HEZAR-I FEN AHMET ÇELEBİ ( * )
Yaşasaydım keşke, senin çağında,
Tanısaydım, yakından seni.
Kartal mıydın, şahin miydin, görseydim,
Kanat takarak kollarına,
Göğe yükselişini…
Galata Kulesi'nden, Üsküdar sırtlarına,
Ne cesaretti o, ne uçuştu o?
Sordum seni, tarihe demin,
Dedi: Heybetli bir, kuştu o…
Göklerin fezânın, ilk adamı
Diye, anmak gerek seni.
Sendin çünkü, yüzyıllarca önce,
Veren insanoğluna,
Uçma zevkini…
Sen, ulu ceddimin, fenci adamı,
Sen, bu hür göklerin, şanlı kartalı,
Bugün, izindeyiz, on binlerle biz.
Jetlerle, uçaklarla dopdolu,
Filo filo, kanat kanat göklerimiz…
Şimdi bu hür göklerdeki, motor sesleri,
Kaplamışken, beynimizi, ruhumuzu,
Seni düşünüyoruz, Hezar-ı Fen Çelebi,
Dolduruyorsun, muhayyilemizi…
Yarın,
Daha da çoğalacak, bu çelik kartallar,
Bu mutlu, bu hür göklerde.
Ruhun rahat olsun, Çelebi’m,
Göklerimizin, hakimiyeti şimdi,
Bir savaş harikası olan,
Bu çelik kanatların pilotları,
Kahraman, Türk Yıldızlarında…
Fahri ERSAVAŞ
( * ) Hezar-ı Fen Ahmet Çelebi, İlk uçan Türk olup dünya uçuş tarihinin öncüsüdür. 4. Murat zamanında kollarına kanat takarak Galata Kulesi’nden, Üsküdar’daki Doğancılar meydanına kadar uçtu. Çelebi’nin bu başarısını Padişah, bir kese altınla ödüllendirdi. Fakat sonraları onun bu başarısından ürkerek onu Cezayir’e gönderdi.
Çelebi’nin, Cezayir’deki hayatı pek bilinmemektedir. Fahri Ersavaş hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 3319 | E-posta
|