DENİZ VE SEN
Ne zaman hayâl etsem, sıcak yaz günlerini,
Aklımdan geçiririm hem seni, hem denizi.
Sallardın gemilere, uzaktan ellerini,
Uçuşurdu martılar, sahilde dizi dizi;
Birlikte hatırlarım, hem seni, hem denizi.
Sudan çıktığımızda, uzanınca kumlara,
Nasıl yakardı, o yaz güneşi, sırtımızı.
Sonra tekrar atlardık, süt renkli dalgalara,
Alamazdık bir türlü, denizden hızımızı;
O yaz güneşi nasıl, yakardı sırtımızı.
Sen olunca koşardı, dalgalar sahillere,
Güzeldi sen olunca, denizin maviliği.
İlgimizi çekerdi, denize akan dere,
Yaşadık, unutamam, o eşsiz güzelliği;
Gözlerine benzerdi, denizin maviliği.
Gece mehtâp çıkınca, dümdüz olurdu deniz,
Saçlarını tarardı, sanki ayın huzmesi.
Kayardı bir kaç yıldız, bırakmadan gökte iz,
Duyulurdu çamlıktan, bazen bir puğu sesi;
Saçlarını okşardı , sanki ayın huzmesi.
Bak şimdi, ne sen varsın, ne de o rüyâ deniz,
Düşün, ne hoş anılar, bıraktık orada biz.
Fahri ERSAVAŞ
KİM BİLİR ?
- II -
Bilmiyorum, yazda mıyım, güzde mi ?
Kaçırdım elimden, en güzel demi.
Baharımı alıp, giden o gemi,
Şimdi, hangi koya vardı, kim bilir ?
Genç bir kadın sevdim, yıllar öncesi,
Gözleri elâydı, güzeldi sesi.
Dünyaya bedeldi, gülümsemesi,
Gidip şimdi, kime vardı, kim bilir ?
Vuslat olmalıydı, bu aşkın sonu,
Bekledim özlemle, her gün yolunu.
Dolu dolu sevdi, bu kalbim onu,
Onu, hangi kollar sardı, kim bilir ?
Alnıma yazılmış, bir kötü yazı,
Kaldırdım, dolaba o dertli sazı.
Boşuna çekmişim, ben bunca nazı,
Kısmetim mi, bu kadardı, kim bilir ?
Fahri ERSAVAŞ
Fahri Ersavaş hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2404 | E-posta
|