İsrail Susarsa, PKK da Susar... |
Cuma, 23 Eylül 2011 |
Son günlerde ilginç dış politika gelişmeleri yaşıyoruz. Kah İsrail’e kafa tutuyoruz, Kah Güney Kıbrıs Rum kesimine, kah Yunanistan’a, kah Suriye’ye.
Doğrusu Sayın Başbakanımızın bu kafa tutuşu hepimizin hoşuna gitmiyor değildir. Seçim öncesi özellikle MHP'nin istediği izlediği tavırda tavizsiz ve kafa tutar nitelikte sözler değil miydi? Hükümeti sessiz kalmakla suçlamıyor muydu ? Hükümette olsak biz böyle yapardık demiyor muydular? Şimdi AKP hükümeti bu talebi doğrular nitelikte tavır ve sertlikte davranıyorsa MHP'de bu tavırdan memnun olmalı sonuçta.
Gel gelelim tavır doğruda uygulama ne sonuç doğuracak kestirmek çok zor. Çünkü; karşımızda her türlü pisliğini etrafa temiz gösteren lobileri uluslararası mahkeme ve karar mekanizmalarını etkileyecek etkinlikte ve yönlendirecek bir devletten ziyade kanser hücresi gibi bir devlet var.
Sözün kısası; yıllarca İsrail'in yaptıklarını görmemezlikten gelen tüm dünya, Filistin'de yapılanlara seyirci kalması doğal mı sizce? Sadece tüm dünyaya sus payı veren bir lobi faaliyeti ve ekonomik güçleri eline geçiren ve istediği kararları kabul ettiren insanlık suçlarını haklı meşru gösteren bir devlet var karşımızda. Düşünebiliyormusunuz; 'siz Filistin’e karışırsanız biz de PKK'ya destek veririz' diyebilecek kadar adice ve küstahça nasıl davranabilir bir ülke. Güvendiği güçler kim? 'Özür dilemem' diyecek cesareti kimden alıyor? Güney Kıbrıs'ın denizde petrol aramasına koruma ve güvence nasıl verebiliyor ?
Sayın Başbakanımız 'İsrail’in şımarıklığına son verin' diyorsa kimler şımartıyor İsrail’i? Bilmeyen sağır sultan kalmadı. İlk kez bir Başbakan yüksek sesle İsrail’e avazı çıktığı kadar bağırarak insanlık suçlarını dile getiriyor. Başbakanımızı kutluyorum.
Buraya kadar kesinlikle haklıyız ve söylemler yerden göğe kadar haklı. Ama kazın başka ayağı da var. İsrail dünyayı o kadar güzel kandırıyor ve inandırıyor ki, İran’a düşman ve tehlike diye dünyaya kim sunuyor. Tabiki İsrail. Önce tahrik ediyor. Sonra o ülkeyi çileden çıkarıyor, çıldırtıyor; sonra da 'Bakın şu ülke tehdit oluşturuyor; savaş açmayı, bana saldırmayı düşünüyor' diye adice bir tavırla dünyaya kendini haklı gösteriyor. Büyük Ortadoğu Projesi'nin Türkiye ayağıda tamamlanması için bizi suçlu göstermeye çalışacak. Sonra kavgacı bizi göstermeye çalışacaklar. Gerek Kıbrıs’ta ve gerekse Güneydoğudaki PKK, Ermeni ve İsrail ortaklığı belasını kaşıyacaklar, iç huzuru bozacak sokak çatışmaları ve panikler eylemler düzenleyecekler. Öyle akla hayala gelmedik senaryolar yapacaklar ki yüzde yüz haklıyken haksız duruma düşürmeye çalışacaklar. Başaramazlarsa kendi içimizde isyanlar çatışmalar çıkarıp İsrail’i bırakıp kendi derdimize düşürecekler. Dikkatli olmalıyız. İsrail milleti kainatın her zaman başına bela ve fitne fesat salmıştır. Kainatın en çok peygamber gelen milletlerindendir. Çünkü, en çok sapıtan dünyayı fitne fesada boğan milletidir. Hak Teala(C.C) bu sapkın ve fitneci düşman millete sürekli peygamber göndermiştir. Yeni Peygamber gelmeyeceği kesin olduğuna göre bütün kazancı ve ekonomisi ülkeleri birbirine düşürüp ticari nema alanlarını elinde bulunduran bu ülkeyi artık sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan gibi bütün dünya liderleri adam gibi gördüklerini söylemeleri gerektir. İsrail yola gelir mi bilinmez, ama eğer susturulur şımartılmazsa ve fitnesini dünya çözerse inanın dünya da savaşta kalmaz kavgada. Bizim içinde Güneydoğudaki olaylar biter. Çünkü bu ülkede terörüde isyanıda hep bundan nemalanan İsrail devleti desteklediğini görmeyen bilmeyen yok. Dile getiremeyenler vardı sadece.
Sonuçta İsrail susarsa PKK da susar, Tüm dünyadaki terörist faaliyetlerde susar. Tüm dünyadaki kargaşa kavgada biter. Yeterki bitmesini isteyenlerin sayısı bitmesini istemeyenlerden çok olsun. Yüce Yaradan Ya İsrail’i yönetenlere akli selim liderler versin, ya da tüm dünya liderlerine gerçeği görecek yürek ve cesaret versin.
Sorunsuz ve sıkıntısız sağlıklı mutlu huzurlu günler.
BİROL YILDIRIM
Birol Yıldırım hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 3218 | E-posta
|
|
|