|
 Değerli dostlar;
Bizleri üç aylara ve bu arada kazasız belasız bir seçimi daha atlatan Rabbimize hamd tüm gönül dostu siz kardeşlerime ve müminlerin miracı namazdır diyen o yüce Resule sonsuz selam olsun.
Seçimler yapıldı. Fakat yorumlar küskünler, sevinçler, tereddütler ve sular bir türlü durulmadı, meclisin oluşumu yarın mecliste yapılacak yemin merasiminden sonra her şey normale geleceği umuluyor.
Seçim mitinglerinde;
Hiçbir şey vaat etmeyen;
Sadece yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyen,
Yaptıkların da AB uyum yasaları adı altında bir çok maddi ve manevi tavizler veren,
9 yıl içinde iç ve dış borç’un yanında işsizliğin artmasını durduramayan mevcut hükümete 2 kişiden biri destek verdiyse bu seçimleri ve geleceği çok etüt etmek gerekir.
Yetersiz asgari ücret,
Özelleştirmelerin tam gaz devam etmesi,
İşsizliğin artması,
Tarım politikalarında yazılanların aksine çiftçinin mutlu olmaması,
Dışarıdan tahıl dahil tüm yiyecek ve canlı hayvan getirilmesi,
Kendi kendine yetemeyen bir Türkiye profili Bakanlık düzeyinde söylenirken;
Sağlık ve eğitimi tam anlamıyla oturtulamadığı bir ülke olduğumuz, herkes tarafından bilinirken,Hükümet seçimlerden ümit kapısı olarak çıkıyorsa bunun cevabını mevcut hükümet değil de muhalefet versin.
Bence bunun cevabı şu olabilir. Geçmişte muhalefet partilerinin yaptığı hatalar yapmaya gücü olduğu halde yapmadığı doğrulardan kaynaklanmaktadır.
Cemaatler seçime el atmıştır;
Son seçimlerde AnaSolM hükümetinde (F.GÜLEN ve cemaatı Rahmetli Ecevit’i destekliyerek %21 oyla başbakan olmasında katkı yapmış aynı cemaat ve 2. dönemdir açık desteğini AKP den tarafa gösterdikten sonra 3. kez hükümeti desteklemiştir.
Yine seçimlere son 10 gün kala İskenderpaşa cemaatı şu an muhalefette kalan parti (MHP)yi açık olarak internet sitesinde desteklediğini bildirmiştir. Her seçimde tarafsız kalan İsmailağa cemaatı diye bilinen İsmail Ağa camii emekli imamı ve cemaat Lideri M.Efendi de son hafta içinde resmen olmasa da dolaylı olarak (AKP) tarafına tercihin yapılması talimatını verdiği duyurumu yapılmıştır.
Din alimleri siyaset üstü olması gerekirken bu seçimde desteği muhalefetin ve iktidarında ortak söylemi yeni anayasa için olduklarını söylemektedirler. O zaman hükümete ve muhalefete düşen madem sivil bir anayasa için oy istediniz o zaman gereğini yapın öyle bir anayasa yapınki artık analar ağlamasın. Öyle bir anayasa yapın ki anavatanımız ve yavru vatanımızda tüm halklar ağlamasın. Dini liderlerin bu seçimde gizemli olarak çeşitli partileri desteklemesi bana biraz ilginç geldi. Nasıl diyecek olursanız;
Kitabımızda kefh süresi 66-78’deki Musa(A.S.) ile Hızır(A.S.) kıssası gibi gizemli bir durum. Bu kıssa yaklaşık olarak kısaca şöyle “Musa(A.S.) Hızır(A.S.) ile arkadaş olur ama Hızır’ın(A.S.) yaptığı işlere hiç akıl erdiremez.
Hızır’ın(A.S.)’ın bir gemiyi delmesi,
Küçük bir çocuğu öldürmesi
Yıkılmakta olan duvarı tamir etmesi, Musa(A.S.)’ı çok merak ettirmiş ve Hızır (A.S.) ’a her defasında taaccubla soru sormuş ve karşı çıkmış. Hızır (A.S) “ ben sana demedim mi? sen bunların hikmetini bilemezsin arkadaşlığımız burada bitti” der ve işin gerçeklerini anlatır(kıssanın devamı ve Geniş açıklama bkz kefh süresi 66-78).
