Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Yüzyılın Sağlık Skandalı: Domuz Gribi
Perşembe, 04 Şubat 2010

Yüzyılın sağlık skandalı. Tüm dünyada önce büyük panik, sonra korku ve son olarak kuşkuyla karşılanan domuz gribi hastalığı giderek daha büyük bir skandala dönüşüyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün direktifleri doğrultusunda tüm dünyada gerçekleşen aşı kampanyaları ve milyarlarca dolara varan aşı ve ilaç stoklarına rağmen “Yanlış yapıyorsunuz” diyen bazı bilim adamları ilk aylarda tepkiyle karşılanıyordu. Ancak son dönemde hastalığın neredeyse tamamen ortadan kaybolması ve ölüm vakalarının normal gripten ölümlerin bile kat kat altında kalması saygın bilim adamlarının da yavaş yavaş “domuz gribi abartıydı” diyen bu uzmanların yanına katılmasına sebep oldu.

İlk olarak Harvard Üniversitesi uzmanlarının araştırması, domuz gribinin mevsimsel gripten farkının bulunmadığını, öldürme riskinin daha düşük olduğunu ve aşılama kampanyalarının gereksiz olduğunu ortaya çıkardı. İddialar üzerine domuz gribini “yüzyılın en büyük tıp skandalı” olarak tanımlayan Avrupa Konseyi Aile ve Sağlık Komisyonu Başkanı Wolfgang Wodarg, geçen ay AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ile Karabük Milletvekili Mustafa Ünal’ın da yer aldığı 14 Avrupa milletvekiliyle birlikte Avrupa Konseyi’ne “Domuz gribi sahte bir salgın mıydı, araştırılsın” başlıklı bir araştırma önergesi verdi.

WHO da çark etti

Önergenin kabul edilmesinin ardından önceki gün domuz gribi oturumunda ifade veren Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hastalıkların sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemioloji birimi direktörü Profesör Ulrich Keil, “Domuz gribi salgını ilaç üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak üretilen bir korku kampanyasıydı” diye konuştu. WHO grip direktörü Keiji Fukuda ise “Domuz gribi konusunda karar alan bilim adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları bulunmamaktadır” diye örgütü savundu. WHO’da kalp hastalıkları konusunda bir numaralı uzman olarak kabul edilen Profesör Keil, Avrupa Konseyi’ndeki ifadesinde şu sözleri kullandı: “WHO, SARS ve kuş giribi konusunda da tüm tahminlerinde yanıldı. Kamu sağlığını ilgilendiren onca şey varken domuz gribi konusunda halkta büyük bir panik yaşanmasına sebep olduk ve bu tamamen abartılmış bir korkuydu. WHO’nun kararları ülkelerin sağlık bütçelerine çok büyük yük getirdi. İnsanların ölümüne sebep olan en önemli etkenlerin hipertansiyon, sigara, yüksek kolesterol, obezite, egzersiz yapmama, sebze ve meyve tüketiminin azlığı olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümetler, WHO’nun tavsiyesi doğrultusunda bu alanlara yatırım yapmaları gerekirken küresel bir salgın yaşanması yönündeki deliller çok zayıf olmasına rağmen domuz gribine yatırım yapmak zorunda bırakıldı.”

WHO Başkanı yine savundu

Avrupa Konseyi’ne WHO’nun savunmasını gönderen Dünya Sağlık Örgütü Grip direktörü Fukuda, “Domuz gribi konusunda karar alan bilim adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları bulunmamaktadır. Aldığımız kararlarda hiçbir ilaç şirketinin etkisinin olmadığını bir kez daha çok açık ve net bir şekilde ifade ediyorum” dedi.

DÜNYADA 14 BİN 286 TÜRKİYE’DE 627 KURBAN

WHO verilerine göre dünya genelinde domuz gribinden ölenlerin sayısı 14 bin 286. Bu rakam sadece ABD’de bir yıl içinde normal gripten ölenlerin sayısının 3’te biri. Domuz gribine en çok kurban veren ülkelerin başında ABD, Brezilya, Hindistan, Meksika ve Çin geliyor. Türkiye’de ise 627 kişi hayatını kaybetti.

“Domuz gribi abartıldı” diyen Harvard uzmanlarının ardından Dünya Sağlık Örgütü’nden de bu yönde bir itiraf geldi. Prof. Keil, “Domuz gribi abartılmış bir korku kampanyasından başka bir şey değildi” dedi.

