|
Geçtiğimiz haftanın önemli gündem maddelerinden bir tanesi de şehrimize yağan Mart karı idi.
Güzel oldu… Beyaza büründük. Örtündük…
İhtiyaç vardı, hem mikrobiyolojik temizlik hem de su kaynakları bakımından önemliydi.
Karın, güzel tarafı da var, çile tarafı da…
Hele alt yapınız sıkıntılı ve üst yapınız iş bilmezlerden oluşuyorsa haliniz harap.
Akşam saat 21.00 suları çarşıdan çıktım, Korucuk'a doğru.
Lapa lapa kar yağıyor.
Bir yandan da radyom açık; Bangır bangır uyarıyor meteoroloji, yoğun kar yağışı diyor, üç gün sürecek diyor, dikkat diyor…
Karı yağışının bizi ilgilendiren tarafı okullarımız ve çocuklarımız öncelikle.
Gecenin öbür yarısına kadar izliyorum, durmak bilmeyen kar yağışını, aklım öğrencilerde, acaba yarın tatil olacak mı?
Bir yandan da yerel medyayı takip ediyorum, bir açıklama var mı?
Yok…
Sabah kalkıyorum saat 7.00, Korucuk'ta 30 santim kar var. Hemen bilgisayarı açıyorum, Medya Bar'da her hangi bir haber yok. Vilayetin sayfasına giriyorum yok, milli eğitim müdürlüğünün sayfasına giriyorum, yok.
Herhangi bir anons falan oldu mu diye çarşıyı arıyorum, yok…
Belli ki uyuyorlar…
Ama çok iyi biliyorum ki binlerce çocuk yollara döküldü çoktan…
8'e doğru dayanamadım yetkilileri aradım; durum nedir, bir tatil falan söz konusu mu?
Efendim ilçelerden bilgi alacağız, aldığımız ilgileri vali beye sunacağız, takdir kendilerinin…
Saat kaç? 8.00…
Yani sabahçı öğrenciler için zil çoktan çaldı, dersin yarısındayız.
9-3 veya tam gün eğitim yapan okulların öğrencileri de çoktan yollara döküldü bile…
Servisler öğrenci toplamaya başladı, taşımalı okulların servisleri ona keza…
Saat 9.15 civarı lütfedip bir açıklama yapıyorlar; falan falan ilçelerdeki okullar tatil. Merkezde bir sıkıntı yok, eğitime devam…
Hani bir de öyle bir edayla söylüyorlar ki sanırsınız adamlar birer eğitim kahramanı…
Doğa koşullarına karşı zafer kazanmış, okulları kapatmama mücadelesinden galip gelmiş, heykeli dikilmesi gereken birer kahraman edasıyla yani…
Beyler! Siz uyanıp etrafı kolaçan edip tatil kararı verene kadar, tatil ettiğiniz okulların öğrencilerine olan oldu zaten…
E artık alın da o tatili… demişlerdir mutlaka…
Ya tatil kararı vermediğiniz okullar?
Bir okulu aradım; Başkanım 620 öğrencim var, gelen öğrenci 100 civarında…
Bir öğretmenimi aradım; Başkanım 43 öğrencim var, gelen öğrenci sayısı 11…
Bizim hanımı aradım; 21 öğrencim var, gelen öğrenci sayısı 7…
Bunu özellikle söylüyorum ki, kar çilesine rağmen okulları tatil etmemekle eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmadığını zanneden eğitim kahramanlarının kulağına kar suyu kaçsın…
O gün okul ziyaretlerim de oldu.
Yeni adıyla Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okuluna gittik, bir program vesilesiyle…
Yoğun kar yağışı devam ediyor.
Okul bahçesi kar ve su içinde…
Henüz kar suyu çekmeyen bir ayakkabı da icat edilemedi bildiğim kadarıyla…
Dolayısıyla, ya ebeveynlerinin ‘kar yağıyorsa ne olmuş, gidin okulunuzu, ayaklarımın altında dolaşmayın yeter ki' diye başından savdığı çocuklar kalorifer petekleri üzerinde, ıslanan çoraplarını kurutmak ve ısınmak için birbirlerini çiğniyor.
Diğerleri de aynı…
Neyse…
Cuma günü tekrar bir geri dönüş aldım arkadaşlardan;
Ne oldu, hayat normale döndü mü, öğrencileriniz tamam ve eğitimi tam gaz devam mı?
Yok dediler…
Bu kez de kar yağışından etkilenen çocuklarımız hasta ve eksik!!!
Biliyorum…
Sağlık ocakları ve sair hastaneler tıklım tıklım…
Çünkü mart karı yağdı…
Mart karı önemlidir.
Etkisi, katkısı, faydası, zararı hem alt yapınıza hem de üst yapınıza yani sizi yönetenlerin kapasitesine göre değişir!
Dolayısıyla cümleten geçmiş olsun Sakarya…
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1882 | E-posta
|
