Anlaya saz babýndan Cuma kýssalarý;
Laleli Camiini Sultan III Mustafa yaptýrmýþtýr. Sultan Mustafa bu camii yaptýrýrken çevrede Laleli Baba namýnda bir din büyüðünün yaþadýðýný, gerçek bir mürþit olduðunu, hikmetli sözler söylediðini öðrendi.
Ýçinde bu zatla görüþmek, söz ve sohbetinden yararlanmak arzusu doðdu.
Cami inþaatýný denetlemeye geldiði bir gün Laleli Baba ile görüþmek istediðini bildirdi.
Laleli Baba'ya hemen padiþahýn kendisini ziyaret etmek istediði haberi ulaþtýrýldý, o da buyur etti.
Padiþah Laleli Baba'nýn sohbetinden gerçekten memnun kaldý.
Ýçinde Laleli Baba ile daha sýk görüþme arzusu uyandý.
Ayrýlacaðý sýrada bu din ulusuna bir soru sordu:
- Efendi Hazretleri, bu dünyada en güzel þey nedir acaba?
Laleli Baba cevap verdi:
- Bu dünyada en deðerli þey yiyip içtikten sonra sýkýntýsýz biçimde def-i hacetini yapabilmektir.
Hükümdar bu cevaptan pek hoþnut olmadý. Baþýndan beri büyüleyici konuþmalarýyla herkesi etkileyen bir zata bu cevabý pek yakýþtýramadý. Hatta bu cevabý biraz kaba bile buldu.
Bundan sonra bir þey konuþulmadý, hükümdar maiyetiyle beraber saraya döndü.
Fakat bu ziyaretin ertesi günü þiddetli bir kabýzlýða yakalandý.
Sarayýn bütün ilgilileri ve hekimbaþý seferber oldular, bilinen bütün ilaç ve yöntemleri uyguladýlar, fayda etmedi. Padiþah kývranýyordu.
Nihayet birinin aklýna geldi. Laleli Baba'ya haber verilse, onun himmetiyle hükümdar bu dertten kurtulamaz mýydý?
Zaten baþka denenmedik yol kalmamýþtý.
Padiþaha danýþýldý. O da "Ne gerekiyorsa yapýlsýn" dedi.
Hemen Laleli Baba'ya gidildi, saraya getirildi.
Hükümdar doðum sancýsý çekiyor gibi kývranýyordu.
Laleli Baba'ya yalvardý: "Aman bana yardým et!"
Laleli Baba, "O kadar kolay deðil, karþýlýk olarak ne vereceksiniz?" dedi.
"Senin bölgende yaptýrdýðým o camii sana hibe edeceðim."
"Yetmez" dedi, Laleli Baba.
Sultan Mustafa daha birçok þeyler ekledi, Laleli Hazretleri bir türlü tamam, yeter, demiyordu. En sonunda aðzýndaki baklayý çýkardý: "Ben senin için dua ederim, Allah dilerse bu dertten kurtulursun ama karþýlýðýnda saltanatý isterim."
Padiþah kem küm etti ama çaresi yoktu "Tamam" dedi, "O da senin olsun."
Laleli Baba, dua etti, sýrtýný sývazladý, padiþah kurtuldu.
Kurtuldu ama saltanat da elden gitmiþti. Þifa bulmanýn sevincini, saltanatýn elden çýkmýþ olmasýnýn üzüntüsü gölgeliyordu.
Laleli Baba sultanýn haline baktý ve "Bir saltanat ki bir defi hacete deðiþiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize gerek deðil, al yine senin olsun" dedi.
BÝR RÜYA BÝR YORUM VE DURUM!
Ashaptan Abdullah oðlu Cabir bir rüyasýnda, büyük ineklerin küçük inekleri saðdýðýný, hastalarýn saðlarý ziyaret ettiðini, kuru bir çay kenarýnda yemyeþil bahçeler bulunduðunu, minberde koca koca putlar durduðunu gördü.
Bu, sýradan bir rüyaya benzemiyordu. Bunun önemli bir mesajý olmalýydý.
Bu rüyayý yoracak kiþi olarak ilk defa Hz. Ali aklýna geldi.
Hz. Peygamberin "Ýlim beldesinin kapýsý" diye nitelediði Hz. Ali ancak güvenilir bir açýklama getirebilirdi. Bu düþüncelerle rüyasýný yordurmak üzere Hz. Ali'ye müracaat etti.
Rüyasýný tane tane anlattý ve ne anlama geldiðini yormasýný rica etti.
Hz. Ali "Yanlýþ yorumdan Allah korusun" diyerek söze baþladý ve þöyle devam etti.
"Büyük ineklerin küçük inekleri saðmasý, yetki ve mevkilerini halký soymak için kullanan görevlileri…
Hastalarýn saðlarý ziyaret etmesi, yoksullarýn hallerini arz etmek için zenginlerin peþinde koþmasýný…
Kuru çay kenarýnda bulunan yemyeþil bahçeler, uzaktan veya dýþarýdan bakýldýðýnda çok büyük sanýlan ve öyle ünlenmiþ ama aslýnda içleri kupkuru çölden ibaret olan ilim adamlarýný…
Minberde duran koca koca putlar ise, layýk olmadýðý halde ilmin, dinin ve devletin yüce makamlarýna yükselmiþ kimseleri ifade eder."
Ýþte rüya, iþte yorum ve iþte durumumuz…
Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 1579 | E-posta
|