‘Salgın’ tanımı değiştirildi

WHO, Nisan 2009’da bilim adamlarının tavsiyesiyle tüm dünyada hükümetlerin referans aldığı “pandemi” (salgın) tanımını değiştirdi. Eski tanımda WHO’nun bir hastalığı pandemi olarak ilan edebilmesi için yeni bir virüsün ortaya çıkması, hızla yayılması, insanların bu hastalığa bağışıklığının bulunmaması, yüksek ölüm oranına sahip olması ve bulaşma oranının yüksek olması gerekiyordu. Ancak Nisan ayında alınan kararla WHO, bu son iki şarttan vazgeçti ve ölüm oranı yüksek olmayan domuz gribi hastalığı bir anda pandemi tanımının içinde kendine yer bulmuş oldu. İlk domuz gribi vakası 14 Mart 2009 tarihinde Meksika’da belirlenmişti.

Wolfgang Wodarg: "Bu sahte salgın ilaç firmalarının işi"
Üç hafta önce Avrupa Konseyi Sağlık Komitesi Başkanı Wolfgang Wodarg domuz gribi kampanyasının yüzyılın en büyük sağlık skandallarından olduğunu ileri sürerek "Bu sahte salgın ilaç firmalarının işi" demişti.

Üç Hafta önce Wodarg'ın demecine ait haber

Avrupa Konseyi Sağlık Şefi’nin domuz gribi ile ilgili açıklaması tüm dünyayı adeta şoke etti. İngiliz gazetesi Daily Mail’in haberine göre, Wodarg, domuz gribinin aslında fazla ölümcül olmadığını ve yaşananları ilaç firmalarının tetiklediğini ifade etti. Wodarg, bir anda dünyaya korku salan domuz gribi vakalarının, küresel korku sayesinde milyarlarca lirayı cebe indirecek olan ilaç ve aşı üreten firmalar tarafından idare edilen ‘sahte bir salgın’ olduğunu savundu. Wodarg, söz konusu şirketleri, Dünya Sağlık Örgütü’nü (WHO) bu konuda ‘pandemi’ (yaygın hastalık) ilan etmeye telkin etmekle de suçladı.

Dr. Wodarg, domuz gribinin dünyaya anlatılan gibi korkutucu olmadığını söyledi. Wodarg, “Bu hafif bir griptir. Fazla ölümcül değildir. İlaç firmaları, domuz gribine karşı geliştirdikleri ilaçları satmak için küresel bir korku yarattı. Bilim adamlarına ve halk sağlığından sorumlu resmi kurumlara telkinlerde bulunarak, dünya çapında hükümetlerin alarm durumuna geçmesini sağladılar. Bu yüzyılın en büyük sağlık skandalı yaşanıyor” dedi.

Avrupa Konseyi’nin baş sağlık yetkilisi Wodarg firmaların insanları aşılamak için yarattıkları panik ortamının en çok hükümetlerin sağlık bütçelerine zarar verdiğini söyledi. Bu olayla ilgili olarak ilaç firmalarının rolünün soruşturulması için Dr. Wodarg tarafından hazırlanan bir teklif de Avrupa Konseyi tarafından kabul edildi.


Dünya Haberleri hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 3109 | E-posta

