Ramazan; Sofraya mı, Kalbe mi Gelecek? |
Perşembe, 21 Temmuz 2011 |
RAMAZAN; SOFRAYA MI KALBE Mİ GELECEK?
Zamanın önemini yemin ederek bizlere izah eden Rabbimize şükürler olsun ki
yepyeni bir ramazan ayına daha yaklaşıyoruz. Allah izin verirse çok az bir
zaman sonra bu aya mahsus olan rahmet bereket yağmurlarının altında
ıslanacağız. İçimizdeki buhranlı hava artık dışımıza yüzümüze vurmaya
başlamıştı iyice. Sizi bilmem ama ben dışa vurmaya başlamıştım son
zamanlarda. Arkadaşlarımı aramaz oldum. Akrabalarımı unutur, hatıralarımı
anmaz oldum. Solmaya yüz tutan gül yapraklarını gonca diye sevdiklerime verir
oldum. Yüzüm gülmez ki elimdeki gülüm gülsün yâre. Bende saklı kalmış derdime
olsun çare.
Alaca karanlık bu havadan mekândan çıkaracak ip ararken, dediler: Ramazan
geliyor.
Sevgiliye yar geliyor. Güle bülbül, toprağa su geliyor. Sızlayan kalbe son
nefesinde derman geliyor.
Ben kendimi bilirim ancak. Ancak herkesin ihtiyacı var gibi bu mübarek ayın
şifasına. Rahmetine bereketine&
Allah rahmetiyle muamele eylesin dedeme. 1983 veya bir sonra ki yıl.
Anlatıyor iftardan önce sedirde elinde tespihi ile.
Az yemekle sofradan kalkmak bizde berekettir. Sofraya oturmadan
'elhamdülillah' kalkerken yine 'elhamdülillah' demek sünnettir. Bilerek yapmak
bilgelik, bilmeyerek yapmak ise meziyettir.
Dedemin sözlerini yazardım o zamanlar. Pul koleksiyonum belki yoktur ama
dedemin babamın söz koleksiyonum vardır benim.
Şimdi sofrada baba diyorlar bana. Bir kaşık fazla konulur, bir tabak fazla.
Yemekler geçen aylarda nasılsa ramazan ayında da aynı olur. Bereketi çoklukta
öğretmemişti dedemiz. Ziyafet sofrasında oturmadık. O nedenle iftar soframız
bizim iftihar edeceğimiz yerimiz oluyor.
Tarhana baş yemek. Yanında taze yapılmış turşu veya zeytin. Ardından meyve
ikramı gelir. Bazen bulgur pilavını görürüz mis gibi ayranıyla. Yazın
konservesi yapılan baklayı bezelyeyi üzerine atarız. Misafir gelir diye
sakladığımız kemalpaşa tatlısına sıra gelsin diye dua ederiz. Biliyoruz ki o
misafiriyle gelecek sofraya. Fakat çok az görülmediği akşamları olur
soframızda. Dualarımız geri gelmeyen dualardı diyor ya şairimiz. İşte bu aya
mahsus galiba.
İftar sofrasında ki yemek çeşitliliği bize bereketi göstermez. Oruç ayı
eğlenceyi hiç anlatmaz. Biz ailecek biliriz ki ramazan ayı ancak ibadet ayı.
Kalplerimizdeki sıkıntıları rahmet rüzgârıyla silip atan yegâne dostumuz.
Gaflet tufanından bizi bir yıl boyunca muhafaza edecek postumuz, urbamız.
HOŞ GELDİN RAHMET AYI. SEFALAR GETİRDİN BİZLERE. BİZ SENDEN MEMNUN OLUYORUZ.
SEN BİZDEN NE KADAR MEMNUN KALIRSIN ACEP? semrom hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2200 | E-posta
|
|
|