|
Salı, 17 Ocak 2012 |
24 Nisan 2004 "Annan Planı" Referandumundan hemen sonra Başbakan Erdoğan ve dönemin KKTC Başbakanı M. Ali Talat arasında geçen ve bu güne kadar yalanlanmayan bir konuşmayı yorumsuz olarak sunuyorum;
RTE: Şimdi işte Aralık 2004'e kadar biraz sabırlı gitmemiz lazım.
MAT: Doğru, doğru.
RTE: Yani o şeyi mesela, devlet mevlet işini biz hiç dile getirmeyelim.Başkaları getirsin dile…
MAT: Neyi,neyi,neyi ?
RTE: Yani "iki devlet olarak tanımamız lazım", şudur budura, bunu.
MAT: Ha… O çok zor, yani elde edilemeyecek şeyleri şimdi atmamak lazım.
RTE: Hiç dile getirmeye gerek yok.
MAT: Evet,evet,evet…
RTE: Şey noktasında da bence 1 numara(Denktaş) ile fazla dalaşma.
MAT: Kiminle?
RTE: Yani 1 numarayla, 1 numarayla.
MAT: Haa Yok şimdi bakın
RTE: İlkeyi, ilkeyi koyuyorsun ortaya, ya bak şimdi bana sordular bu akşam, ben şunu söyledim
MAT:Dinledim, dinledim, dinledim.
RTE: Ha dinledin değil mi yani bir şeyi savundu
MAT: Ama, ama, ama bakın şimdi size bir şey söyleyeyim
RTE:Halk da %65 ile karşısına dikildi. Olay budur.
MAT: Şimdi benim bütün maksadım şu. Bir kere Denktaş'la bu yeni diplomatik atak sürecini sürdüremeyiz.
RTE: Zaten o artık
MAT:Çünkü o insan orda o orda olduğu sürece, resmin ortasında, bence kimse bize rağbet etmez.
RTE: Mehmet Ali Bey, ben size bir şey söyleyeyim mi? Artık o bitmiştir.
MAT:İşte onu diyorum, ben de onu söylüyorum.
RTE:Yani onun. Ama artık onu sizin söylemenize gerek yok artık. Yani şu anda o artık muhatap olmaktan bile çıkmıştır.
MAT:Evet.. Yani onu şey.. kaale almayacağız. Başka çaresi yok,
RTE: Tabi canım yaa.. Yani hayır yani, sizin onu şey yapmaya, söylemenize bile gerek kalmıyor artık. Dünyada o bütün itibar kaybına girdi. Nerede, Burgenstock'ta bir defa… Bitti o.
……………
Bir de Başbakan Erdoğan'ın, ölüm haberini alır almaz yayınladığı mesajı paylaşalım;
"Denktaş'ın idealleri ebediyen yaşayacaktır…"
Yerseniz!!!
…………….
Bu da Açık İstihbarattan Behiç Gürcihan'ın taziyesi mesajı, kıyaslayın diye;
Bir Türk hayata gözlerini yumdu,
Hem de dava adamı İnançlı Bir Türk .
Eksenini şaşıran bazılarını rahatsız eden Koca Bir Türk…..
Kaybedilmiş bir Kıbrıs'ın yeniden kazanılmasında canı ile kanı ile savaşmış yiğit bir adamdı.
Yok edilmek istenen bir kimliğin canlanması ve korunması için mücadele eden,devlet kuran
usta bir siyaset adamı idi.
Kıbrıs sorununda doğruları yanlışları bıkmadan usanmadan anlatmaya çalışan iyi bir
öğretici ve Kıbrıs yakın tarihinin bizzat kendisi idi.
Davayı anlamak istemeyenler karşısında ise duruşu açık ve net, aşılmaz bir duvardı.
O topraklarda nur içerisinde yatmayı en iyi hak edenlerden biri idi.
Bugün,ölümü üzerinden siyaset yapıp şirin gözükmeye çalışan bazı çıkarcıların güzel söylemlerine gelince ;
Samimi olduklarına kesinlikle inanmıyorum.
O Büyük Türk'ü kendi amaçlarına ulaşmak için engel gören,yıpratılması ve yıkılması için hedef gösterip,çirkince saldıranlar kimdi ?
Davaya sahip çıkan adamı,çözümün önünü tıkayan kişi olarak gösteren ve bel altından vuranlar kimlerdi?
Daha da ötesi, kara propaganda ile sözüm ona "Ergenekon Davası" ile bağlantı kurma izlenimi yaratanlar ve yönlendirme yapanlar kimlerdi ?
Daha üç beş yıl önce özellikle Annan Planı denen tezgah sürecinde söylediğiniz ve
yaptıklarınız mı doğru,yoksa şimdi söyledikleriniz mi?
Utanç duyulacak bu iki yüzlülüğün adına eğer siyaset deniyorsa vay bizim halimize.
Evet doğrudur, Dava Adamı Denktaş ;
Sizin kara propaganda ile yıpratmak istediğiniz sözde suç örgütü anlamında
değil amma TÜRK DÜNYASI'nca bilinen gerçek anlamı ile bir Ergenekoncu idi.
Eksenini şaşırmayan özünden güç alan, Türk Dünyası için ERGENEKON'un değerini de gerçekten anlayan bir dava adamı idi.
O onurlu mücadelesi ve yarattığı değerler ile Türk Dünya Tarihi içerisinde
silinmez yerini almış bulunmaktadır.
Allah Rahmet Eylesin ve nur içersinde Yatsın…
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1538 | E-posta
|
|
|