Yorumlar (16)
RSS Yorumlar
1. 04-02-2010 19:26
hükümet başarılı bir sınav verdi
şimdi hükümeti suçluyanlar olur.o kadar aşı aldınız milyon dolarlar gitti diye.hatırlayın toplumda panik havası vardı.ana haber bültenleri sürekli domuz gribini konuşuyordu.hükümet gerekli önlemleri alarak yanlış hatırlamıyosam 15-20 milyon doz aşı aldı.eğer almasaydı bu sefer niye alınmadı diye hükümneti eleştireceklerdi.hadi diyelim türkiye yi kazıkladılar peki almanya,hollanda,fransa gibi ülkelerde mi kazıklandı.geçen yazıyodu gazetede hollandanın elinde 10 milyon doz aşı kalmış.almanyanında fransanında elinde o kadar aşı kalmış.doğruya doğru küresel ilaç firmalarının oyununa geldik.ama hükümet aşıları almsaydı toplumun sağlığını düşünmüyolar diye o zaman kızardık.hatırlayan varsa ukrayna aşı almamıştı ve AB ülkelerinden aşı istediği halde hiçbir ülke vermemişti.türkiyedende istediler bizde vermedikti.üstelik hükümette kimseye zorla aşı yaptırmadı.isteyen yaptırır istemeyen yaptırmaz dedi.başbakanıda burda eleştirmiştik niye ben yaptırmıycam dedi diye.sözün özü evet kazıklandık.ama ya aksi olsaydı.sadece bizi değil bütün dünyayı kazıkladılar.bu yahudi ilaç firmaları yokmu ALLAH cezalarını versin.
Yazar yeniçeri (Misafir)
2. 05-02-2010 09:47
düzeltme
bugün sağlık bakanı sayın recep akdağ ın açıklamasını dinledim.türkiye 43 milyon doz aşı sipariş etmiş ama 8,4 milyon doz aşı almış.bu alınan 8,4 milyon doz aşının yarısı kullanılmış kalan yarısı şu an ellerinde kalmış.alınan 8.4 milyon doz aşının maliyeti ise 120 milyon tl.almanya,fransa,hollanda gibi ülkeler ise 30-40 milyon doz aşının baştan parasını vererek sipariş etmişler.yani türkiye bu yahudi ilaç firmalarının oyununa gelmemiş.medyada milyar dolarlardan bahsediliyor ya külliyen yalan bunlar.ben ilk yazımda kazıklandık diye yazmıştım.yanlış.düzeltiyorum hükümet büyük bir başarı ile krizi yönetmiş.bravo sağlık bakanına seviyorum adamı ya.en sevdiğim bakan zaten o.diğeride mehmet şimşek maliye bakanı.
Yazar yeniçeri (Misafir)
3. 05-02-2010 16:21
yeniçeri ?????????
başarılı mııııı başbakan ile sağlık bakanının bir birine girmediği kaldı bir tek 8)
Yazar kaan (Misafir)
4. 05-02-2010 18:47
YENİÇERİ YALANINI DÜZELTMEKTEN BIKTIM
YENİ ÇERİ SEN YALAN YAZMAYA SIKILMADIN MI. HÜKÜMET SAĞLIK SIKANDALINDA (edit) YERİNE KONDU HALA UANMADAN HÜKÜMETİ SAVUNUYRSUN
Yazar AKILLI GEYVELİ (Misafir)
5. 05-02-2010 22:04
Sakalsız Durmuş
Sakalı olmayan büyük devlet adamı Osman Durmuş zamanında Sağlık Bakanı'nı uyarmıştı, dinletemedi. Yazık yetimin, öksüzün, garibanın parasını yahudi sermayelerine kaptırdık. AKP'nin suyu iyice ısındı artık kaynamaya başladı.
Yazar Bedrin Aslanları (Misafir)
6. 06-02-2010 17:36
Sakalsız Durmuş
yeniçeri sana yeter sus dedik be milleti bıktırdın (edit)
Yazar hasan kopuk (Misafir)
7. 06-02-2010 14:27
bedirin kuzusu
sen burdamısın hala.ben bidaha benim yorum yaptığım yere seni yorum yazamaz diye düşünmüştüm.hani diyodun ya istatistik falan filan.ben gerçek fiatlara inanmam istatistiklere inanırım diye.naptın okudunmu.galiba okumadın.okumuş olsaydın benim yorum yazdığım yere yorum yazamazdın.yada nikini değiştiridin.büyük devlet adamın osman durmuşun ne olduğunu tüm türkiye izledi.şimdi ben bişeyler yazsam bu konuda yayınlanmaz takdir milletin.sandıkta görüşürüz.sana yine son bir tavsiyem sen kılavuzunu değiştir.
Yazar yeniçeri (Misafir)
8. 06-02-2010 22:42
yeniçeri ye
konuyu nereye çekmişsin yaa bravo sana tipik (edit) rahatsızlığı 8)
Yazar kaan (Misafir)
9. 06-02-2010 22:44
yeniçeri ye
sen arsızsın be benim siyasetle işim yok (edit) kendimde demokrat partiliyim mileti birbirine düşürme sana birdahada yazmam sen çünkü (edit)sın
Yazar hasan kopuk (Misafir)
10. 09-02-2010 12:00
(partisiz)
artık yeniçerinin 10 sayfalık yorumlarından bıktık yeter valla ya 1. erdinç tuna 2. yeniçeri bu ne ya haber okumaya çalışıyoruz yorum değil. nasıl bir site bu sınırı yokmu? millet mecburmu yapışmış kişileri bütün haberlerin kuyruğunda görmeye.
Yazar geyveli okur (Misafir)
11. 09-02-2010 15:08
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
PARTİSİZ'e  
 
Paylaşılmayan bilgi, kazanım ve görselliğin hiç bir önemi yoktur diye düşünüyorum. 
 
Geyvelilere ilçemizin ve çevremizdeki yerleşim yerleri hakkında güncel olaylarla ilgili haber düzeyindeki paylaşımları bizlere sunan ve Yeşil Geyvemizde bir ilke imza atan Geyve.com a ne kadar teşekkür etsek azdır... 
 
Yapılan bir düzenlemeye veya uygulama aşamasında olan bir çalışmaya yapılan her türlü olumlu veya olumsuz her katkı çalışmasıda bir fikir istişaresi yorum istişaresidir.Belki bu zamana kadar içimizde saklayabiliyorduk.Ama artık böyle bir imkanımız var niye aklımızdaki gönlümüzdeki fikirlerimizi bir ortamda paylaşmayalım.  
Bu vesile ile de burada Geyve Com.un bizlere hizmet manasında sunduğu paylaşımlara kendi fikrimize göre yorumlamaya devam edeceğim.Bunu beğenende olur beğenmeyende olur.Ama önemli olan burada ortaya konan fikirlerin kendi içersinde feragatta, özveride bulunarak ortak bir akıl ile ortaya sunulup Geyvemiz ile paylaşılmasıdır. 
 
