Son yılların en soğuk ve en yağışlı haftasıydı…
Yağış biçimi itibariyle de ilginçti ki, Tansu Çiller Ticaret Meslek Lisesi'nin bahçesine arabayı park edip, spor salonuna girene kadar kardan adama döndüğünüz pek vaki değildir Adapazarı'nda…
Bir ilginç tarafı da hemen hemen hiç don olayı olmadı.
Yağan kar çabuk eridi, buz tutmadı, biz de tutmadık haliyle…
Biraz sabah saatlerinde ulaşım aksadı evet ama görebildiğim kadarıyla daha ziyade sürücülerin tedbirsizliğinden kaynaklanan aksamalardı bunlar…
Mesela benimkiler kar lastiği ki bir kere patinaj yapmadım.
Ama özellikle toplu taşıma ve servis araçlarının tedbir konusunda sınıfta kaldıklarını gözlerimle gördüm.
Kızımın okul servisi çıkamadı mesela Korucuk yokuşlarını, lastiklerinin dişsizliğinden…
Hayat pek aksamadı velhasıl…
Görevi hayatın aksamaması olanlar sayesinde değil ama dediğim gibi ilginç bir yağış dönemiydi de ondan…
Yollar kapanmayınca(!) okullar da kapanmadı…
Tatil matil yok dedi Büyük valimiz…
O, onu derken ben merak ettim, karın yağdığı/yağacağı günün her sabahının altısından itibaren çevreyi gözlemlemeye başlayan sorumsuz/yetkisiz bir vatandaş olarak; acaba ayağına kar değdi mi sayın valimin…
O saatlerde çıktı mı mesela şöyle bir keşif yaptı mı?
Yoksa oturduğu yerden, yetkililerden gelen bilgiler doğrultusunda mı verdi ‘zinhar tatil matil yok, herkes okuluna, marş, marş' kararlarını…
Neyse uzatmayayım;
Okulları açık tutmaksa marifet evet bunu başardınız.
Hem de nelere rağmen biliyor musunuz?
Boş yere yanan kaloriferlere…
Boş yere harcanan enerjilere…
Ve öğretmenlere haybeye ödenen ek-ders ücretlerine rağmen…
Çünkü benim kızımın okulu başta olmak üzere pek çok okulda eğitim-öğretim yapılamadı.
Siz bu ili yönetenlerin keşfe çıktığınız saatleri ve o saatlerdeki şartları bilemem ama pek çok yetkilinin bir yerinde pirelerin uçuştuğu saatlerde yani saat 6' da yola çıkan öğrenciler var bu ilde…
İşte onların büyük bir kısmı okullarına ulaşamadı…
Çok büyük bir kısmı da sizin anlayamayacağınız sebeplerle diyeyim göndermedi çocuğunu okullarına…
Çünkü onlar daha iyi biliyorlar ki bu şartlarda okulda eğitim-öğretim olmaz.
Ha, okulları kapatmadık dedirtmekse maksat o başka…
Peki, gidenlere ne oldu?
Servisle gelip kafasına göre gidemeyenler mecbur beklediler okulun kapanış saatlerine kadar, okulun çeşitli bölümlerinde bazen piknik yapıp bazen kartopu oynayarak…
Kalorifer petekleri yine çorap kurutma ve popo ısıtma aracı olarak kullanıldı gün boyu…
Peki maksat hasıl oldu mu?
Yani hem yoğun yağışlar hem de sonrasında eğitim/öğretim sürdü ve sürecek mi?
Sanmam…
Çocuklar iki sebepten hastalanır bu mevsimde;
Ya kar yerler boğaz enfeksiyonu…
Ya da ayaklarının ıslanmasından…
Sizin bir iki günlük inadınız sebebiyle okula giden/gitmek zorunda kalan çocukların çoğu çoktan şifayı kaptılar bile…
Ya rapor alıp bir hafta okullarına gitmeyecekler ya da gidip sağlam kalan arkadaşlarına ve öğretmenlerine de bulaştıracaklar ki siz okulları toptan karantinaya alsanız önüne geçemezsiniz bu yayılmanın…
Dolayısıyla zamanında müdahale ile bir bilemediniz iki günlüğüne eğitime ara vermezseniz;
Ardından en az bir haftayı kurtaramazsınız
Bunun yanı sıra zaman, emek, enerji ve para kaybına yol açarsınız.
Belki okulları açık tutma konusundaki gayretleriniz sebebiyle madalyayı hak edersiniz gündelik düşünenlerin nezdinde ama eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüremediği gibi ardında da engel teşkil etmekten dolayı yüce makama hesap vermekten kurtulamazsınız.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum