Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Üç Ayların Sonuncusu Ramazan-ı Şerif
Pazartesi, 08 Ağustos 2011

Bizleri bir kez daha 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerife ulaştıran Rabbimize hamd olsun.
      Ramazan-ı şerifin gelmesine sevinene cehennem haram olur diyen Peygamberimize (sav) ne sonsuz salât ve selam ve siz gönül dostlarının Ramazan-ı Şerifleriniz hayırlı ve mübarek olsun.

Evveli rahmet ortası mağfiret sonu günahlardan af olma ayı olan Ramazan-ı şerifin ilk 10 günü olan rahmet günlerindeyiz. Ramazan-ı şerif ayına girerken gazetelerde Ramazan da yanacağız başlıkları ve çığırtkanlıkları şükür yazılanlar gibi olmadı. Ramazan-ı şerifle birlikte havalar soğudu. Yani Allahü Teali evveli Rahmet olan bu ilk 10 günde Rahmetini havaların tüm ülkemizde serin gitmesiyle birlikte gösterdi.
Bu ay diğer aylardan hem ekonomik hem sosyal hem sağlık hem de toplumsal boyutları bakımından kendini farklı kılmıştır.
Bunlar:
Oruç;
Nefislere gem vurulmuş dünyada aç insanlar hatırlanmış “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyen peygamberimizin bu hadisi şerifi daha iyi anlaşılmıştır. Bu bağlamda özellikle Afrika’daki fakir kardeşlerimize devlet bazında müftülükler aracılığı ile yardımlar yapılmakta ve devam etmektedir. Bütün ibadetlerin sayısal değerini Rabbimiz verirken orucun sevabını sınırlandırmamıştır. Peygamberimiz(SAV) “Yarım hurma ile de olsa canınızı cehennemden koruyun” demiştir.

Namaz;
Peygamberimiz  s.a.v. (yaklaşık olarak) “Bu ayda sevabını Allahtan umarak riyadan uzak olarak kılınan teravih namazı kişiyi cehennemden uzaklaştırır” buyurmaktadır. Ya 5 vakit kılınan farz namazla kişi ne dereceler elde eder?

Zekât;
Bu ayda fazilet çok olduğu için uyanık zenginler bu ayda zekâtlarını tam hesap eder ve fakirin hakkını bu ay verirken kat ve kat sevapta alırlar. Dünyada tüm zenginler zekâtını tam verse bir adet fakir kalmaz.

Umre;
Bu ayda bir umre yapan kimse Resulullah ile birlikte hac yapan gibidir. Onun için uyanık zengin Müslüman yapacağı umreyi bu aya denk getirir. Fazileti diğer aylardan fazladır.

Sağlık;
Vücudumuzun yıllık bakımıdır. Her makinenin yıllık,      5 yıllık, 10 yıllık parça ve bakımı vardır. Rabbimiz yarattığı kulunun vücudunun bakımını da tabiri caizce rektefesini de bilir. Bu konuda peygamberimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde “Oruç tutun sıhhat bulun” demiştir.

Kuran okuma;
Bu ayın en önemli özelliği içinde 1000 aydan hayırlı Kadir gecesini ihtiva etmesidir. Bu ayda inen kitabımızı tekrar en ince teferruatına kadar anlama ve yaşayamadıklarımızı da yaşamaya çalışma ve kendimizi tekrar bir çek-up yapma zamanıdır. Mukabeleler okumak sünnet ama onu dinlemek farzdır, okuyamıyorsak dinlemesini bilelim ve bize uyan sabah ya da akşam mukabelelerine mutlaka katılalım. Mümkünse bir defa da Türkçesini de okuyalım. Tabiri caizce Körü körüne ibadet sadece dededen babadan atadan duyma ile amel bizleri yanıltabilir ya atalarımız da yanlış öğrenmişlerse!  
        Misal 1 – Bakara183 te Allah (cc) “Ey iman edenler oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” buyurmaktadır. Bizler orucun farz kılındığı için oruç tutuyoruz. Peki, hemen karşı sayfasında bakara 178’de “Ey iman edenler kısas sizden öncekilere farz kılındığı için size de farz kılındı.” demektedir. Uygulayan var mı? Yoksa bu kitap 1400 sene öncesinin kitabımı? Allah (CC)bakara 85 te;
“…..Ne o, Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını ret mi ediyorsunuz?
İçinizden böyle yapanların elde edeceği netice, dünya hayatında rüsvalıktan başka bir şey değildir.
Kıyamet günü ise en şiddetli azaba itilirler.
“Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir”.
diyerek bizleri ikaz etmektedir.
Biz, bize inen kitabın tamamına inanıyoruz. İnanmak ayrı bir şeydir. Yapmak/yapamamak ayrı bir şeydir. Kişi yaptığı kadarının karşılığını görecektir.
Misal 2- Nisa 11 … “Erkeğin hakkı, kadının hissesinin iki mislidir.” Benim hacı kardeşim buna ne der acaba?
Yok, ben bu taksimata razı değilim. Medeni kanuna göre 1’e 1 isterim mi der? Yoksa Allah (cc) madem böyle diyor bana bir hisse yeter mi der?
Nisa 14(Yaklaşık olarak) “Kim de Allah’a ve resulüne isyan eder ve Allah’ın sınırlarını aşarsa,
Allah onu da ebedî kalmak üzere ateşe koyar. Hem onu zelil ve perişan eden bir azab vardır“.
Misal 3-Nisa 59 “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Resûlüne ve sizden olan ülülemre de itaat edin. Eğer Allah’a ve âhirete iman ediyorsanız, hakkında ihtilafa düştüğünüz meseleyi Allah’a ve resulüne arz ediniz. Böyle yapmanız hem daha hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” diyor. Biz bir ihtilafa düşünce nereye gidiyoruz? Müftüye mi yoksa mahkemeye mi? Sakarya müftülüğümüz ihtilaflı olan özellikle miras konusu için bir heyet oluşturmuş. Buraya müracaat eden cevabı alabilir. Mahkemeleri bu insanlar neden meşgul ederler?
Medeni kanun (devletimiz) erkekle kadını ayırmıyor. Miras taksimatında 1’ e 1 veriyor. Bayanların bu taksimat hoşuna gidebilir. Peki, burada bir soru; Devlet zinayı suç olmaktan çıkardı. O zaman herkes rahat rahat zina etsin mi diyeceğiz. Cevabı siz okurlarıma bırakıyorum.

