Ben ‘nasıl oluyor da birbirinin tamamen zıddı olan iki fikir bir araya gelebiliyor' diye şaşırdığımda, büyüklerim ‘karpuz' örneği vermişler; ‘içi kırmızı dışı yeşil' demişlerdi.
Sonraki , hayatımda örnekleriyle yaşadım kızıl ile yeşilin mükemmel uyumunu...
Ve şunu iyice anladım ki; Söz konusu Türk'e düşmanlık olduğunda kızılı da bir yeşili de...
Aslında birbirinin zıddı gibi görünürler değil mi?
Çıkış noktaları ‘iman'dır, birisi ‘iman'ın diğeri imansızlığın temsilcisidir sözüm ona...
Birisi Allah vardır der, öteki yok.
Birisi insan eşrefi mahlukattır derken, öteki ‘en akıllı hayvanız biz' şarkıları söyler.
Birisi der ;Adem ile Hava' insanlığın atası, öteki der Darwin'in maymunları...
Bakın şimdi ne güzel anlaşıyorlar;
Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız "Milli Güvenlik derslerinin kaldırılması yetmez,Andımız'da ve zorunlu din dersi kaldırılmalı, anadilde eğitim hakkı da tanınmalı."
Memur-Sen Genel Başkanı Ahlet Gündoğdu; "Andımızın kaldırılmasının zamanı geldi. Andımızın pedagojik, bilimsel bir yanı yok, kaldırılmalı.
Ve Yeşillerin, sözde ‘insan hakları'na karşılık alternatifleri olan MAZLUM DER; "Etnik temele dayanmayan, bir arada yaşama irademizi ortaya koyan bir Anayasa yapmaya çalışıyoruz. Bu adım öncesinde "Andımız" gibi pornografik, ayrımcı, Kemalistler tarafından uydurulmuş metinlerin kaldırılması şart."
Ha, biz de diyoruz ki;
"TÜRK adı nerelerinin kaşınmasına sebep oluyor bilinmez ama bazılarına pornografik gelmekteymiş. Bu ülkede kaşınmak suç değil, isteyenin her yeri kaşınabilir. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz, hamdolsun!"
Andımız bir şekilde devreden çıkarılacak, belli.
Peki sırada ne var?
Van depremi bahanesiyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal ettiler.
Milli Eğitim Bakanlığı bir genelge ile, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına öğrencilerin katılmayacağını, stadyum, hipodrom gibi yerlerde kutlama yapılmayacağını açıkladı.
Gerekçeleri; öğrenciler derslerinden geri kalıyor, soğukta üşüyor. Bir de (pek dillendirmiyorlar ama aynı konuda muzdarip olduğumuz için biz söyleyelim) malum kız çocuklarının ahlaka mugayir kıyafetleri…
Sanki, bu bayram çıplak olarak kutlanacak diye bir yasa var. Yahu 10 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, niye örtmediniz kızlarımızı?
He, bahane lazım değil mi?
Milli Güvenlik dersi, AB istemiyor gerekçesiyle kaldırıldı.
Bu arada, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi de kaldırılsın söylemleri de başladı.
Böyle giderse, bu aymazlığımız sürerse, sırada emin olun İstiklal Marşı var.
Allah yarattı demezler, Mehmet Akif besteledi demezler, kaldırır bunlar.
Ki kaldırmaları da gerekiyor çünkü; Onların hesabına göre, gelmiş geçmiş en ırkçı, en kafatasçı metin; İstiklal Marşımızdır!
Bu ırkçı, şövenist, bilimsel ve pedagojik olmayan, militarizmi çağrıştıran marş da kaldırılsın demezseniz; vallahi HATIRIM KALIR!!!
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Cezayir'in Fransızlar tarafından işgali Dayı Hüseyin Paşa'nın borçlarını ödemeyen Fransızlara kızarak Fransız konsolosunun suratına yelpaze çarpmasıyla başlamıştı.(1827)
O sırada Osmanlı Devleti yeniçeri ocağını kaldırmış daha yeni ordu tam manasıyla kurulamadan Rus saldırısına maruz kalmış bütün bunların öncesinde de zorlu Yunan isyanını yeni bastırmıştı.
Hemen akabinde çıkan Mısır İsyanı da eklenince fırsatı kaçırmayan Fransızlar 1830'da Cezayir'e el koydular.
Cezayirliler II.Dünya Savaşı'nda Alman işgaline uğrayan Fransa'ya bağımsızlık vermesi karşılığında destek oldular.
Ardından, Fransa'nın kurtuluşunu kendi kurtuluşları gibi görüp kutlama yapan halk günlerce süren bir katliama tabi tutulmuştu.
1954 yılında bütün halk silahlı direnişe başladı.
Bu isyan karşısında çaresiz kalan Fransa katliam başta olmak üzere her türlü insanlık dışı yöntemi uygularken, Fransızların imdadına gerilla savaşı uzmanı İsrailli subaylar yetişti.
Cezayir direnişçilerini ortadan kaldırtmak için mahkumlardan kurulan bu orduyu MOSSAD eğitti.
Fransa, giderek içinden çıkılmaz bir bataklığa dönüşen Cezayir'den kurtulmak için bağımsızlık vermekten başka yol bulamadı.
18 Mart 1862'de ateşkes imzalandı ve yapılan referandum sonunda 3 Temmuz 1962'de Cezayir bağımsız oldu. Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1676 | E-posta
|