|
Çifte Bayramın Ardından (2) |
|
Pazar, 11 Eylül 2011 |
|
Çifte bayramın ardından-1- başlıklı yazımda Ramazan-ı şerifle ilgili duygu ve düşüncelerimi aktarmıştım Bu günkü yazım ise aynı gün kutladığımız İkinci bayramımız: 30 Ağustos Zafer Bayramımız hakkında olacaktır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Ülke topraklarının tekrar geri alındığı günün adıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, düşmanlarımızın kahır olduğu günün adıdır.
Peki, düşmanlarımızı dün (30 Ağustos'ta) dize getirdik. Düşmanlarımız kahroldu yok mu oldu? Tabi ki hayır. Atalarımız su uyur düşman uyumaz demişlerdir. Ve onlar asla cennet vatanımız yurdumuzdan vazgeçmemişler ve geçmeyeceklerdir. Tabiî ki bizlerde korumaktan asla vazgeçemeyiz/geçmeyeceğiz.
Bizleri ayakta tutan manevi değerlerimize sımsıkı yapışırsak bu bayramlarımızı daima canlı geçirirsek bizleri asla yıkamayacaklardır.
Şair: “Girmeden tefrika bir ülkeye düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” diyerek bizleri beraberliğe sevk etmektedir.
Onun için;
Tek din
Tek vatan
Tek bayrak
Çok önemlidir.
Ancak bu gün bizleri topla tankla yıkamayacaklarını anlayan düşmanlarımız taktik değiştirmişlerdir.
Dün aramıza sağcı-solcu nifakı soktular bir kardeş sağcı diğeri solcu: Kardeşi kardeşe düşman ettiler.
Bu gün ise Kürt -Türk nifakını sokmaya çalışıyorlar. Bir kardeş ki Ahmet dağda (PKK) ile diğeri Mehmet (TSK) de şanlı ordumuz (peygamber ocağı) içinde. Bu oyunda tutmadı asla tutmayacaktır.
Ülkeler artık birbirleri ile tankla topla savaşmaktan çok daha farklı bir o kadar sinsi planlar uygulamaktadırlar. Ve bu soğuk savaş her gün ve her zaman devam etmektedir
Bunlar;
YİYECEKLERİMİZ
Bu gün şekerinden pirincine fasulyesinden sarımsağına kadar her şeyimiz ithal edilmektedir. Çok önemli olan sağlığımızla oynanmaktadırlar, GDO'lu ve aslı değiştirilmiş ürünler çok gösterişli ve güzel gözükse de hem cebimizi ve hem de neslimizi yok etmeğe yönelik olduğu açıktır
GİYDİKLERİMİZ
Son zamanlarada Çin mallarında ve çocuk oyuncaklarında kansorejen maddelerin olduğu basına yansıması bizlerin tedbirli olmamıza sevk etmeye yeter artar diye düşünüyorum
FİLMLER:
Zamanında rahmetli Özal Amerikaya gider o zamanın başbakanı Bush ile görüşmesinde basına yansıdığı kadarıyla şu konuşma geçer aralarında Özal;”Sayın Bush biz sizden yardım falan istemiyoruz Bizim amacımız sizlerle daha fazla ticaret yapmamız mal ihraç etmek istiyoruz ”deyince Bush “Siz bizim Amerikan filimlerini neden kaldırdınız” Ne alakası var diyeceksiniz Onlar için çok alakası var demak.
BASIN VE YAYINLAR
Basın ve yayınlarla kültür ihraç ederek toplumun en küçük bireyi olan aile yapımızı bombardıman ederek her gün emellerine ulaşmak için yol almaktadırlar.
Bunun için çok uyanık olmamız lazım diye düşünüyorum.
Piyasada ucuz diye balıklama her şeye dalmamamız lazımdır. Atalarımız “ucuzdur vardır illeti pahalıdır vardır hikmeti” sözünü boşuna söylememişlerdir.
TEMİZLİK MADDELERİ
Temizlik maddeleri ucuz 1 kg. organik temizlik ürünün fiyatına 10 kg kimyasal temizlik maddesi satılıyor. Bu maddeler zamanla telafisi olmayan cilt kanseri yaptığı artık tüm uzmanlar tarafından dillendirilmektedir.
Bizler her 30 Ağustos'ta zafer bayramını kutlarken: birileri ülkemizi ve neslimizi yok etmek için kullandıkları yukarıda sadece ufuk açmak için bazılarını saydığım roketten bombadan ve en tehlikeli silahlardan daha tehlikeli araç gereçlerle az gelişmiş ülkeleri ezerken her gün bayram yapmaktadırlar.
Tüm bu oyunların bozulmasında hem ferdi hem de devlet olarak görev ve sorumluluklarımız vardır. Bunlar her tür etkinlikte dile getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ülkem Çifte bayramı geride bıraktı. Ama gerçekler ortada:
Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel hasletler devam ediyorsa dualarımızın kabul olduğunun alametidir.
Bizler Zafer bayramını kutlarken: Dünyada söz sahibi olup her tür gerek ekonomik gerekse siyasi bağımsızlığımızı tam olarak dünyaya kabul ettirebiliyoruz mu? Yorumu siz okuyuculara bırakıyorum:
Gerçek bayramımız tüm dünyada akan kanları durduracak seviye geldiğimiz gündür. Bunun için hem maddi hem de manevi olarak çok çalışmamız ve çok güçlü olmamızdan geçtiğine inanıyorum.
Ülkemin 80 milyona giden (ve çoğu) genç olan nüfusu 3 tarafı denizle çevrili, yeraltı – yer üstü zenginlikleri ile çok kısa zamanda dünyanın süper gücü olmaması için hiçbir engel yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle ülkemin çifte bayramının hayırların fethi (açılması) şerlerin defhi (ortadan kalkmasına) vesile olmasını temenni ederim.
Bu vesileyle ülke savunmasında şehit olan tüm şehitlerimizi gazilerimizi bir kez daha rahmet minnet ve şükranla anarım
Bir başka yazımda buluşmak üzere selam ve dua ile…
Sadi KARAKAYA (11.09.2011)
Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2202 | E-posta
|
|
|
