|
Biz de reytingi azalan kanallar gibi yarışma açalım bugün…
Doğru cevabı veren bilgili okurlarımıza bir hediyemiz de olacak elbet.
Bu adam, yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
İlköğretim çağında zorunlu dini eğitim aldı.
Aile kökeni kimsenin çözemeyeceği kadar karanlık, ailesinde daima gizlenen bir başka din bağlantısı var.
Ruhsal yapısı çok dalgalı ve düzensiz…
Gençliğinde ve ileri yaşında karşıtlarına argo ile yanıt veren küfürbaz ve külhanbeyi tavırlı biri…
Verdiği sözleri tutmayan ve imzaladığı açık/gizli anlaşmalara uymayan biri…
Devlet yönetimi konusunda cahil ama baskıcı ve şantajcı…
Kendi anadilini bile doğru dürüst konuşamadığı gibi yabancı bir dil de öğrenmek istedi.
Kendi ülkesinde ALT ve ÜST kimlikler bulunduğuna inandı.
Kendi devleti ve ordusuyla derin sorunları vardı.
Hem özel hayatında hem de siyasi faaliyetlerinde daima mağduru oynadı.
Gençliğinde çok yoksulluk çektiğini öne sürerek sürekli olarak haksız kazanç dahil her türlü yoldan çok para kazanma hırsı ile yaşadı.
Cinsel sapmaları olduğu ve/veya cinsel sorunlar yaşadığı biliniyor.
Epilepsi (sara) hastalığına duçar olduğu ve zaman zaman 'Fit' diye bilinen buhranlar geçirdiği hep gizlendi.
Bir gizli örgüt onu, ülkesinde lider yapmaya karar verdi.
Onu iktidara getiren gizli örgüt, onu kullanarak ülkesinde devleti çökertti, vatanını böldürttü ve işgale uğrattı.
Bu adam tarihin tanıdığı en kifayetsiz muhteris liderdir.
Evet, kimdir bu adam?...
Hiç biriniz bilemediniz. Üstelik çok da önyargılısınız.
Siz dua edin ki, o sandığınız zatı muhterem henüz düşünceleri okuma aşamasına gelmedi, yoksa zinhar yanmıştınız.
Ha, bu arada doğru cevap; Adolf Hitler olacaktı.
Gözleri var görmezler...
Köşemiz elverdiğince okurlarımızın olumlu/olumsuz eleştirine yer veriyoruz.
Ama eleştiri boyutunu aşan, küfür ve hakarete varan okur görüşleri(!) için kendilerini Allah'a havale etmekten ve kendileri için Allah'tan akıl ve basiret ihsan etmesi duası dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Görmüyorlar, duymuyorlar…
Yetmezmiş gibi de Başbakan'ı örnek almışlar, bizim gibi düşünenleri ‘gözleri var görmezler, kulakları var işitmezler' ayet meali ile suçluyorlar, günaha giriyorlar.
Yahu başka dünyalarda mı yaşıyoruz Allah aşkına!
Diyorsunuz ki her şey günlük güneşlik, hayat tozpembe, huzur ve istikrar var.
Nerede beyler?
Türkiye, her alanda ağır bir tahribat yaşıyor.
Ekonomik kriz kapıda…
Ekonomik tedbirlerden ziyade siyasi ve günübirlik tedbirlerle sözde kontrol altına alınan enflasyon patladı patlayacak…
Büyümede hızlı bir düşüş var…
İç ve dış borçlar, tarihinin en yüksek seviyelerinde…
Sata sata elde stratejik kamu malı da kalmadı.
Kredi kartı borçları çığ misali büyüyor…
Karşılıksız çek ve senet miktarı her geçen gün artıyor.
Borçlarını kapatamayan esnaf perişan, tarım çökmüştür, çiftçi perişan…
Sanayici sıkıntıda, üretim yok, yatırım yok…
İşsizlik artmış, yoksulluk yaygınlaşmış…
Yolsuzluklar artmış, türedi zenginlikler çoğalmış…
Geçen yılı zararla kapatan çiftçi mazot, gübre, tohum alamıyor…
Vatandaşımız, faizciye, aracıya ve vurguncuya mahkûm edilmiş…
Yoksul sayısı 20 milyonu aşmış…
Bunun içinde yerinde sayan ücretleri sebebiyle yoksulluk sınırının altına inen kamu çalışanları da girmiş…
Aç sayısı 1 buçuk milyonu bulmuş…
Lakin birileri buna istikrar diyor.
Demeyenlere de küfrediyorlar!
Eğer sizdeki gözse ve sizin ki gerçekten de görmekse, biz sizi körlüğünüzle baş başa bırakalım..
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1517 | E-posta
|
