Henüz mesleğimin başındayım ben. 2004 yılında Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Bozçalı köyünde başladım bu mesleğe. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Halkla ilişkiler derslerini dolaylı
yollardan, petegojik formasyon derslerini ise sınıflarda gördük. İlk görev yerine vardığımda 'kabul' görmedim. Zira ben 'Türkiye Cumhuriyeti Devletinin memuru' yum. Ardımda namaz kılmadılar. 'Kabul
olmaz.' dediler, çeşitli propagandalar yaptılar. Halende yapmaktalar. Zorlandım ve hatta görevimi bırakacak hale geldim. Ama severek yapıyordum görevimi. Ailemi, yurdumu, milletimi sevdiğim kadar
seviyorum bu mesleğimi.
         Şimdi de aynı duygularla aynı şevkle devam ediyorum bu göreve. Tabii birileri çıkıp 'Bu imamların kıldırdığı namaz kabul değildir.' deyinceye kadar.
         Sokak lisanında 'kaşımak' diye bir söz vardır. Galiba malum kişinin (Yaşar Nuri Öztürk) yaptığı bu olmalı. Uyuz hastalığım yok ki ben bu 'kaşıma' ya seyirci kalayım, zevk alayım hâşâ. Aksine delleniyorum. Ama 'İmamlar sakindir, imamlar mütevazıdir, imamlar hoş görülü insanlardır, imamlar sabırlıdır.' değil mi?
         Değil kardeşim değil. Bu gün ben sabırlı değilim. Bu gün ben hoş görülü değilim. Aileme yedirdiğim lokmaya 'haram' deniliyorsa, ben bugün mütevazı değilim. Aslında bu gün sabırsız olması gerekenler Ankara da bize başkanlık yapanlardır. Onlar çıkmalı basının önüne, demeliler ki
'Ey Yaşar Nuri! Gel Kocatepe ye. Giy cübbeni. Her vaktin namazını televizyondan canlı yayınlayacağız. İmam sensin. Madem senin kıldıracağın namazın garantisi var, o halde buyur geç imamlığa.'
        Fakat onlarda biliyorlar işin gerçeğini. Yaşar Nuri Bey Kuran da adı geçmeyen hiçbir şeye inanmaz. Eeee… Yaşar Nuri Bey in de adı geçmiyor. O zaman, Yaşar Nuri Bey e de inanılmaz.  İmamlığı da 'kabul' görmez.
        Diyorum ki ' Acaba bu teklif ona yapılsa kabul eder mi?' neden etmesin ya! 'Şeyh' olacak adam. Tek 'imam' olacak.
       Kıldırdığımız hiçbir namazın kabul garantisi yoktur. Onun içindir ki namaz sonunda beraberce el kaldırıp Allah (c.c.) a dualar ediyoruz. 'Amiiiinn' diyoruz.
      Hiç kimse birisinin kıldığı veya kıldırdığı namaza 'kabul olmadı' deme hakkına sahip değildir. Müftü dahi olsa. Neden mi? Namazı kabul edecekte Allah'tır, etmeyecekte. Peki, sen kimsin?
      BENİM BİR İMAM OLARAK KILDIRDIĞIM NAMAZA 'KABUL OLMAZ' DİYE, BİR, TERÖR
ÖRGÜTÜ  SÖYLEDİ BİR DE YAŞAR NURİ...

(Geyveli Bir İmam)

Yorumlar (1)

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum