|
Duyarlı bir okurumuz anlatıyor;
'Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığının, ilimiz için çok önemli misyonu olduğuna inananlardanım.
Her dönemde bu kurumun faaliyetlerini yakından takip eder ve elimden geldiğince katılmaya çalışırım.
Bu faaliyetler genellikle belediyenin kültür vitrini olarak gördüğüm AKM' de yapılır. Etkinlikler aylık olarak planlanıp, gerek yerel medya gerek broşürler ve şehirdeki bilbordlarda yayınlanmak suretiyle halka duyurulur.
Bazı etkinliklerde AKM salonu çok yetersiz kalırken, bazı etkinliklerde ise belediye görevlileri dışında çok az kişinin olduğuna, salonun boş kaldığına şahit olmuşumdur.
3 Şubat 2011 günü saat 18.00 için planlanan 'Büyük Yolculuk' adlı film gösterimi de salonun boş kaldığı örneklerden biri oldu.
Belki birkaç kişi daha gelir diye mi beklendi bilinmez, film 15 dakika geç başlatıldı.
Bu arada belediye görevlisi olduğunu sandığım birinin telefon görüşmesine istemeden kulak misafiri oldum.
Filmin gösterime hazırlanmasında yaşadıkları aksaklıklardan söz ediyordu. Film dublajsızdı, internetten alt yazı indirilmiş falan'
CD'den veya hard diskten beyaz perdeye yansıtılan görüntü sık sık donmalar yaptı, sonunda durdu.
Beyaz perdede bilgisayarın masaüstü ekranını ve farenin hareketlerini gördük.
Bu duruma çok şaşırdım ve koskoca Büyükşehir Belediyesi, koskoca Kültür ve Sosyal İşler dairesine bu durumu hiç yakıştıramadım.
Günler öncesinden duyurulan bir etkinliğin alelacele, denetlenmeden ucu ucuna gösterime çıkarılması ve böyle bir aksaklığın meydana gelmesini çok yadırgadım.
Şöyle düşündüm: 'Geçen ay Bal filminde salonu, merdivenleri dâhil dolduran Sakaryalıya malum oldu galiba bu filme gelmediler. Oysa güzel konulu ve ödüllü bir filmdi Büyük Yolculuk.'
Saat 19.00 olduğunda filmin ancak ilk 30 dakikasını izleyebilmiştik.
Zaten çok az sayıdaki seyirciden bir kısmı da salonu terk etti.
Bende sabredemeyerek salondan çıktığımda filmin devamını gösterebilmek için başka bir bilgisayarın kumanda odasına getirilmesi bekleniyordu.
Sonra aksaklık giderildi mi bilmiyorum. Filmin sonunda bir de söyleşi olacaktı.
Salonun boş ya da dolu olması konusundaki gözlem ve tespitim odur ki; etkinliğin içerik ve kalitesi, yaygın şöhreti, tanıtımındaki özen ve dikkatin yanı sıra zamanlama da önemli. Okulların tatil olduğu dönemlerde salon boş oluyor.
Çünkü okul dönemlerinde üniversitelilerin şehrimizde oluşu, ilk ve orta öğretimde öğretmen ve öğrencilerin organize olarak etkinliğe katılmaları okul dönemlerindeki faaliyetleri daha şanslı kılıyor.
Son tahlilde, Kültür Dairesine yaptığı ve yapmaya çalıştığı faaliyetler için teşekkür etmekle beraber biraz daha dikkat, özen ve emek beklentimi belirtiyorum.
Ayrıca panel, konferans, ustalara saygı gibi etkinliklerde seçilen konu ve konuşmacılarda daha tarafsız olunmasını, kriter olarak sadece Kültür-Sanat ve başarının belirleyici olmasını bekliyorum. Saygılarımla''
Lütfen biraz ciddiyet!
****
AKP ve Demokrasi aynı karede durabilir mi? Görelim;
Valilere de bir haller oldu; Bayburt Valisi, MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı'nın konferansına katılan öğretmenlere soruşturma açtı.
Bu arkadaşlarımız, bir siyasi partinin bayrağını sallamadılar, slogan atmadılar, propaganda yapmadılar.
Kaldı ki bir konferanstı yapılan, miting de değildi.
Lakin Başbakanın valisi duramadı, açtırdı soruşturmayı ve arkadaşlarımız maaş kesimi cezası aldılar.
Biz zaten Sayın Başbakanın 'üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne' sözlerine hiç itibar etmedik, yemedik yani'
Nasıl itibar edebilirsiniz ki; AKP'nin siyaset okuluna katılabilir, hatta diplomanızı Başbakanın elinden alabilirsiniz ama bir MHP milletvekilinin konferansına katıldınız mı yandınız.
Böyle bir çifte standart hakim ülkemizde;
İktidar devlet imkanlarını ve devletin memurlarını tepe tepe kullanıyor.
Gerek seçimlerde gerekse referandum döneminde gördük; Göstermelik bir açılışla perdeledikleri mitinglerine binlerce kamu görevlisi zorunlu katılıyor.
Miting meydanlarında yoklama yapılıyor, imzalar atılıyor.
İşte Söke İlçe milli Eğitim Müdürlüğünün okullara gönderdiği yazı;
'Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan falan tarihte ilimizde olacaktır. Müdürlüğümüz tarafından temin edilen araçlarla tüm okul müdür, müdür yardımcılarının katılımıyla hükümet konağı yanındaki otoparktan Aydın'a hareket edilecektir.'
Memurların yanı sıra taşeron firmaların elemanları da zorla miting meydanlarına götürülüyor.
İktidarın palazlandırdığı yandaş sendikalar pankartları ile miting meydanlarına koşuyor, sendika binalarına afişler asıyorlar.
Velhasıl; sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı!!!
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1929 | E-posta
|