Bu vesile ile bu yoruma yazmama sebep olan arkadaşıma ve bunları bizlere aktarmada aracı olan Geyve Coma teşekkür eder saygılar sunarım.. 
 
Erdinç TUNA
Yazar Erdinç TUNA (Misafir)
12. 10-02-2010 13:46
Yeniçeriye
Vallahi bravo sana yeniçeri bu konudada zeytinyağı gibi üste çıktın ya helal olsun.Ama bu davranışınla bugüne kadar sana söylediklerimizi boşa çıkartmadın.Yalakalık konusunda sınır tanımıyosun.Tebrikler sana. Bence sende biraz şahsiyet varsa her konuda yorum yazmazsın.Başkalarını yorum yazma konusunda eleştirme hakkını sen nereden alıyorsun.Yazdıkça cehaletin ortaya çıkıyor.
Yazar İlhanKAÇAR (Misafir)
13. 10-02-2010 13:47
partisiz
bilgi paylaşımına katılıyoruz elbette ama siyaset odaklı atışmalar içeriyor karşılıklı yorumlarınız. tabiki siz birbirlerinizi tanıyorsunuzdur fakat görsellik göremiyoruz biz yorumum şahsıma ait değil bir çok kişiyle hemfikiriz. fikirleriniz güzel olabilir tartışabilirsiniz buna karışma gibi bir hakkımız yok bilinçli bir okur olduğuma inanıyorum ama neredeyse haberlerin yarıdan çoğunda 2 kişi başta olmak üzere bir paslaşmadır gidiyor. biz sıkıldık, kasıldık anlatabiliyormuyum. hoş gözükmüyor. iletişimi buradan mı sağlıyorsunuz. ya karşılıklı konuşmayı deneyin o da imkansız ise kazanan galibiyeti kazanmayan malubiyeti bilsin. herkes bildiğini dökerse ortaya yorum yapmayalım köşe yazarı olalaım daha mantıklı değilmi.
Yazar geyveli okur (Misafir)
14. 10-02-2010 14:50
partisiz
burda yorum yazan kişileri ne şahsen ne de dolaylı olarak tanıyorum.haberin altına yorum yazma imkanı varken niye yazmayalım.böyle bi imkan bize sunulmuş.ben ve bir kaç kişiden başka kimse yorum yazmıyosa bu beni ilgilendirmez.kimsede benim yorumumu okumak zorunda değil.siz yorum yazacaktınızda yazmayan diyen mi var.ben şahsen kişisel olarak hakaret olmadıktan sonra ister sağcı ister solcu ister faşist ister komunist herkesle tartışırım.ben özellikle ilhan kaçar ve bi ara anti vardı onlarla tartışmaktan zevk alıyorum.bazen aşırıya kaçsakta seviyeli oluyor genelde.siz de haberlere yorumunuzu yapında görelim bakalım kafa yapınızı.
Yazar yeniçeri (Misafir)
15. 10-02-2010 15:41
pARTİSİZE
Partisize... 
Sizi tanımıyorum..Ama benim en azından ismimden tanıyabilirsiniz..Ben yazdığım yorumlarda ideolojik görüşle ilgili bir detaya girmedim..Zaten banada yakışmaz.O işle ilgilenenler takip etsinler.(Seçim zamanı Hariç ) 
Sonuçta ben beldeme bir çivi dahi çakanın önünde ceketimin düğmelerini iliklerim. 
Yeniçeri ile ilgili hiç kendisiyle bir polemiğim olmadı ama yazdıklarını okurum..her yazıdan aldığım bir kelime ile önümdeki yazının bir satırını tamamlayabilirsem benim karım o oluyor. 
Biz her ne şekilde olursa olsun Mevlanaların torunları yunus Emrenin torunları Osman Gazinin torunları olarak her daim birbirimizi sevelim...
Yazar Erdinç TUNA (Misafir)
16. 11-02-2010 01:31
pARTİSİZE
partisiz arkadas komik olma ya tabiki mecbur degilsin okumaya..bu senın kendı kararın sonucta ama sen okuma dıye de mıllet yorum yapmaktan vazgececek deıl..sıkıldıysan sana tavsıyem haberi oku ve gec yorumlara bakma...ama bence sen yorum yapanlara degılde bırılerıne satasmıssın daha cok bu cok belli..yani asıl amacın
Yazar hulk (Misafir)

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.