Duaların kabulü;
Bu ayda öyle fazilet var ki günahlarını af ettiremeyenler yüz üstü sürünsün diye Cebrail (as)’ın bedduası vardır. Bu ayda her gün cehennemlik 1 milyon insan af olunur. Bu sayının çokluğu büyüklüğünün anlaşılması için verilmiş olabilir. Son gün ilk günden son güne kadar af olan kadar kişi af edilirler. Rabbim cümlemizi bu af olunanların içine girenlerden eylesin.

Oruçlunun Hali;
Oruçlunun uykusu; ibadet,
Oruçlunun susması; zikir yerine geçer. Onun için konuştuğumuzda ya dünya, ya da ahiret hayatı ile ilgili olsun ya da susalım. Yani malayani konuşmayalım.
Bize sataşmak isteyen kimseye de ben oruçluyum,  sana şu anda cevap vermek istemiyorum diyelim.
Oruçlunun ağız kokusu Allah (cc) katında misk gibidir.
Bir yıllık güzel işler bu aya bağlı;
Bu ay nasıl geçerse yılın tamamı aynı geçer Yani bizim bir yıllık yaşantımız için bu ayı iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.
Bu ayda yapılacak nafile ibadetler, namazlar zikirler çok; Bunları Ramazan-ı şerifle ilgili risalelerden meraklısı alır okur uygular.
Benim âcizane olarak tavsiyem tüm güzellikleri içine alan çok kolay bir tarifem var.
5 vakit namazı her zaman olduğu gibi bu ayda özellikle camide cemaatle kılmaya çalışalım. Mümkünse camiye erken gidelim. Sohbetleri de dinleyerek hem hafızamızdakileri yenileyerek hem de bilmediklerimizi öğrenme fırsatını yakalayarak 1 taşla 2 kuş misali faziletleri ve sevap hanemizi dolduralım.
Bu Ramazan-ı şerifi dolu dolu geçirelim bir dahakine Allah kerim. İbretlik bir kıssa;
Geçen Cuma günü(4 gün önce); çok samimi dostum; karşı komşum; iş yeri mesai arkadaşım sabah sahura kalkıyor herkes gibi. İşe gidiyor arabası ile saat 10.00 da işyerinde rahatsızlanıyor doktora gidiyor. Tahlil vs. derken ağırlaşıp yoğun bakıma kaldırılıyor. Saat 12.00 sekte’i kalp ve takdir edilen yazı ve son nefes. Tüm tanıdıklara haber salınıyor. Defin işlemleri tamamlanıyor ve ikindi namazında Karaçam aile kabristanlığına defnediliyor. Allah(CC) bu kardeşimize ve tüm geçmişlerimize bu vesileyle rahmet eylesin. Kendilerine Ramazan-ı şerifi şefaatçi eylesin.
11 ayın sultanı Ramazanda,
Günlerin efendisi Cuma da.
Bir de oruçlu gitmek herkese nasip olmasa gerek.
Yeni yaşadığım ve etkisinden çıkamadığım gerçek hayattan kesiti de yazılarım içine almayı uygun buldum. Her gün bize verilen ömür sermayesini tüketiyoruz. Yani her gün zarar ediyoruz. Günümüzde kâr etmek istiyorsak; günümüzü dolu dolu geçirmemiz lazımdır. Özellikle Ramazan-ı şerifi.

Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan-ı şerifinizi tekrar tebrik eder. Günahlarımızın affına dünya ve ahiret sıkıntılarımızın kalkması yanın da hayırların fethi (açılması) şerlerin defhine (ortadan kalkmasına) vesile olmasını dilerim.

Sadi KARAKAYA
 9 Ramazan 1432 - 9 Ağustos 2011


Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2519 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.