Suçlu hükümet mi, vatandaş mı? |
Pazartesi, 26 Ekim 2009 |
Halkın en nefret ettiği şey nedir biliyor musunuz ?
Halkımız yıllardır ertelenen ekonomonin düzelmesi için beklerken krize yaslanıp sıkın kemerleri denmesidir. Çünkü halk hep yok denmesinden biçare kalmaktan yılmaktadır. Üstelik hem kriz var diceksiniz hemde vatandaşın zoraki geçindiği elindeki parasını dolaylı vergilerle yada uçuk zamlarla elinde ne varsa alacaksınız. Akaryakıta zam, suya zam, elektiriğe zam, doğalgaza zam, vergilere zam. Zamda zam… Yani vatandaş krizi çıkardı ya faturada vatandaşa. Hükümetler "Yan gelip yatma yeri değil"… Hem kriz var de hemde tedbir alma vatandaş öder nasılsa değil mi? Yükle vatandaşın sırtına kriz yükünü taşı vatandaş taşı, mantık bu ne yazık ki.
İyide ne verdinizde ne alacaksınız demez mi halk ? Bir yandan gerekirse maaşları düşürün işçi çıkarmayın diye akıl verirken, ülkemiz Baş bakanı vatandaşa yan bakıp düşürülen maaşlarına da göz dikmiş olmalı ki zamlarla ellerindeki kalanı da almaya kalkıyorlar. Hep deriz ya bi fatura ödemeden diğeri geliyor.
- Maaş nereye gitti anlamıyorum.
- Cebe bile girmeden hemen bitiyor .
- Hatta ayın sonu gelmiyor maaşla .
Unutmayın ki; bu ülkenin yüzde 85'nin durumu aynı. Ayın sonu gelmeyenle geçiyor. Çalışanların durumu böyleyken çalışmayanlar taş mı yiyor merak ediyorum. Kriz diye işten çıkarılan kayıtlı 2 milyon kişi ne yapıyor anlamak zor. Allah yardımcısı olsun herkesin. Hükümetin yardımıda anlayışıda yok çünkü.
Vatandaş anladı artık krizin suçlusuda halk; cezasını çekende halk. Hükümetlerin hiç suçu yok görünüşe göre yada AKP'ye göre. Öyleki faturayı bize kesiyorlar.
Şimdi soruyorum krizin suçlusu biz miyiz yoksa iş bilmez AKP hükümeti mi ?
Yoksa; Açılım kaosu ile uğraşmaktan bizi düşünmeye zamanları mı yok ?
Belkide halimizden memnunuz. Çünkü sandıkta hesap soramıyoruz. Bizi düşünmeyeni bizde düşünmeyelim demiyoruz. Karar sizin; ya krizin faturasını ödemeye devam yada hesap sormaya.
Sorunsuz ve sıkıntısız sağlıklı mutlu huzurlu günler günler dileğiyle. Birol Yıldırım hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 3112 | E-posta
|
|
|