|
 2011 yılı seçimlerin ardından bu gün 3. yazımızla bizleri tekrar kavuşturan Rabbimize hamd olsun Yazılarımı takip eden siz gönül dostlarına selam olsun
Seçimler yapıldı Ardından yeminler edildi bazıları yemin etmekten imtina etti. Her zaman ufak tefek sıkıntılar yaşanan mecliste bu kez 1/3 oranında fire ile meclis açıldı.
Seçilen vekiller (yemin etmeyenler. Mecliste iken kendilerini yok yazdırıyorlar. Daha işin en başında yalan söyleyerek helal kazançlarına haram katıyorlar.(tabiî ki helalden haramdan anlarlarsa)
İşe git yok yazdır. Aybaşı gelince de maaş bekle Bu demokratik bir haksa ki böyle bir şey yok. ben hakkımı helal etmiyorum..
Meclise gelmeme;
Kendilerini bir şekilde seçtiren vekiller meclise gelmemesini ben kamuya (Devlet dairesine )alınan memurlara benzetiyorum.
İşe girinceye kadar her türlü torpili dener ve her şeyi yaparım der. İşe girdikten sonra ise hiçbir iş yapmaz/yapamam der. Başka türlü anlayan varsa beri gelsin.
Milletvekili görevi, parti başkanının vereceği talimat doğrultusunda mecliste parmak indirilip kaldırılmaktan ibarettir olmamalıdır. Sosyal hakları, ayda 9,5 milyar TL maaş iyi para..4 yılda ne yapar ) 9.5x48 ay=456 milyar iyi para. Yani günlük yaklaşık 500 Tl hemen hemen bir asgari ücret kadar günlükleri geliyor.
4 gündür meclise gitmeyen veya gidip de kendini yok yazdıran vekiller acaba gitmedikleri ve görev yapmadıkları sürenin parasını almayacaklar mı? Buna kendi vicdanları ve kamu vicdanlarında nasıl yer alacağı ilk seçimde belli olacaktır.
Vekiller rozetlerini takıldı
Seçilenler parti rozetlerini bırakarak milletvekili rozetlerini taktılar Onlar şimdi sadece % 50 nin değil %100 tüm 74 milyon Milleti temsil etmektedirler.
Seçilen sağcı-solcu, Türk-Kürt kim olursa olsun hedefleri bir, gayeleri ne batıya ne doğuya ne kuzeyin nede güneyi ayırmaksızın tüm ülkeye hizmet götürmek olmalıdır. Nasıl ki yağmur yağdığı zaman tüm ülkeyi kaplıyorsa hükümette tüm 81 ile eşit hizmet götürmek zorundadır.
Halkın beklentileri
Halk yeni seçileceklerden çok şey bekliyor.
Başta sivil bir anayasa
Bu yasa ile daha yaşanabilir bir Türkiye hedeflenmelidir.
Başta mal, can, namus ve din hürriyeti. İnsanların inandığını yaşama hürriyeti başta gelmektedir.
Bu noktada tüm caydırıcı ağır kanunlar gelmeli
Gerek muhalefetin gerekse iktidarın söz verdiği 2B ile ilgili düzenlemeler bir defaya mahsus olmak üzere halkın beklentileri doğrultusunda karara bağlanmalı
Bundan sonra hiçbir mazeret kabul edilmeksizin tekrar bu tür kanunsuzluklara kimse yeltenmemelidir.
Trafik canavarları onlarca insanı canına kanına girdikten 15 gün sonra elini kolunu sallayarak gezememelidir.
Milletin beklemeğe tahammülü yoktur.
Nedir bu koku yoksulluğun b..ku derler.
Gençler evlenmeyi bekliyor. Evlenenlerin ağzı yanıyor.
Evlenenler kısa zamanda neden boşanıyor.Ekonomik krizden dolayı tabi’i ki.
Genel talepler
Özellikle fakir ve işsizlere iş kapısı,
Yoksulluk sınırı altında çalışanlara maaşlarında iyileştirmeler.