Bu seçimde kimi üzüldü kimi sevindi. Her seçimde olduğu gibi fakat bu toptan Pazar grupların 3 partiye yüklenmesi geri kalan 12 partiyi yok sayması çok profosyonel bir yönlendirmenin sonucu olsa gerek. Başta basın yayın her akşam meclise giren 3 partiden bahsetmiştir. Yani diğerlerini yok saymıştır.
Siyasi partiler hazineden sandalye sayısına göre orantılı olarak harcama gideri alırlar, Çok yardım alan(AKP) yine iktidar. 2. derecede yardım alan (CHP)ana muhalefet 3. derecede yardım alan(MHP) yandan muhalefete devam edecek sayıda vekil çıkarmışlar. Yani o ki ne kadar ekmek o kadar köfte ne kadar para o kadar vekil gözüken bu. Meclise giremeyen partiler ADELET bunu neresinde diyor.? Bu yazımda cevap bulmaya çalıştığım ve cemaatlerin siyasilere nasıl destek oldukları.
Geçmişte 2 hoca vardı. Biri geçende vefat eden Prof. Dr. N. ERBAKAN (milli görüş lideri) diğeri halen yaşayan F. GÜLEN hoca efendi. Bir gün merhum ERBAKAN’A bir gazeteci derki “hocam siz AB’ye girmek istemiyorsunuz oysa GÜLEN hoca girelim diyor ne dersiniz.”
Erbakan; “Biz AB’ye girmek istemiyoruz nedenini sorarsanız orası bir Hıristiyan topluluğudur. Onlara katılıp da bizimkiler gavurlaşmasın.” Gazeteci “ama hocam GÜLEN hoca AB’ye girelim diyor ve mevcut hükümeti destekliyor ona ne diyeceksiniz”. Erbakan; “GÜLEN hocada böyle yaparak ; Biz AB’ye girelim onların içine karışalım ve onları da Müslüman yapalım”.
Gazeteci “anlaşıldı hocam teşekkür ederiz.”
Erbakan ve partisi bu seçimlerde gerekli çoğunluğu sağlayıp ülkeyi gavurlaştırmanın önüne geçmek için yeterli çoğunluğu sağlayamadığından meclise girememiştir. Bunun yanında GÜLEN hoca ve cemaatinin destek verdiği hükümet göreve devam ederek AB yolunda ilerleyen hükümete 3. dönemdir destek vermiştir. Bakalım Türkiye’yi AB’ye alırlarsa ki çok zor gibi gözüküyor. Bakalım bu gayri müslimler Müslüman olacak mı yoksa biz mi onlara benzeyeceğiz.Bunun seçimle ne alakası var derseniz.Halkın %49,90’ı hükümete ve faaliyetlerine devam derken %50,10 ‘u hayır demiştir. Yani hükümete temkinli ol yanlış yapma daha geride %50 var demiştir.
Bu arada bir açıklama; yukarıda yazımda cemaat yada tarikat düşmanı yada herhangi bir cemaat taraftarı gibi bir şey anlaşılmasın. Çünkü Ehli sünnet olan 4 hak mezhep içinde olan tüm cemaatlerin ortak paydaları ve dertleri dindir. Onların dinimizin yaşanması ve yaşatılması noktasında gayretleri takdire şandır. Ülke savunmasında görev alan(teşbihte hata olmazsa) tüm Hava, Kara,.Deniz komutanlıklarında görevli Türk silahlı kuvvetlerinin ülkemizi savunmasında rolleri olduğu gibi.
Bundan sonra atılacak adımda gerek hükümet, gerek halk olarak çok duyarlı olarak tepkilerimizi müsbet yada menfi göstermeniz lazımdır. 12 Haziran seçimleri ile birlikte AKP'nin ampulünün voltajını millet yükseltmiştir, Yüksek voltajda ampuller çok güzel yanar. Fakat patlama riski çok fazladır. Lamba patlarsa bir evi değil, 1000 ev değil, üzerinde kara bulutlar dolaşan tüm İslam alemi hatta dünya karanlıklar içinde kalabilir.
Şimdi dua zamanıdır, Rabbim idarecilerimizi ülke ve insanlık yararına olmayan her tür iş ve işlemleri yapmaktan muhafaza etsin. Onlara dünya üzerinde ve özellikle ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görme basireti versin. Girişte kısaca değindiğim Miraç gecesinin hürmetine hayırların fethi (açılması) şerlerin defhine (ortadan kalkmasına) vesile olmasını diler, tüm okuyucularımın mirac kandilini tebrik ederim.
Seçimlerin ardın 3’te bulaşmak dileğiyle…
Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2089 | E-posta
|
