Fetva; Sizin Fetvanız Olsun |
Pazartesi, 08 Ağustos 2011 |
'Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin dostlarıdırlar. Onlar iyiliği
emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve
Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir,
hikmet sahibidir.'tevbe 71
'İnmekte olan yıldıza hamd olsun. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı
azmadı. O arzularına göre konuşmaz. O nun konuşması kendisine
vahyedilen Kuran dan başkası değildir.' necm 1,2,3,4
'Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek
terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.' Müslim Ebu
Davut Tirmizi
Ebu Hüreyre (r.a.) den rivayet ediliyor. Bir Ramazan gecesi
Rasulullah (s.a.v.) mescide gelmişti. Bazılarının mescidin bir
köşesinde manaz kılmakta olduklarını görünce:
-'Ne yapıyor bunlar?' diye sordu. Orada bulunanlar:
-'Bunlar ezbere Kuran bilmedikleri için Ubey b. Ka'b'a uyarak namaz kılıyorlar.'
Diye cevap verdiler. Bunun üzerine peygamber (s.a.v.):
-'İyi yapıyorlar yaptıkları ne güzel.' Buyurdu.
Ramazan gecelerinde kalabalık cemaatler halinde büyük bir coşku
ile kılınan terâvih namazı, aslında teheccüd gibi bir gece
namazıdır (kıyâmü'l-leyl). Birinci hadisin metninde görüldüğü
üzere terâvihe ramazan namazı da denilmektedir. Bu hadîs-i
şerîf'te ramazan gecelerinde kılınan bu namazın, dinî bir görev
olduğuna inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek kılınması
halinde, geçmiş günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdesi
verilmektedir. İkinci hadiste ise teravih namazının cemaatle
kılınmasının güzel bir amel olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Hz. Ebû
Hüreyre, Hz. Peygamber'in kendilerini bu namazı eda etmeye
teşvik ettiğini, bu konuda sürekli tavsiyede bulunduğunu fakat
bunu farz kılmadığını bildirmektedir. Bu da, terâvih namazının
nâfile bir namaz olduğunu ortaya koyar. Terâvih, nâfile bir namaz
olmakla beraber, Hz. Peygamber bu hadisleriyle onu, âdeta imandan
bir parça saymıştır. Öncelikle bizzat kendisi, birkaç gece dışında
terâvihi yalnız başına kılmaya devam etmiştir. Sonra da "Dini bir
görev olduğuna inanarak ve riya karıştırmayarak Allah rızâsı için
kılanların geçmiş günahlarının bağışlanacağını" ashâbına
duyurmuştur. İmam Buhârî, hadis metnindeki bu "inanarak" kaydından
hareketle onu Sahîh'inde "Nâfile olan terâvih namazını kılmak
imandan kaynaklanır" başlığı altında zikretmiştir. Terâvih
namazının önemini dikkate alan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe de onun
"sünnet-i müekkede" olduğuna hükmetmiştir.
Son yıllarda özellikle Ramazan ayında ibadetlerin reytinglere kurban
edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Cuma namazı oyunu tutmadı. Aslında
teravih kurban gibi ibadetlerden önem olarak sonra gelen zuhri ahir
namazı oyunu tutması gerekiyordu. Fakat ne hikmetse bayramın birinci
günü bu oyun tedavülden kalktı.
Lüzumsuzluk ibadetlerde geçerliliğini yitiriyor. Zira ne kadar fazla
ibadet yapılırsa o kadar sevap vaat ediliyor Yüce Yaratan dan.
'Taravih sünnettir kılmaya gerek yok; lüzumsuzdur.. Kurban kan
akıtmaktır koça danaya gerek yok; lüzumsuzdur. Hatim kuranda geçmiyor;
lüzumsuzdur.'
Aslında en lüzumsuz olanlar Ramazan ayında milletin kutsal değerleriyle
oynayanlardır.
Peygamberin (s.a.v.) emri Allah ın emridir. Peygambere itaat Allah a
itaattir. Çünkü o kızdığı zaman bizim gibi dümdüz gitmez. Aklına
geleni ağzına geleni konuşmaz. Konuştuğu vahiydir. Sünneti basite
almak hatta sünneti eda edenlerle alay etmek sizce dinimizdeki yeri
nedir acep. Fetva; sizin fetvanız olsun.
SEMROM semrom hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2246 | E-posta
|
|
|