Bunlar
Alt tabaka memur ve işçi emeklileri maaşlarında düzenleme
Kimisi iş bekliyor,(işsizlik artıyor)
Kimisi sıcak bir aş bekliyor (Garip –guruba, öksüz- yetim, fakir fukara vs,)
Kimisi asgari ücretin yükseltilmesini ve vergi alınmamasını,
Kimisi maaşına zam, Kamuda çalışanlar arasında ücret adalesizli
ği nin kaldırılmasını bekliyor. İşçi-Memur maaşına zam ve işine sosyal güvence,
Üniversiteli kızlarımız giyim özgürlüğü,
Çiftçimiz ürününe daha iyi taban fiyat,
Memur toplu sözleşme İLO (Uluslar arası çalışanlar sendikaları) standartlarında haklar Ve siyaset yapabilme hakkı.
Adalet mekanizması baştan yenilenmeli.
Polisimiz yakaladığı adamın 2 saat sonra salınmasını artık hazmedemiyor.
Bu nasıl olacak; Mevcut hükümet kadar muhalefete de çok görevler düşüyor.
Bu çok gecikmeden çok ta aceleye getirmeden yapılacak yeni anayasada güvence altına alınmalı. Artık İnsanlar tavuk gibi öldürülmemeli. Faali meçhul tarihe karışmalı devletin asıl görevidir.
Çalanın çaldığı yanına kar kalmamalı.
Nerden buldun yasası tekrar konmalı.
Kara para aklanan ülke iflah olmaz. Orada haktan hukuktan dem vuramazsınız. Gelsin de nerden gelirse gelsin bu mantık bence yanlıştır.
Özetle;
Sandığa giderek vekillerini seçen halkımız, şimdi kendisine verilen sözlerin tutulmasını beklemektedir. Bu meclisin ilk görevi, iyi bir anayasa yapmak olmalıdır. Bütün partilerin ortak vaadi Yeni Anayasa olmuştur. Bütün partiler, meydanlarda yeni anayasa vaat etmiş ve önemine dikkat çekmiştir. Yeni yasama döneminde, öncelik anayasaya verilmeli, toplumun yukarıda bazılarını saydığım acil beklentileri karşılanmalıdır. Milletimiz demokratikleşmeyi, hak ve özgürlüklerin genişlemesini acilen beklemektedir. Bu yöndeki talep, ilk olarak 12 Eylül’de yapılan referandumda, halkın yüzde 58’le ‘evet’ demesiyle ortaya çıkmıştır.
Bölgesinde lider ülke olma yolunda ilerleyen Türkiye, bu fırsatları iyi değerlendirmeli, istikrar ve büyümesini de alt tabakayı özellikle düşünerek Gerçekleştirmelidir.
İktidar partisi ve muhalefet seçim sürecinde meydanlarda yaşananları unutarak, toplumun tamamını kucaklamalıdır. Yeni anayasa hazırlanmasında bütün görüşleri dikkate almalı, toplumun endişelerini gidermelidir. İktidar kuşatıcı olmalı, ötekileştirmemelidir.
İktidar ve muhalefet Türkiye’nin geleceği için sorumlu davranmalıdır. Demokrasi dışı tüm eylem ve söylemlere el ele güç birliği içinde cevap vermelidir/verebilmelidir. Tüm sorunları çözmek için 7/24 kolları-ayakları sıvamalıdırlar.
3 ayların ilki olan Recep ayı en hayırlı gün olan Cuma ile başladı ortası 15’i yine Cuma idi bu gün son günü yine Cuma bu hayırlı ayda bir seçim hayırlısı ile kazasız belasız geride kaldı.Bu ayda ülkemize bol miktarda rahmet düştü.İnşeallah hayırlara vesile olur.Bu seçimlerde hayırlı yağmurlar gibi ülkemize ve tüm İslam alemine rahmet olmasını Cenab-u Haktan niyaz ederim.Cumanız mübarek olsun.selam ve dua ile bir başka yazıda buluşmak ümidiyle..
Sadi Karakaya
Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2320 | E-posta
|
