Kendisine yaklaşma vesile olarak “Rabbin için namaz kıl Kurban kes”emrini veren Rabbimize hamd,
Sonbahar yaprakları gibi günahlarımızı döken ve zenginlere vacib olan Kurban için “Hali vakti yerinde olup ta Kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” diyen O Resule sonsuz selam olsun.
Değerli dostlar; Kurban’ın tarihi ilk insan ilk peygamber kadar eski olup günümüze kadar gelmiş kıyamete kadarda devam edecek olan bir ibadettir.

Adem (AS) oğulları Habil ile Kabil arasında geçen bir ihtilaftan dolayı kendi aralarında, “Allaha kurban adayalım, Rabbimiz hangimizinkini kabul ederse ona göre amel edelim demişler. Şöyleki;
Ademin (AS)’ın şeriatında kardeş çocuklarının birbiriyle evlenmeleri vardı.Şöyleki; insanların ilk çoğalmasında Havva validemizden bir batında 2 çocuk meydana gelirdi. Biri kız diğeri erkek. Evlenmeler bir önceki ya da bir sonrakinin ikizi ile çapraz olarak yapılırdı.
Âdem AS ‘ oğullarından Kabil bu hükme razı olmadı. Ben benim kardeşimle evleneceğim çünkü o daha güzel. Habil’in ikizi benim ikizimden daha çirkin oysa ben güzel olana daha layığım demişti. Buna Habil itiraz eder. Allahın hükmüne ters iş yaparsın der. Bunun için Allaha kurban adayalım. Kimin kurbanı kabul edilirse onun isteği olsun denir. Ziraatla uğraşan Kabil kurbanlık olarak bir miktar buğday koyar. (o zaman farklı ürünlerde kurban edildiğinden) onun kurbanı buğday olur. Habil ise hayvancılıkla uğraştığından bir koç getirir. Rabbimiz kabul edilen ürünü kudretiyle gökten gelen bir ateşle duanın kabul olduğunu tasdik için yakardı. Böylece Habil’in kurbanını gökten gelen bir ateş topu onu aldı yaktı yada göklere kaldırdı ve duası kabul oldu.
Rivayete göre 2. atamız İbrahim(AS) oğlunu kurban edeceği zaman gökten Rabbimiz tarafından inen kurbanın bu kurban olduğu şeklinde görüş vardır.
Habil’in Kurbanının Rabbimiz tarafından kabulüne Kabil razı gelmez.. Habil’in ikizi ile evleneceği yerde kendi ikizi ile evlenir. Habil’i de öldürür ve dünya da ilk katil olma unvanını da alır ki bundan sonra gelecek/olacak tüm katillerin de bir kat günahını kötü adet başlattığından dolayı üzerine yüklenir. Bu hareketten dolayı çok pişman olmuştur. Ama olanda olmuştur. Günlerce ölü kardeşini sırtında taşımış ne yapacağını bilememiştir. Sonra Rabbimiz kabile; bir kargaya ölen bir kargayı nasıl gömdüğünü göstermiştir. Şöyle ki “Bir karga ölen bir başka karga için ayakları ile bir çukur kazar. Sonra onu ayakları ile çukura çeker üzerine de toprak atar ve kapatır. Kabil bir kez daha pişmanlık duyar. Ben bir karga kadar olamadım. Yazıklar olsun bana, nefsime yenik düştüm yazıklar olsun bana diye hayıflanır ama iş işten geçmiş cehennemi boylayan ameli işlemiştir.
Yazımın bu bölümünün sonuna gelirken bu kıssadan almamız gereken hisse;
1--Rabbimizin kurallarını, Resulünün emir ve yasaklarını dinlememiz gerektiği bunları çiğneyenlerin uğrayacağı yer ebedi cehennem olacağı ki.
Rabbimiz Nisa 14’te : “Kimde Allah ve Resulüne isyan eder ve Allahın sınırlarını aşarsa, Allah onu da ebedi kalmak üzere ateşe koyar. Hem onu zelil ve perişan eden bir azap vardır” buyurmaktadır. Bize düşen görev Kuranı kerimin tamamına bir harfine muhalif hareket etmeden iman etmek ve gereği gibi amel etmektir. Kim uyarsa o kazanır kim uymazsa kaybeder. Çünkü, cennette hak cehennemde. Cennet kolay değil cehennem lüzumsuz değil. Rabbim bizleri, neslimizi, neslimizden sonra gelenlerden bir kimse kendine itaatsiz eylemesin.

2-Bir anlık nefse uyarak hem dünyamızı hem de ahiretimizi kaybetmememiz gerektiği,
Nefse uyarak hareket edenler; Bir Müslüman düşünün Namazı kılar, zekatı verir,hacca da gitmiş ama nefsine uyar dedi kodu yapmaktan kendini alıkoyamaz istisnası çok az. Hacısı hocası herkes 2 kişi biri araya gelse hemen dedi kodu. Bir kıssa;
Hoca Nasrettin sorarlar hocam sizin mahalleye bir baklava tepsisi gitti O nedir? Derler Hoca “bana ne bundan” der. Cemaat hocam ama baklava tepsisi sizin eve gidiyor. Hoca “ O zaman size ne ? Bundan der. Bu gün bu dedikodu hastalığı öyle almış yürümüş ki değil Türkiye de okyanuslar ötesindeki adamın, kadının dedikodusu yapılıyor. Müslüman kardeşim Sana ne elin gâvurunun karısının kimle yatıp kalktığından. Oysa Allah (CC) hucurat 12’de “Ey iman edenler Zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Kiminiz kiminize gıybet etmesin”… Diyerek bizleri uyarmıştır.
3-İyi bir adet başlatanın kendisinden sonra bu adeti devam ettirenlerin aynı sevabı alacağı kötü bir adet başlatanın da(Kabil gibi) bundan sonra o adeti devam ettirenlerin bir hissesi de o kötü adeti başlatana verileceği.
4-Kıyamete kadar hem Habil ve hemde Kabil gibi kimselerin olabileceği Olaylar karşısında (Habil gibi) sabretmemiz gerektiği sabredenlerin hem bu dünyada hem de ahirette kazanacağı.
Rabbim emir ve yasaklara ve başımıza gelen musibet ve belalara karşı sabretmeyi başta yazıyı yazana ve tüm okuyucularıma nasip etsin.Keseceğiniz Kurbanları şimdiden kabul etsin.Kesilen hayvanların kanları daha yere düşmeden tüm günahlardan arınmamıza vesile olsun..Bir sonraki yazımda buluşmak ümidiyle selam ve dua ile..

Sadi KARAKAYA  (02.11.2011)

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum