin kolayı değil mi ?

O haldeeee….

1-Banka ve kredilerden uzak duracağız; borçlanmalardan kaçacağız.( tabii kaçabilirsek, denize düşüp yılana sarılmayalım!! )

2-Gerekli olmadıkça israftan kaçınacağız, harcamalarımızda kısmalar yapacağız. (hükümetin kriz reçetesini bekliyeceğiz yada bi daha iş bilmez hükümete oy vermeyeceğimiz dönemi bekliyeceğiz yeni hükümet seçene kadar )

3-Kimseye borç vermeyeceğiz. Unutmayınki sizin gibi herkes sıkıntıda ve geri ödemede sıkıntı çekiyor. Yani hükümetin bu durumda bankalardan başka çaresi kalmayacağı politikaya alet olacak herkes.

4-Demokratik haklarımızın yenmesine izin vermeyeceğiz. ( yani daralan bütçelerimizde zam üstüne zam ( doğalgaz, akaryatkıt, elektrik,su, artan vergiler v.s ) furyasına tepkimizi gösterip geri çekilmelerini demokratik ortamda yada alanlarda tepkimizle gösterip hakkımızı arayacağız.

5- Hiç birini yapamıyorsakkkkk;

O zaman tek çare sandığı alıp milletin önüne getireceğiz ve bizi düşünmeyenlerde sandıkta hesap soracağız.

6- Yukardaki beş maddede olmaz sa Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğiz.

Sorunsuz ve sıkıntısız, sağlıklı, mutlu, huzurlu günler dileğiyle.

BİROL YILDIRIM


Birol Yıldırım hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2294 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.