KELİME YARIŞMASI
Bu gün (Salı) Yeni Kent Devlet Hastanesine gitmek için otobüs durağında
yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Durakların birinde tesbih tanesi gibi dizilen öğrenciler dikkatimi çekti. Öyle
muntazam bir sahne vardı ki önümde hepsinin askeriyeden olduklarını düşündüm
bir anda. Ellerinde kitapları çantaları, aralarında tatlı bir muhabbet, güler
yüzleri, mest etmişti beni doğrusu.
Öğrencilere bakarken benim beklediğim otobüs geldi. Durakta yaklaşık yirmi kişi
vardı. Kapılar açılmadan bazıları ileri atılmak istedi. Arkadan biri bağırdı
Yavaş yavaş binelim beyler hanımlar! diye. Ama kim dinler.
Birkaç kişi önümde de tanıdığım bir adam hanımıyla gidiyor hastaneye. Beni
görmüyor olacak ki selamlaşamadık. Hanımı rahatsızdı onun. Kontrolü varmış bu
gün.
Kapı açılırken birden fırladı ileri. Adımını henüz atmıştı içeri. Hanımı
kaldırımda, aralarında da üç beş kişi var. Adam kapıdan geriye döndü hanımına:
Alık alık bana etrafına atlasana!
Kadın hasta, dermanı yok, adam bağırıyor arabadan. Ne yapacağını kime ne
diyeceğini bilemedi.
Arkasında olan kadın, hani bir tabir vardır ya Osmanlı kadını diye işte
öyle bir kadın: Adam olsan da eşini tutarak bindirsen olmaz mı?
Otobüsümüze bindik, yarısı boş kaldı tabi. O arada gözüm kampus durağında.
Otobüs gelmiş, çocuklar aynı hizada yavaş yavaş biniyorlar. Her biri ayrı ayrı
otobüs şoförüne günaydın diyor. Gülümseyerek karşılık veriyor otobüs sürücüsü.
Bir harfe kırk yıllık kölelik yaparım sözünü verenlerin evlatları onlardır
mutlaka. Öğrenmekten öte iş eğitim galiba.
İkinci haftasına girdiğimiz kelime yarışmamızın geçen hafta ki cevaplarını
verelim önce.
SOMRUK: Ninelerimizin altın buluşudur bence sormuk. Çocuklar ağladığı zaman
genellikle tülbent kenarına az miktarda toz şekeri veya lokum şekeri veya benzeri
bir tatlı türü sararlar çocuğun ağzına sığacak şekilde bağlayıp bu günkü adıyla
tabii bir emzik yaparlarmış. Çocuk o tatlıyı emerken tatlı bir uykuya dalarmış. Şu
anda ben bir sormuk yaptım bile kendime.
ETLENMEK: Büyüklerimizin az kullandığı bir kelimedir etlenmek. Özellikle gece
muhabbetlerinde kabak çekirdeği ikram edilirmiş. Yayvan, alüminyum sahanlarda ikram
edilen çekirdek keyifle yenir, tabak dibinde kırık, çürük, senik taneler birikir,
bunu gören ev sahibi ikramı yapana seslenir: Hanım komşunun tabağı etlenmiş, tazele
tabağını. der. İşte tabak dibinde kalan çekirdeklere etlenmiş çekirdek denir.
Benimde masamda ki tabak iyice etlendi bu arada.:)
HAYAT: Hayat günümüzde kullandığımız bir kelimedir. Ama köylerimizde tabi ki.
Evlerin üst katlarında balkona çıkışı olan salonlara hayat adı verilir.
AYAK YOLU: Bu kelimemizi biliyorsunuz siz. Tuvalet, hela, wc&
Yarışmamızdan hediye kazanan arkadaşlarımız hediyelerini Bizim Kırtasiye den
Perşembe günü saat 10:00 dan itibaren alabilirler.
Kazananlar: Yasin Balık
Abdi Esen
Serhan Emre
Merve Öztürk
Üçüncü haftanın kelimelerine gelince:
DAKLAMAK
UĞUT
SACAYAK
ÇIRPI
Evet arkadaşlarım dostlarım buyurun dedemizin sofrasına. Bu kelimelerin manalarını
bize adresine haftaya Salı akşamına kadar yollayın, hediyelerimizi
sizinle keyifle paylaşalım. semrom hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2333 | E-posta
|