|
Cuma, 20 Kasım 2009 |
|
Geçen hafta özel bir televizyonun İran cumhurbaşkanıyla yaptığı röportajını izledim. Hayran kalmadım dersem yalan olur. Cumhurbaşkanına değil röportajın güzelliğine.
Tercümanlık nasıl olurmuş öğren Türkiye m. Adam bekliyor bizimkilerinin söylediklerini tercüme etsinler de anlıyayım diye. Aynı yola çıkan sorulara üç dört kelimelik cümleler ile üzerine basa basa söylüyor. ‘Bizi sorumlu tutmayın orta doğunun karışıklığından. Kim bu hale soktuysa onlar düzeltsin.’
Bizimkilerde bekliyor ki adam Amerika ya Avrupa ya hodri meydan desin. Reytinkler fırlasın bahşişi kapalım. Uranyum, atom bombası, nükleer… Umduklarını bulamadılar açıkçası bizimkiler. ‘Atom çağı bitti, kültür medeniyet çağı başladı.’ Tokat gibi söz geldi cumhurbaşkanından. Dünya hayran kaldı ama birileri gene anlamadı ne demek istediğinden.
Sevgiden bahsetti. Yakıştıramadılar tabi Ahmet i Necat ın ağzına böyle bir kelimeyi. Adam yamyam ya! Ne anlar sevgiden saygıdan. Kesen biçen öldüren barbar yobaz… Sevgi onların neyine… Severse ancak dünya sever İran hariç.
Gelişmek sanki onların tekelinde! Gericilikte bize tabulanmış. Ya biz başçavuşun eşeği miyiz?
‘Bakın tren geçiyor, siz bakın hele, biz gideduralım.’
Söylüyorlar ya açıkça izah ediyorlar.
OKUYUCU KÖŞESİ hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2270 | E-posta
|
|
|
